Sosyal Medya Kayıtları Boşanma Davasında Delil Olarak Kullanılabilir Mi?

boşanma davasında sosyal medya kayıtları

Sosyal Medya Kayıtları Boşanma Davasında Delil Olarak Kullanılabilir Mi?

Sosyal Medya Kayıtları Boşanma Davasında Delil Olarak Kullanılabilir Mi? 960 524 Yasemin Berna Aslanbay

Boşanma davasında sosyal medya kayıtları ve bunların delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı en çok merak edilen konulardan birisidir. Sosyal medya günümüzde hemen hemen herkesin kullandığı, vazgeçilmez ve farkında olmadan birçok bilginin kaydedildiği bir platformdur. Çoğu insan bu platformlarda günlük yaşamlarına dair önemli bilgiler paylaşmaktadır.  En yaygın olarak kullanılan uygulamalar arasında WhatsApp, Instagram, TikTok, Facebook, Twitter ve Tinder gibi platformlar yer almaktadır. Bu makalede, sosyal medya platformlarının aile yaşamına ve özellikle boşanma süreçlerine etkisi detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Boşanma Davasında Hukuka Uygun Deliller

Boşanma davasında hukuka uygun deliller nelerdir? Boşanma davasında hukuka uygun deliller; hukuka aykırı olarak elde edilmemiş olmalıdır. Örneğin, kişinin eşiyle birlikte yaşadığı ortak konutta bulunan not defteri, günlük, mektuplar ve fotoğraflar hukuka uygun delil sayılır.

Bu bağlamda boşanma davalarında kullanılabilecek delillerden bir kısmı şunlardır:

  • Kısa Mesaj (SMS)
  • Fotoğraflar
  • Sosyal medya paylaşımları ve mesajları
  • Otel kayıtları
  • WhatsApp gibi mesajlaşma programları kayıtları
  • Not ve yazışmalar
  • Banka ve kredi kartı kayıtları
  • Pasaport giriş çıkış kayıtları
  • Mahkeme ilamları
  • Diğer mahkeme dosyaları
boşanma davasında hukuka uygun deliller

boşanma davasında hukuka uygun deliller

Çekişmeli boşanma davalarında deliller, vakaların ispatında kullanılır. Taraflar arasındaki anlaşmazlıkların hukuka uygun deliller ile ispat edilmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 190’a göre, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”

Hukuka uygun deliller, yargılama sürecinde görevli ve yetkili mahkeme tarafından kanunlar ve mevzuat hükümleri dikkate alınarak takdir edilir. Boşanma davalarında kullanılabilecek hukuka uygun delillere örnek olarak hesap dökümleri, telefon konuşması kayıtları, mesajlaşma ekran görüntüleri ya da tanık beyanları verilebilir.

Ancak ispat için hukuka aykırı delillerin sunulması durumunda, mahkemenin bu delillere dayanarak hüküm kurması mümkün değildir. Bu durum HMK madde 189’da hukuka aykırı delillerin vakıanın ispatında dikkate alınmayacağı şeklinde açıkça belirtir. Ayrıca, izinsiz elde edilen görüntü, yazı ya da ses kayıtları özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir.

Delillerin hukuka uygunluğu, sürecin takibi ve boşanma davasında sosyal medya kayıtları konusunda bir Ankara boşanma avukatı ile çalışma ve danışmanlık almak sizler için önemli olabilir. Aynı zamanda süreci sizin adınıza kolaylaştırabilir.

Boşanma Davasında Sosyal Medya Kayıtları

Boşanma davasında sosyal medya kayıtları en çok kullanılan delillerden birisi haline gelmiştir. Bu da beraberinde bu delillerin boşanma nedeni olarak sayılıp sayılmayacağı konusunda şüphe getirmektedir. Çekişmeli boşanma davalarında, boşanmak isteyen taraf, boşanma nedenini desteklemek adına karşı tarafa kusur atfetmeli ve kusurlu davranışı somut kanıtlarla desteklemelidir. Bu noktada taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıkların ve çatışmaların ispatı olarak sosyal medya platformlarındaki bilgi akışı sıkça tercih edilmeye başlanmıştır.

