Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası

trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası 960 524 Şerife Duran

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu Madde 179 ve devamında tanımlanmıştır. Bu yazımızda trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezası, hangi davranışların trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu, TCK 179/2. maddenin yargıtay kararları ile örnekli açıklamalarını, trafik güvneliğini tehlikeye sokma suçunda hagb konusunu, yine bu suça ilişkin para cezasının mümkün olup olmayacağı gibi konular güncel yani 2024 yılı değerleri ile ele alınacaktır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezası nedir? Trafik güvneliğini tehlikeye sokma suçunun cezası; kanunda belirlendiği üzere, devam eden mevcut sisteme müdahale ederek başkalarının hayatı, sağlığı ve malvarlığı üzerinde tehlikeye neden olan kişi 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası, ayrıca ulaşım araçlarının tehlikeli olabilecek şekilde kullanarak başkalarının hayatlarını, sağlığını veya malvarlığını tehlikeye atan kişiler için ise 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır.

Yukarıda açıklama karşısında kanunun açık metnine bakacak olursak; Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 179/2. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre “Madde 179- (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

 (2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Yukarıda bahsedilen konu, yani TCK 179. madde trafiği tehlikeye atma cezası maddesi veya trafiği tehlikeye atma cezası olarak ta kabul edilmektedir. Trafigi tehlikeye sokmanin cezasi nedir? Sorusunun cevabını merak ediyorsanız bu bölümde ele aldığımız gibi 179/1. madde ve 2. maddeye göre ceza miktarları değişmektedir.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokan Davranışlar Nelerdir?

Trafik güvenliğini tehlikeye sokan davranışlar nelerdir? Kanunda açıkça belirlendiği üzere trafik güvenliğini tehlikeye sokan davranışlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Ulaşımın güvenliğini sağlayan işaretlerin değiştirilmesi, kaldırılması, kullanılmaz hale getirilmesi
  • Kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde araç sevk ve idare edilmesi
  • Alkolün veya uyuşturucu maddenin etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edememek

Olarak sıralanabilir.

hangi davranışla trafik güvenliğini tehlikeye sokar

hangi davranışla trafik güvenliğini tehlikeye sokar

Bu yazımızla birlikte Change Araç Davası başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Suçun Kapsamı

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, trafik düzenini bozacak davranışlara örneğin genellikle trafik kurallarına uymama ve tehlikeli sürüş davranışları sergilemeyle ilişkilidir Bunlar trafik işaretlerini değiştirme, kullanılamaz hale getirme, yanlış işaretler verme, geçiş yollarına engel koyma veya araç kullanırken alkollü veya uyuşturucu madde etkisi altında olma gibi durumları kapsar. Bu eylemler, diğer sürücülerin, yayaların ve taşıma araçlarının güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atabilir. Trafikte güvenliği sağlamak, herkesin sorumluluğundadır ve bu tür suçlar ciddi yasal yaptırımlarla cezalandırılabilir.

Türk Ceza Kanunu  Madde  179 a göre; Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir. (TCK m.179/1)

Suçu oluşturan seçenekler, ulaşımın güvenli akışını sağlamak amacıyla konulan işaretlere müdahale ederek ortaya çıkar. Bu kapsamda şu seçimlik hareketler sıralanabilir:

  • İşaretleri kullanılmaz hale getirme,
  • İşaretleri konuldukları yerden kaldırma,
  • Yanlış işaretler verme,
  • Geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak tehlikeye neden olma,
  • Teknik işletim sistemine müdahale ederek tehlikeye neden olma.

Burada yukarıda sıraladığımız davranışların kişiyi sağlık hayat veya malvarlığı bakımından tehlikeye sokması aranır.

Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK m.179/2)

Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (TCK M.179/3)

Yani trafik güvenliğini tehlikeye sokam suçunun gerçekleşebilmesi için:

  • Kişinin alkol kullanmış olması şarttır.
  • İkinci olarak, kullanılan alkolün etkisi nedeniyle kişinin güvenli araç kullanma yeteneğini yitirmiş olması gerekmektedir.

Bu unsurların somut bir olayda araştırılıp saptanması önemlidir. Adli Tıp Kurumu’nun görüşü ve Yargıtay uygulamalarına göre, 101 mg ve üzeri alkol oranının tüm bireyler için güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceği kabul edilmektedir.

