VERGİ DAVALARI
Vergi Davası Nedir?
Dava, bir kişinin hakkının ihlal edilmesi, tehlike altında bırakılması veya haksız taleplerle karşı karşıya kaldığı durumda mahkemeye başvurarak hukuki koruma talep ettiği bir hukuki süreçtir. Vergi hukuku ise devlet ve bireyler arasında vergi borcu nedeniyle ortaya çıkan hukuki anlaşmazlıkları düzenleyen bir hukuk dalıdır. Vergi davaları, devlet ve bireyler arasındaki menfaat dengesinin korunmasına yardımcı olan davalardır.
Vergi yargısının temel dayanağı Anayasa’nın 125. maddesidir. Bu madde, “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmünü içermektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu, Danıştay Kanunu ve Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun gibi diğer yasal dayanaklar da vergi yargısını düzenleyen temel hukuki metinlerdir.
Vergi Mahkemesine Dava Nasıl Açılır?
Vergi mahkemesine dava açma işlemi, vergi yargılamasının özel bir dalı olduğu için özel bir süreci takip eder. Vergi mahkemesine dava açmak için aşağıdaki adımların izlenmesi gerekmektedir.
- Hukuki Danışmanlık Alın: Vergi mahkemelerine dava açmadan önce bir avukat ya da hukuk danışmanı ile görüşmek önemlidir. Uzman bir hukukçu, durumunuzu değerlendirip en iyi stratejiyi belirlemenize yardımcı olacaktır.
- Başvuru Hazırlığı: Vergi mahkemesine dava açmak için gerekli evrakları hazırlamanız gerekecektir. Bu belgeler, dava dilekçesi, ilgili vergi ve ceza tutanakları, muhtemel tanıkların bilgileri ve diğer kanıtları içermelidir.
- Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Dava dilekçesi, mahkemeye verilen resmi başvurunun temel belgesidir. Dilekçe, davanızın nedenini, taleplerinizi ve kanıtlarınızı içermelidir. Bir avukatın veya hukuk danışmanının yardımı ile dava dilekçesini hazırlamak en iyisi olacaktır.
- Vergi Mahkemesine Başvuru: Hazırladığınız dilekçe ve diğer belgelerle, dava açmak istediğiniz vergi mahkemesine başvuruda bulunun. Bu süreç için yargı yerinin fiziksel adresini ve başvuru prosedürlerini öğrenmek faydalı olacaktır.
- Mahkeme Süreci: Dava açıldıktan sonra, mahkeme süreci başlar. Dava ile ilgili tarafların ifadeleri alınır, kanıtlar sunulur ve karar verilir.
Dava Ücreti ve Masrafları
Dava açma işlemi genellikle belirli bir ücret gerektirir. Bu ücretin miktarı yargı sistemine, dava konusuna, duruşma , uzman şahitler ve diğer masraflara göre değişkenlik göstermektedir.
Vergi Davalarında Görev
Vergi davaları, vergi mükellefi ile vergi dairesi arasında, özellikle vergi gelirleri ve mükellefiyetleri ile ilgili hukuki uyuşmazlıkları içeren davalardır. Vergi, devletin kamu gelirlerini sağladığı temel kaynaktır ve bu nedenle vergi davaları devlet ve mükellefler arasında ortaya çıkan bu tür uyuşmazlıkları çözmek amacıyla açılır.
Vergi davalarında görevli mahkemelerin belirlenmesi önemlidir, çünkü hangi mahkemenin yetkili olduğunu bilmek, davayı nerede açmanız gerektiğini anlamanıza yardımcı olur. Görevli mahkemeler, davanın konusu ve türüne bağlı olarak değişebilir. İlk derece mahkemesi olarak görev yapan mahkeme, genellikle vergi mahkemesidir.
Vergi mahkemesi, özellikle vergi, resim, harç gibi mali yükümlülüklerin tahsil edilmesi ve vergi kesintilerinin yapılmasından sorumlu olan mahkemedir. Ayrıca, Gümrük Kanunu uyarınca alınması gereken vergiler ve Vergi Usul Kanunu’na göre yapılan itirazlar da vergi mahkemesinde görülür.
Diğer vergi uyuşmazlıklarında ise davanın açılması gereken yer, dava konusu işlemi gerçekleştiren dairenin bulunduğu yerdir. Vergi davalarını açarken, görev ve yetki kurallarını göz önünde bulundurarak, davanın doğru mahkemede açılmasına özen gösterilmelidir.
Vergi Davalarında Yetki
İdari yargıda yetki, bir davaya hangi coğrafi mahkemenin bakacağını belirleyen bir kavramdır.