Bu platformlar aracılığıyla yapılan yazışmalar, paylaşılan içerikler ve etkileşimler, boşanma davalarının seyrini etkileyebilir. Örnek olarak davacı taraf, kendisine yönelik hakaretleri, sosyal medya platformlarındaki yazışmalara dayanarak ispatlayabilir. Sosyal medyada tarafların birbirlerine davranış biçimleri, ilişkilerinin durumu çoğu zaman mahkemenin kararını vermesinde yol gösterici rol oynayabilir.

Yani, günümüzde çekişmeli boşanma davalarında sosyal medya içeriklerinin delil olarak kullanılması, tarafların iddialarını desteklemek veya çürütmek için önemli bir araç haline gelmiştir. Ancak sosyal medya içeriklerinde manipülasyonlar, metinlerin değiştirilmesi, bütünden ayrılarak farklı anlamlara gelecek şekilde sunulması, çarpıtılması gibi durumlar da söz konusu olabilir. Bu delillerin inandırıcılığını zedeler ve dava süreci olumsuz etkilenebilir. Sosyal medya içeriklerinin hukuka aykırı elde edildiği ya da sahte olabileceği iddiası gündeme geldiğinde sosyal medya içeriklerini dosyaya sunan tarafın, bu içerikleri nasıl elde ettiğini açıklaması gerekmektedir.

Sosyal medya paylaşımlarının ve yazışmaların hukuka uygun kabul edilebilmesi için kayıtların herkesin erişebileceği bir platformda rıza dahilinde paylaşılması gerekmektedir.

Delil olarak sosyal medya yazışmalarını sunmak isteyen taraf sadece kendi hesabında bulunan verileri delil olarak sunabilir. Ancak belirtmek gerekir ki mevcut durum itibarıyla vakıanın ispatı başka hiçbir şekilde mümkün değilse ve kasten ve bilinçli bir şekilde hukuka aykırı delil elde edilmemişse, somut olayın özelliklerine bakılarak delil mahkemece kabul edilebilir.

boşanma davasında sosyal medye kayıtları

boşanma davasında sosyal medye kayıtları

Buna ek olarak sıkça merak edilen bir diğer konu ise taraflardan birinin karşı tarafın telefon kilidini açık bıraktığı durumlarda ekran görüntüsü alması ve bu görüntüleri kullanmasıdır. Bu durum çoğu zaman hukuka aykırılık olarak görülmez ancak belirtmek gerekir ki boşanma davasında sosyal medya kayıtları; içeriklerin delil olarak kullanılması, her durum için ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Çeşitli platformlardaki yazışmaların delil olarak sunulup sunulamayacağı sıkça sorulmaktadır. Aşağıda bu soruların bazılarına dair cevaplar bulunmaktadır.

WhatsApp Yazışmaları Boşanmada Delil Olur mu?

WhatsApp yazışmaları boşanmada delil olur mu? Whatsapp yazışmaları veya kayıtları, yazışma içeriğine dair elde edilmiş ekran görüntüleri hukuka uygun olarak elde edilmişlerse delil olarak kullanılabilmektedir. Bu yazışmaların düzgün bir şekilde saklanmış olması gerekir, zira yazışmaların WhatsApp’tan talep edilebilmesi söz konusu değildir. Belirtmek gerekir ki karşı tarafın telefonuna programlar yüklenerek elde edilen yazışmalar hukuka aykırı olduğundan delil olarak kullanılamaz.

Hukuka uygun olarak elde edilmiş Whatsapp yazışmalarının davada sunulması her zaman tek başına bir ispat niteliğinde olmayabilir. Bu yazışmaların tanık vs başka delillerle de desteklenmesi gerekir. Boşanma davasında sosyal medya kayıtları önem arzetmektedir.

Facebook Yazışmaları Boşanmada Delil Olarak Kullanılabilir mi?

Facebook yazışmaları boşanma davasında delil olur mu? Facebook yazışmaları, yazışma içeriğine dair elde edilmiş ekran görüntüleri, mesajlaşmalar ve diğer tüm kayıtlar, hukuka uygun olarak elde edilmişlerse boşanma davasında delil olarak kullanılabilmektedir. 