Ayrıca uyuşturucu madde kullanma suçu ve cezası başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunda Kandaki Alkol Miktarının Ölçülmesi

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan olayın gerçekleşmesi sonrası alkolün kandaki miktarını belirlemek için şüphelinin vücudundan kan alınması gerekmektedir. Kandaki alkol oranı, olay tarihi itibariyle belirlenmelidir. Diğer bir deyişle, suç oluşturan davranışın icra edildiği anda şüphelinin kanındaki alkol oranı araştırılır. Şüphelinin rızası bulunması durumunda karar alınmasına gerek olmaksızın, hekim veya sağlık mesleği mensubu tarafından kan örneği alınabilir.

Şüphelinin rızası olmaması durumunda ise CMK 75. madde uyarınca hâkim kararı gerekmektedir. Ayrıca, TCK’nın 179/3. maddesine göre suçun cezasının üst sınırının iki yıl hapis cezası olması nedeniyle, Yargıtay, bu suç için CMK’nın 75/5. maddesinin geçerli olmadığını ve kan örneğinin hâkim veya C. savcısı kararıyla zor kullanılarak da alınabileceğini kabul etmektedir.

1 Promil Üstü Alkol

Suçu oluşturan davranış sonrası kandaki alkol miktarının tespiti amacıyla yapılan test sonucunda, 1 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır. Karayolları Trafik Kanunu Madde 48/6 da konu açık bir şekilde izah edilmiştir.

Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi hâlinde, ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır.

Ayrıca, mahkeme tarafından yürütülen kovuşturma da re’sen yapılmaktadır. Bu aşamada da mağdur veya katılanın şikâyetten vazgeçmesi, mahkemenin soruşturmayı durdurması anlamına gelmez. Mahkeme, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için gerekli araştırmayı re’sen yapma yükümlülüğüne sahiptir. Bu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu gibi toplumun genel güvenliğini ilgilendiren suçlarda, kamu düzeni ve güvenliğini sağlama amacını yansıtan bir yaklaşımdır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Para Cezası

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu para cezası belli koşulların yerine getirlmesi sonrası mümkündür. Ancak alkollu olarak araç kullanarak bu suçu işleyen kişiler üzerinde yapılan test sonrası, kanında 0,50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullanması halinde 700 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgesi 6 ay süreyle geri alınır. (Karayolları Trafik Kanunu Madde 48/5)

Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından 0,21 promil üstü sınırı uygulanır. Ayrıca bu kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu 179. madde hükümlerine göre cezai soruşturma başlatılabilir.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunda Kusurun Önemi

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda kusur, olayın değerlendirilmesinde önemli bir faktördür. Eğer failin kontrolü dışında gerçekleşen bir durum nedeniyle suç meydana gelmişse, ceza verilmemektedir.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Cezası

Konuyu detaylı bir şekilde özetleyecek olursak; Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) trafik güvenliğini tehlikeye sokan davranışlara yönelik cezai yaptırımlar belirlenirken, bu davranışlar farklı cezai sınırlara tabi tutulmuştur. Bu kapsamda:

  • Trafik işaret ve levhalarına uymamak,
  • Trafik işaret ve levhalarını değiştirmek,
  • Trafik işaret ve levhalarını kullanılmaz hale getirmek,
  • Trafik işaret ve levhalarını yerinden sökmek,
  • Yanlış işaretler koymak,
  • Teknik iletişim sistemine müdahale etmek.

Şeklindeki davranışlar 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.

İkinci grup olarak;

  • Aşırı hız,
  • Yoğun trafikte manevra yapmak,
  • Alkollü araç kullanmak,
  • Uyuşturucu madde etkisindeyken araç kullanmak,
  • Aşırı yük taşımak,
  • Ehliyetsiz araç kullanmak,
  • Aracın bakım ve onarımının eksik olması.

Bu davranışlar ise üç aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.

