Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ve Cezası

uyuşturucu kullanma suçu

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ve Cezası

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ve Cezası 960 524 Yasemin Berna Aslanbay

Uyuşturucu kullanma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenmiştir. Kanunlar çerçevesinde tanımlanan bu suç, bireylerin uyuşturucu madde kullanımının yasaklanması amacıyla ciddi cezai yaptırımlar öngörmektedir. Hem hukuki süreçleri hem de cezai yaptırımları bilmek, uyuşturucu kullanma suçuyla mücadelede büyük önem taşımaktadır. Bu yazımızda kanunda tanımlandığı hali ile kullanmak için uyuşturucu madde satın almak kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçu hakkında detaylı bilgiler verilecektir.

Uyuşturucu Kullanma Suçu

Kullanmak için uyuşturucu madde satın almak kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçu Türk Ceza Kanunu’nun 191. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu made ile Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı için satın alınması, kabul edilmesi ve bulundurulması suçuyla ilgili olarak kamu sağlığının korunması amaçlanmıştır. Bu suçta failin cezalandırılabilmesi için somut bir zararın ortaya çıkmasına gerek yoktur.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunun Cezası Nedir?

Uyuşturucu kullanma cezası ne kadardır? Uyuşturucu kullanma suçunun cezası; TCK 191/1 maddesinde tanımlandığı şekilde, kullanmak için uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kanunun 191/2. maddesinde ise ”Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. …”. 191/3. maddesinde ise “Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunun Maddi Unsurları

Herkes bu suçun faili ve mağduru olabilir. Fail ya da mağdur açısından bir hususilik söz konusu değildir. Türk Ceza Kanunu’nun 191. Maddesi’ne göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın alanlar, kabul edenler, bulunduranlar veya kullananlar suç işlemiş sayılırlar. Her ne kadar kanunda sayılmamış olsa da Yargıtay uygulamasında, kişisel kullanım amacıyla uyuşturucu madde üretilmesi de bu suç kapsamında değerlendirilmektedir.

Satın alma, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir karşılık karşısında başkasından alınmasını; kabul etme, uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde tasarruf yetkisi elde etmeyi; bulundurma ise uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde fiili kontrolün sürdürülmesini ifade eder.

Satın alma, kabul etme veya bulundurma gibi eylemlerin cezalandırılmasının sebebi, bu eylemlerin uyuşturucu ve uyarıcı maddenin başkalarına geçmesi riskini artırması ve bu durumun halk sağlığı için potansiyel bir tehdit oluşturmasıdır.

Uyuşturucu maddenin türü, kullanım şekli, toplu veya bireysel olarak kullanılması, bu suçun oluşması açısından önemli değildir.

Bu yazımızla birlikte daha önce yazmış olduğumuz Uyuşturucu Madde ile İlgili Suçlar başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunun Manevi Unsurları

Kullanmak için uyuşturucu madde satın almak kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçu bünyesinde “kişisel kullanım” amacı bulundurduğu için ancak özel kasta işlenebilir.  Kişinin (fail), söz konusu maddenin uyuşturucu veya uyarıcı niteliğini ve kendi davranışının bu maddenin vücuda alınması amacıyla olduğunu bilmesi, kast açısından yeterlidir.

Failin kabulü suçun oluşumu için Yargıtay tarafından kabul görmemektedir. Yerleşik içtihada göre, failin kullandığını iddia ettiği maddeye dair somut kanıtlar bulunmadığı sürece, itiraftan hareketle suçun işlendiği kabul edilmemektedir. Söz konusu maddenin varlığı ve içeriğinin tespiti için gerekli incelemeler yapılması gerekmektedir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Etkin Pişmanlık Hükümleri

Uyuşturucu kullanma suçunda etkin pişmanlık var mı? Uyuşturucu kullanma suçunda etkin pişmanlık hali kanunun 192/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce bu maddeyi kimden, nerede, ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu/uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa hakkında cezaya hükmolunmaz. “

Cezasızlık Nedeni Oluşturan Diğer Etkin Pişmanlık Durumları

Yukarıda sayılan etkin pişmanlık hükümleri dışında TCK 192/4. maddesinde de; “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz. Bu fıkradaki koşullar gerçekleşirse fail hakkında kamu davası açılabilir ancak kişisel cezasızlık sebebiyle cezaya hükmolunamaz. CMK madde 171 çerçevesinde savcının kamu davası açmama konusunda takdir yetkisini kullanması mümkündür.”

