Muvazaalı boşanma nedeniyle yetim aylığının kesilmesi sıkça rastlanan bir durumdur. Sosyal güvenlik sistemimizde düzenlenen ölüm sigortası; sigortalının yaşamını yitirmesi durumunda geride kalan ve hak sahibi olarak tanımlanan kişilerin geleceklerini güvence altına almayı amaçlamaktadır. Söz konusu kanunlarda ölüm geliri, ölüm aylığı, dul ve yetim aylığı bağlanabilmesi için bazı şartlar öngörülmüştür. Bunlar arasında anne/baba üzerinden hayattaki kız çocuğuna veya eş üzerinden sağ kalan diğer eşe tahsis yapılabilmesi evli olmama şartı aranmaktadır. Bu yazımızda muvazaalı boşanma nedeniyle yetim aylığının kesilmesi konusu ele alınacaktır.
Muvzaalı Boşanma Nedeniyle Yetim Aylığının Kesilmesi?
Muvazaalı boşanma nedeniyle yetim aylığının kesilmesi sıklıkla görülen durumlardan biridir. Uygulamada özellikle de son zamanlarda sigortalı anne/babası üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının muvaazalı boşanıldığı gerekçesiyle SGK tarafından iptal edildiği sıklıkla görülmektedir.
SGK tarafından yapılan iptal işleminin yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Bu madde: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” Şeklindedir.
Kız çocuğuna anne/baba üzerinden yetim aylığı veya ölüm geliri / aylığı bağlanabilmesi için yalnızca ölümün gerçekleşmesi veya evli olunmaması yeterli bulunmayıp, tahsis için her iki olgunun birlikte bulunması gerekmektedir.
5510 sayılı Kanunun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56. maddesinin ikinci(son) fıkrası 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Fıkrada “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar 96. madde hükümlerine göre geri alınır” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükmün Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine yapılan 2009/86 Esas numaralı başvuru, 28/04/2011 tarihinde reddedilmiştir. İptal edilmeyen fıkra hala yürürlüktedir.
5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin başlığında ” bağlanmayacak” sözcüğüne yer verildikten sonra fıkra metninde “bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir” ibareleri kullanılmıştır. Daha önceki sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir/aylık kesme nedeni olarak düzenlenmiştir. Öte yandan eylemli olarak birlikte yaşama aynı zamanda gelir/aylık bağlama engeli olarak kabul edilmiştir.
Muvazaalı Evlilik Nedeniyle İptal Edilen Aylıkların Geri Alınması
Muvazaalı evlilik nedeniyle iptal edilen aylık geri alınır mı? 01/10/2008 tarihinden yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 506 sayılı Kanunun anılan hükmü yürürlükten kaldırılmış ve konu 5510 sayılı Kanunun 96. maddesinde düzenlenmiştir.
5510 sayılı Kanunun “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. Maddesinde; “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara, gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.”Hükmüne yer verilmiştir.
Eşinden boşandığı halde, fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kurum tarafından kesilmektedir. Kurum, boşanan hak sahibinin aylığını kesmekle yetinmeyip, hak sahibinin almış olduğu ödeneklerin geriye doğru tamamının iadesini istemektedir. Bu nedenle 5510 sayılı Kanunun 56. maddesiyle getirilen düzenlemenin uygulada çok ağır sonuçları ortaya çıkmaktadır.
Yetim Aylığının Kesilmesi Halinde Ne Yapılabilir?
Muvazaalı boşandım diye yetim aylığım kesildi diyen kişiler yetim aylığının kesilmesine itiraz edebilir, bu konuda dava açabilirler. Sosyal Güvenlik Kurumunun 5510 sayılı Kanunun 56 maddesi uyarınca muvazaalı boşanma nedeniyle ödeneği kesmesi ve ödenek bağlanan kişiye borç tahakkuk etmesi işlemine karşı dava açılabilir. Davayı ise bağlanan ödeneği kesilen mirasçılar; eş, çocuklar ve anne-babadan her biri açabilir.
Kanunda açıkça “boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı” ifadesi kullanıldığı için ödeneğin kesilebilmesi için hak sahibinin boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşaması gerekmektedir. Hak sahibinin boşandıktan sonra eski eşiyle bir araya gelip birlikte yemek yemesi, aynı organizasyonlara katılması veya beraber birtakım faaliyetler yapmaları fiili bir evlilik sürdürdükleri anlamına gelmez.
Boşanmaya rağmen fiilen birlikte yaşamaktan söz edebilmek için; aynı evde yaşamaya devam edilmesi, evin ihtiyaçlarının birlikte karşılanması, evin faturalarının ve masraflarının birlikte ödenmesi gibi hususların gerçekleşmesi gerekmektedir. Kurum tarafından ödeneği kesilen hak sahibi açacağı davada fiilen birlikte yaşamadığı halde aylığının hatalı işlem sonucu kesildiğini kanıtlaması halinde kurum işlemi iptal edilecek ve aylık yeniden bağlanacaktır ve geçmişte aldığı aylıkları ödeme yükümlülüğünden kurtulacaktır.
Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ölüm aylığının kesilmesi işlemi yapılması halinde hak sahibi için ağır sonuçlar doğmakta ve ödenen aylıkların geriye doğru iadesi söz konusu olmaktadır. Bu işlemin iptali için açılacak davaların doğru delillerle ispatlanası germektedir. Açılacak davalarda İş Hukukunu iyi bilen Avukatlarla diğer bir ifadeyler iş hukuku avukatı ile süreç takip edildiğinde hak kayıplarının önüne geçilmiş olunacaktır. Büromuz, iş hukukunda bilgili, deneyimli ve profesyonel avukatlarıyla iş hukukuna ilişkin pek çok dava takip etmektedir. Bizimle çalışmanız halinde iş hukukunu ilgilendiren işlemlerinizde büromuz avukatları sürecin başından sonuna kadar yanınızda olacaktır.
Sonuç
Muvazaalı boşanma nedeniyle yetim aylığının kesilmesi sık rastlanan durumlardan bir tanesidir. Yetim aylığı alabilmenn koşulları varken, bu aylığının kesilmesinin de kanun karşısında bir takım nedenleri vardır. Yetim aylığının kesilmesine itiraz etmek, bu konuda dava açmak mümkündür. Konu hakkında uzman bir avukat desteği almanız, bu süreçte bir hak mağduriyetine uğramamak adına önem arzetmektedir.
Leave a Reply