Bu düzenlemeler, trafik kurallarına uyulmasının önemini vurgulayarak, trafik güvenliğini tehlikeye atan davranışlara caydırıcı yaptırımlar getirmeyi amaçlamaktadır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunda Zamanaşımı

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda dava zamanaşımı süresi kyıldır? Dava zamanaşımı süresi bakımından;

  • TCK md.179/1 için 15 yıl,
  • TCK md.179/2 için 3 yıl
  • TCK md.179/3 için 8 yıl öngörülmüştür.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunda Şikâyet Süresi Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesinde düzenlenen “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” suçu, şikâyet koşuluna bağlı bir suç değildir. Bu tür suçlarda mağdur veya şikayetçi olmadan da soruşturma başlatılabilir ve kamu davası açılabilir. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda re’sen soruşturma yapılabilir, mağdur veya başvuran olmadan da yasal süreç başlatılabilir. Bu durum, trafik güvenliği gibi toplumsal bir konunun ciddiyetini vurgular ve suçun önlenmesi, cezalandırılması konusunda etkili bir mekanizma sağlar.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Görevli Mahkeme

Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesi bakımından, cezaların üst sınırının on yıldan fazla olmaması nedeniyle Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunda Yetkili Mahkeme

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda yetkili mahkeme; Ceza Muhakemeleri Kanunu Md. 12’ye göre davaya bakma yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesidir.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yargıtay Kararları

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu (Yargıtay 8. CD., 2021/1310 E., 2021/21588 K.)

“Sanığın ehliyetsiz bir şekilde Ankara çevre yolu üzerinde gece vakti arka stop lambaları çalışmayan araç kullanması şeklinde gelişen olayda; dosya kapsamında sanığın kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare ettiğinin delillerinin bulunmadığı, sadece ehliyetsiz olması ve arka stop lambaları çalışmayan araç kullanmasının, kasten işlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmayacağı dikkate alınarak, unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

Ehliyetsiz Araç Kullanma (Yargıtay 12. CD., 17.01.2012, 2011/6141 E., 2012/281 K.)

“Olay tarihinde fiziki görünümü itibariyle yaşı küçük gibi görünen ve bu nedenle olay mahallinde görevli jandarma trafik ekibinin dikkatini çeken, sürücü belgesi olmayan ve emniyet kemerini takmamış olan sanığın jandarma görevlilerini görünce yoluna devam etmesi üzerine, jandarma görevlilerince takip edilerek bir süre sonra durdurulduğu, alkollü olduğuna ilişkin bir tespitin bulunmadığı, sadece sürücü belgesi olmaksızın araç kullanan sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.”

Araç Takip Ederek Sıkıştırma (Yargıtay 12.CD., 28.05.2012, 2011/13267 E., 2012/13297 K.)

“Sanığın sevk ve idaresindeki araç ile katılanın aracının sağından geçmek istediği, geçemeyince soluna geçerek korna ve selektör yapmaya başladığı, katılan ara sokaklara girdiğinde takip edip sıkıştırdığı, katılanın oturmakta olduğu siteye kadar takip ettiği, sanığın sıkıştırması nedeniyle katılanın aracı ile site nizamiyesine çarptığı olayda sanığın trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu kabul eden mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.”

Sonuç

Aslan Duran Hukuk ve Arabuluculuk, Ankara Ceza Avukatı olarak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve bu suçtan doğan cezalar konusunda derin bir uzmanlığa sahiptir. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde ciddi bir suç olarak değerlendirilir ve bu tür davalar, genellikle sürücülerin dikkatsiz veya tehlikeli davranışları sonucu ortaya çıkar. Bu suçlar, aşırı hız yapma, alkollü araç kullanma, tehlikeli şerit değiştirme gibi eylemleri içerebilir ve bu eylemler trafik güvenliğini ciddi şekilde riske atabilir.

Aslan Duran Hukuk ve Arabuluculuk bürosu, Ceza Hukuku kapsamında olarak bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalan bireylere hukuki destek sağlar, onların haklarını koruma altına alır ve cezai yaptırımların hafifletilmesi için etkili savunma stratejileri geliştirir.

Şerife Duran

Avukat Şerife DURAN, 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Asliye Ceza Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi, Kadastro Mahkemesi, Türkiye Adalet Akademisi’nde ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nde hakimlik görevinden sonra avukatlık yapmaya başlamıştır. Selçuk Üniversitesi Özel Hukuk Anabilimdalı Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans yapan DURAN, doktora öğrencisi olup evli ve 3 çocuk annesidir.

All stories by:Şerife Duran