Genel olarak sadece facebook değil, diğer sosyal medya platformları üzerinden elde edilen bilgiler içinde geçerli olan boşanma davasında sosyal medya kayıtları her zaman ve daha fazla önemli olmaya devam edecektir.

Twitter Kayıtları Boşanmada Delil Olur mu?

Twitter kayıtları boşanma davasında delil olur mu? Twitter kayıtları, yazışma içeriğine dair elde edilmiş ekran görüntüleri hukuka uygun olarak elde edilmişlerse delil olarak kullanılabilmektedir.

Instagram Yazışmaları Boşanmada Delil Olur mu?

Instagram yazışmaları boşanma davasında delil olur mu? Instagram yazışmaları, yazışma içerikleri, bunlara dair ekran görüntüleri, paylaşımlar ve diğer tüm unsurlar hukuka uygun olarak elde edilmişlerse delil olarak kullanılabilmektedir.

Karşı Tarafın Hesabına Gizlice Girilerek Elde Edilen Bilgiler

Karşı tarafın hesabına gizlice girilerek elde edilen bilgiler delil olarak kullanılabilir mi?
Karşı tarafın; telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazlara herhangi bir program yüklemek suretiyle elde edilen bilgiler ya da sosyal medya şifrelerinin ele geçirilerek bilgilere erişim halinde elde edilen bilgiler delil olarak kullanılmaz.

Bu deliller hukuka aykırı niteliktedir. Zira, rıza dışında elde edilmiştir. Ayrıca bu gibi durumlarda kişi cezai yaptırımlarla da karşılaşabilir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu işlenmiş olabilir. Boşanma davasında sosyal medya kayıtları gerçekten önem arz eden ve dikkat gerektiren bir konudur.

Boşanma Davasında Sosyal Medya Kayıtlarının Delil Olarak Sunulması?

Peki, boşanma davasında sosyla medya kayıtlarının delil olarak sunulması nasıl olur? Bu elde edilen bilgiler ne şekilde delil olarak sunulabilir. Şimdi bu konuyu inceleylim. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; sosyal medya içerikleri boşanma davalarında delil olarak sunulurken özenli bir yaklaşım gerekmektedir. Sosyal medya içerikleri, mahkeme dosyasına müzekkere ile eklenemez. Bunun yerine, bu içeriklerin sunulabilmesi için genellikle ekran görüntüleri alınması gerekmektedir. Ekran görüntüleri, içeriklerin hangi tarih ve saatte paylaşıldığını, kimin tarafından gönderildiğini ve hangi platformda yayınlandığını belgelemeye yardımcı olur.

Sosyal medya içeriklerinin sunulması aşamasında, içeriklerin aldığı kontekst ve anlam da önemlidir. İçerikler, tek başına ele alınmadan önce, olayın bütününü anlamamızı sağlayacak bir bağlama yerleştirilmelidir. Bu şekilde, içeriklerin yanıltıcı bir şekilde sunulması veya çarpıtılması engellenmiş olur.

Genel olarak olayı özetleyecek olursak; boşanma davasında sosyal medya kayıtlarının delil olarak kullanılabilmesi için;

  • Öncelikle hukuka uygun şekilde elde edilmiş olması,
  • Ekran görüntülerinin alınması, burada tarih ve saat bilgisi, hangi platformdan alındığı, kim tarafından gönderildiği bilgisinin kayıt edilmesi,
  • Tek başına bir cümle, içerik değil, olayın bütününün anlaşılmasını sağlayacak bir biçimde içeriklerin sunulması

Olarak değerlendirilebilir.

Şunu tekrar belirtmekte fayda var; Boşanma davasında sosyal medya kayıtlarının delil olarak sunulması ayrı bir konu, bu delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi ayrı bir konu. Ayrıca kimi zaman bu deliller tek başına bir anlam ifade etmemekte ve tanık veya başkaca delillerle de desteklenmesi talep edilmektedir. Bu nedenle konu hakkında uzman bir boşanma avukatı desteği almanız önemlidir.