Ayrıca;  TCK 192/4’de öngörülen hafifletici neden oluşturan etkin pişmanlık durumu: Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. Yargıtay içtihadı hükümdeki koşulların ne şekilde anlaşılması gerektiği konusunda yol göstericidir. 

“Failin etkin pişmanlık nedeniyle indirimden yararlanabilmesi için kendi suçunun ortaya çıkmasına ya da suç ortaklarının yakalanmasına yardım ve hizmet etmiş olması gerekmektedir. Suç ortakları kavramı uyuşturucu madde suçuna katılan ya da başka bir uyuşturucu madde ile ilgili suç işleyen kimse olarak anlaşılmalı; “yakalanması” sözcüğü de, “suç ortaklarının yakalanması ya da kim olduğunun belirlenmesi” olarak kabul edilmelidir. Fail suç ortağının, uyuşturucu maddeyi satın aldığı veya sattığı kişinin ya da başka bir uyuşturucu madde suçu işleyen kişinin yakalanmasına ya da kim olduğunun belirlenmesine katkıda bulunduğunda indirimden yararlanacaktır. Failin kendi suçunun ya da suç ortaklarının ortaya çıkmasına yönelik olarak verdiği bilginin yardım ve hizmet niteliğinde kabul edilebilmesi için, hizmet ve yardımın konusu olan bilgilerin doğru olmasının yanında, hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olması da gerekmektedir. 

Buna göre, yakalanan kimsenin uyuşturucu maddeyi açık kimliğini bilmediği bir şahıstan aldığını söylemesi ya da hayali isimler vermesi veya daha önceden uyuşturucu işine karıştığını bildiği kişinin adını vermesi etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli görülmemeli, failin bildirdiği kişi yakalanmış ise mahkum edilmiş olması ya da yakalanamamışsa kimliği ve varlığının belirlenmesi, failin bildirdiği kişiye suç atması için bir neden bulunmadığının anlaşılması, diğer delillerle birlikte o kişinin suçluluğunu kabule yeterli bulunması ve verilen bilginin daha önce görevliler tarafından öğrenilmemiş olması durumlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Değinilen bu hâllerin dışında, failin üzerinde kullanım miktarı içerisinde uyuşturucu ve uyarıcı madde ile yakalanmış olması hâlinde başka bir şekilde satış için hazırlandığı anlaşılmayan maddeyi satmak için bulundurduğunu bildirmesinde de, uyuşturucu ve uyarıcı madde satmak suçundan etkin pişmanlık koşullarının gerçekleştiği kabul edilmelidir”

Yargıtay’ın mükerrer kararları ve öğretideki baskın görüşlere göre, Türk Ceza Kanunu’nun 192/3. maddesinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:

  • Failin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188 ve 191. maddelerinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olması gerekmektedir.
  • Hizmet ve yardım, doğrudan fail tarafından yerine getirilmelidir.
  • Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.
  • Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.
  • Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.
  • Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.

Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Satın Almak Kabul Etmek Veya Bulundurmak Ya Da Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunda Teşebbüs:

Yargıtay uygulamasına göre;

  • Satın alma bakımından, madde teslim mahalline getirilmiş ancak teslimat yapılamadan failler yakalanırsa teşebbüs söz konusu olur. Teslim olunacak madde teslim mahalline getirilmemiş ve söz konusu madde ele de geçirilememişse malın niteliği artık tespit edilemeyeceğinden suç oluşmayacaktır.
  • Bulundurma bakımından, bulundurma hareketinin başlangıç zamanını tespit etmek güç olduğundan bu suça teşebbüs mümkün değildir.