Boşanma Davasında Sosyal Medya Kayıtları Yargıtay Kararları

Günümüzde sosyal medyanın çokça kullanılması beraberinde boşanma davalarında da delil olarak yoğun bir şekilde kullanılmasını getirmiştir. Toplum içinde sanal aldatma Yargıtay kararları, whatsapp yazışmaları yargıtay kararları gibi merak edilen konular da gündeme gelmiştir. Aşağıda bu konuda bir kaç örnek Yargıtay kararı sunacağız.

1 – Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2022/4815 Esas 2022/6778 sayılı Kararı

Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Öncelikle, her ne kadar mahkemece, erkeğin davasının hak düşürücü sürede açılmadığı ve af olgusundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; hak düşürücü sürenin dolduğunu ispat külfeti davalı-davacı kadında olup dosyadaki mevcut delillere göre, davaya dayanak zina vakıasının davacı erkek tarafından tam olarak hangi tarihte öğrenildiği davalı-davacı kadınca ispatlanamadığı ve dosya kapsamından da bu tarihin tespit edilemediği anlaşılmakla; hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi, dosyadaki delillerle af olgusunun da ispatlanamadığı anlaşıldığından, bu yönüyle de davanın reddi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan davacı-davalı erkek, eşinin bir başka erkekle kendisini aldattığına yönelik iddiasını dava dilekçesi ekinde sunduğu sosyal medya görüntüleri ve mesajlara dayandırmıştır. Yapılan incelemede sosyal medya yazışma ve görüntüleri içerikleri itibarıyla zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektirir niteliğinde olup, bu durum zinanın varlığına delalet eder. Açıklanan durum karşısında kadının zina eyleminin ispatlanmış olduğu gözetilerek Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü ile zina (TMK. m. 161) hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacı-davalı erkeğin zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

2 – Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/14742 Esas 2017/2577 sayılı Kararı 

HMK 189/2. hükmü ile açıkça hukuka aykırı olarak elde edilmiş delilerin ispat gücü olmayacağı kabul edilmiştir. Böylece yargılamada ispat hakkının delillere ilişkin yönünün hukuki çerçevesi çizilmiştir. Bir davada ileri sürülebilecek her türlü delilin mutlaka hukuka uygun yollardan elde edilmiş olması, eş söyleyişle “yasak delil” niteliğinde olmaması esası getirilmiştir. Anılan düzenlemeye göre, hukuka aykırı olarak elde edildiği anlaşılan delillerin, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamayacağı, yargılama sırasında taraflarca sunulan delillerin elde ediliş biçiminin mahkeme tarafından re’sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekeceği ifade edilmektedir. Böylece bir delilin her ne suretle olursa olsun hukuka aykırı olarak elde edildiğinin tesbiti halinde, diğer tarafça bu konuda itiraz ileri sürülmese dahi mahkemece bu sunulan delillerin caiz olmadığına karar verilerek, dosya kapsamında değerlendirilmemesi ilkesi benimsenmiştir. Yine hukuka aykırı olarak elde edilen bir delilin içeriği doğru dahi olsa “zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir” ilkesi nedeniyle mahkemece hükme esas-alınamayacaktır.

Sonuç

Boşanma davasında sosyal medya kayıtları delil olur mu veya bu kayıtlar ne şekilde delil olarak sunulabilir gibi soruların cevabını vermeye çalıştığımız bu makalede konuyu örnek yargıtay kararları ve kanun maddeleri ile açıklamaya çalıştık. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli olgu, whatsapp, facebook, twitter, tiktok, telegram v.b. gibi sosyal medya kayıtları üzerinden elde edilen delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi, tanık beyanları ile desteklenmesi ve mahkemeye sunulmasıdır. Boşanma davasında sosyal medya kayıtları ile elde edilen deliller önemlidir. Bu nedenle bunların doğru şekilde kullanılması adına konusunda uzman bir boşanma avukatı ile yola çıkmak önem arzetmektedir.

Yasemin Berna Aslanbay

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda Adalet Bakanlığı Arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucudur. İş hukuku uzman arabulucusu olarak özellikle Ankara iş hukuku ve Ankara ticaret hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapmakta olan Avukat Yasemin Berna Aslanbay evli ve 2 çocuk annesidir.

All stories by:Yasemin Berna Aslanbay