Satın alma ve kabul etme açısından, suçun tamamlanması için bu yönde anlaşmanın yapılması yeterli olmayıp maddenin fiili hakimiyetinin de alıcıya/kabul edene devredilmiş olması da aranır. Fakat bundan kasıt, mutlaka alıcıya kabul edene elden teslim değildir. Örneğin, maddenin elden teslim edilecek yere bırakılması veya istediği kişiye verilmesi de yeterlidir.

Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Satın Almak Kabul Etmek Veya Bulundurmak Ya Da Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunda İçtima:

Bulundurmanın uzun süreli devam etmesi suçun birden fazla olması sonucunu doğurmaz.

Kullanma birden fazla olsa bile TCK 191/2 ‘de öngörülen güvenlik tedbirine yalnızca 1 kez hükmedilmesi gerekir. Ancak güvenlik tedbirinin sona ermesinden sonra yeniden uyuşturucu kullanımı durumunda söz konusu güvenlik tedbirine ikinci kez hükmedilmesinde bir sorun yoktur.

Kullanılan uyuşturucu maddenin birden fazla tedarik edilmesi durumunda zincirleme suç kuralları uygulanır.  Ancak hâkimin tedbire hükmettiği durumlarda, tedarik fiilinin birden fazla olması önem taşımaz.

Failin kullanmak amaçlı olarak uyuşturucu maddeyi temin etmek için sahte reçete düzenlemesi durumunda belgede sahtecilik suçundan dolayı ayrıca ceza verilir.

Failin kullanmak amaçlı aldığı maddeyi başkasına da tedarik etmesi durumunda hem TCK m. 188/3   hem de TCK m. 191’ den dolayı ayrı ayrı cezalandırılması gerekmektedir.

Failin kullanmak amaçlı yanında bulundurduğu uyuşturucu maddeyi, beraber kullanmak amacıyla bedelsiz bir şekilde başka bir kişiye vermesi durumunda fiil kullanma suçunu oluşturur. Ayrıca TCK m. 188/3’ten ceza verilmez.

Eylemin Uyuşturucu Madde Kullanma veya Uyuşturucu Satma Yönünden Değerlendirilmesi

Uyuşturucu kullanma suçunda sanıkların zaman zaman üzerlerinde bulunan miktar, tartışma konusu olmaktadır. Eylemin uyuşturucu kullanmak mı veya uyuşturucu madde satmak mı durumlarından hangisine girdiği Yargıtay içtihatlarında belirlenen bazı durumlarla netlik kazanabilmektedir. Bu konuya Yargıtay kararları ışığında bakarsak, yargıtay konuyu değerlendirirken;

  • Sanığın uyuşturucu/uyarıcı maddeleri bulundurduğu yer, zaman ve belirli bir zaman dilimi içinde kullanabileceği madde miktarı
  • Uyuşturucu/uyarıcı maddelerin ele geçirilme şekli,
  • Uyuşturucu/uyarıcı maddelerin bulundurma şekli ve çeşitliliği
  • Sanığın uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı hususu
  • Sanığın hal ve hareketleri
  • Sanığın ekonomik durumu ve gelirini nereden elde ettiği
  • Uyuşturucu maddenin miktarı ve kişisel kullanım sınırı

Başlıklarını ele almaktadır.

Uyuşturucu Madde Kullanılmasında Kişisel Kullanım Sınırı

Yargıtay kararları doğrultusunda kişisel kullanım sınırları miktarları uyuşturucu veya uyarıcı maddenin türüne göre değişmekle birlikte,

Esrar günlük 4,5 gram ve aylık 135 grama kadar,

Kenevir 20 köke kadar,

Eroin günlük 150 miligrama kadar,

Kokain günlük 60 miligrama kadar,

Sentetik haplar günlük 3-4 taneye kadar,

Metamfetamine günlük 38 grama kadar,

günlük kullanım sınırları içerisinde sayılmaktadır.

Uyuşturucu Kullanma Suçu Yargıtay Kararları

Yukarıda saydığımız konularla ilgili olarak Yargıtay tarafından kullanmı veya uyuşturucu satma durumlarının karşılaştırılması ve genel olarak değerlendirilmesi amacıyla verilen bazı önemli kararlar aşağıdaki gibidir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/104 Esas 2022/444 Sayılı Kararı

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 14.06.2022 tarihli ve 2020/104 Esas 2022/444 Karar sayılı kararında; Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik gösterdiği için kesin bir ölçüt olmamakla birlikte fenni raporlara göre toksiman bir kişi için eroinin, ortalama bir doz miktarının (0,01-0,02) gram ve günlük doz sayısının da 4-6 olarak tüketilebileceği dikkate alındığında; suç konusu eroinin net 6,5 gram olması, sanığın savunmasında ele geçirilen eroini haftalık kullanmak üzere paketini 20 TL’den satın aldığını söylemesine rağmen, suça konu eroinin miktarı itibarıyla haftalık kullanım sınırlarının çok üzerinde kalması, eroinin satışa hazır ve 11 fişek hâlinde ele geçirilmesi, saat 14.00 sıralarında… Mahallesinden aldığı ve ticari taksi ile 20 dakika sonra …’da bulunan evinin bulunduğu sokağa gelmesinin ardından yakalandığını beyan etmesine rağmen sanığın görevlilerce saat 16.00 sıralarında görüldüğünün olay tutanağında belirtilmesi, bu hâli ile sanığın eroini almasının ardından doğrudan ikametine gitmek yerine, üzerinde satışa hazır fişekler hâlinde bulunan eroin ile ikametinin bulunduğu yer çevresinde yaklaşık 1 saat 40 dakikadır dolaşmakta olduğunun, durumundan şüphelenerek durdurulmak istenilmesi ve ‘Dur’ ihtarında bulunulmasına karşın kaçması sonrasında yakalandığında görevlilere “üzerinde yüklü miktarda eroin olduğunu” söylediğinin anlaşılması ile eroinin saf miktarının bilinen piyasa değeri ile sanığın ekonomik ve şahsi halinin uyumlu olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerinde satışa hazır şekilde, 11 fişek hâlinde ele geçirilen suça konu eroini kullanma dışında bir amaçla bulundurduğu kabul edilmelidir.

Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2009/84 Esas 2014/140 Sayılı Kararı

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 09.01.2014 tarihli ve 2009/84 E., 2014/140 K. sayılı kararı

Sanık Agit hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükmün incelenmesi: Suç tarihinde evinde uyuşturucu madde bulundurduğu ve uyuşturucu madde ticareti yaptığının ihbar edilmesi üzerine sanığın evinde yapılan aramada iki parça halinde daralı 132,5 gr neti 22 gr gelen eroinin ele geçirildiği, suça konu uyuşturucu maddenin miktarına ve ele geçiriliş biçimine göre sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun niteliği yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sonuç hapis cezası yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2021/5299 Esas 2023/266 Sayılı Kararı

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 17.01.2023 tarihli ve 2021/5299 E., 2023/266 K. sayılı kararı

İstihbari bilgiye istinaden yapılan fiziki takip uyarınca, sanığın içerisinde bulunduğu araçta usulüne uygun olarak yapılan arama neticesinde net 4950 gr toz esrarın ele geçirildiği, ele geçen uyuşturucunun kişisel kullanım miktarının üzerinde bulunduğu, ele geçen uyuşturucu miktarı dikkate alınarak mahkemece alt sınırdan uzaklaşılması ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 37 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca faillik hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Sonuç

Uyuşturucu madde kullanma TCK 191 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır. Amaç kamu yararını gözetmektir. Bu suçta en önemli kriter, ele geçriilen uyuşturucu maddenin kullanım amacıyla mı yoksa ticaret amacıyla mı bulundurulduğu hususu olmaktadır. Yazımızda bu konu hakkında detaylı bilgilendirme  yapılmıştır. Suçun faili olmak herkesin başına gelebilecek bir durumdur. Bu konu hakkında uzman bir avukat desteğinden faydalanmak önem arzetmektedir.

Yasemin Berna Aslanbay

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda Adalet Bakanlığı Arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucudur. İş hukuku uzman arabulucusu olarak özellikle Ankara iş hukuku ve Ankara ticaret hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapmakta olan Avukat Yasemin Berna Aslanbay evli ve 2 çocuk annesidir.

All stories by:Yasemin Berna Aslanbay

Leave a Reply