Vergi uyuşmazlıklarında yetki konusu, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 37. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, vergi uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme:
a) Uyuşmazlığın konusu olan vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlükleri tahakkuk ettiren, zam ve ceza kesen,
b) Gümrük Kanunu’na göre alınması gereken vergiler ve Vergi Usul Kanunu’na göre şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlükleri tahakkuk ettiren,
c) Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanunu’na göre ödeme emrini düzenleyen,
d) Diğer uyuşmazlıklarda işlemi yapan,
Dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir.
Bu düzenlemeler, vergi uyuşmazlıklarının hangi mahkemede ele alınacağını belirler ve bu nedenle idari yargıda görev ve yetki konuları büyük önem taşır.
Vergi Davası Ne Kadar Sürer?
Vergi mahkemelerinde dava açma süresi, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesine göre otuz gündür. Bu süre içerisinde vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yüklerden kaynaklanan anlaşmazlıklarda ;
- Tahakkuku tahsile bağlı vergilerde tahsilatın yapıldığı tarih,
- Tebliğ veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin yapıldığı tarih,
- Tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapıldığı tarih,
- Tescile bağlı olan vergilerde ise tescil edildiği tarih dava açma süresinin başlangıcını belirlemektedir.
Vergi davalarının ne kadar sürede sonuçlanacağı ise diğer davalarda olduğu gibi birçok değişkene bağlıdır. Mahkemenin iş düzeni, usul kurallarının belirlenmesi, davanın doğru mahkemede açılması, talebe geçilip geçilmediği gibi birçok faktör, dava süresini etkilemektedir. Vergi mükellefinin davayı açmadan önce vergi hukuku alanında uzman bir avukata sahip olması, sürecin daha hızlı bir şekilde kapatılmasına yardımcı olabilir.
Vergi Davası Hangi Durumlarda Açılır
Vergi Usul Kanunu’nun 377. maddesi, “Mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilirler” hükmünü içermektedir. Ayrıca, vergi dairesi tadilat ve takdir komisyonları tarafından tahmin edilen matrahlara karşı da vergi mahkemesinde dava açılabilir.
Vergi mahkemesinde dava açabilmenin şartları arasında, verginin tarh edilmiş olması, cezanın kesilmiş olması, tadilat ve takdir komisyonlarının kararlarının tebliğ edilmiş olması; tevkif yoluyla alınan vergilerde ise ödemenin yapılmış ve ödeme yapan tarafından verginin kesilmiş olması bulunmaktadır. Ancak mükellefler, beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar. Vergi hatalarına ilişkin hükümler bu kanun kapsamında korunmuştur.
Danıştay ve vergi mahkemelerinde yapılan duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerektirdiği durumlarda, mahkeme, vergi davasının konusu olan tarhiyatın dayanağını incelemiş olan inceleme elemanları ile mükellefin duruşma sırasında hazır bulundurduğu mali müşavir veya muhasebecisini de dinleyebilir.
Vergi ve ceza ihbarnamesine karşı zamanında açılan davalarda, kanun yolundan vazgeçildiği tarihten itibaren belirli oranlarda indirim yapılır.
Kanun yolundan vazgeçilen davalara ilişkin kararlarda hükmedilen yargılama giderleri, avukatlık ücretleri ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilemez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz.
VERGİ TARHI NEDİR?
Vergi hukukunda büyük bir öneme sahip olan “vergi tarhiyatı” veya “verginin tarhı,” vergi dairelerinin vergi mükellefleriyle ilgili belirli koşullarda gerçekleştirdiği işlemleri ifade eder. Bu işlemler, mükellefin vergi durumu hakkında doğru bilgilere ulaşılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilir. Verginin tarhı süreci, temel olarak üç farklı şekilde gerçekleşir:
Resen Vergi Tarhı
Resen vergi tarhı, mükellefler tarafından beyan edilmemiş gelir veya mal varlığı unsurlarının, vergi daireleri tarafından tespit edilmesi ile gerçekleşir. Örneğin, bir mükellefin arazisinin , evinin alım-satım işlemlerini beyan etmemesi durumunda, vergi daireleri bu bilgilere ulaşarak resen vergi tarhı işlemini başlatabilir. Bu süreçte mükellef, uzlaşma veya dava açma hakkına sahiptir. Resen vergi tarhı, vergi kaçakçılığını önlemek ve vergiye uyumu artırmak amacıyla uygulanan bir yöntemdir.
İkmalen Vergi Tarhı
İkmalen vergi tarhı, mükellefin beyan ettiği vergi matrahının eksik veya hatalı olduğunun tespit edilmesi durumunda, vergi daireleri tarafından yapılan düzeltmeleri içerir. Örneğin, bir mükellefin iş gelirlerini eksik beyan etmesi durumunda vergi idaresi bu durumu tespit ederek ikmalen vergi tarhı işlemini başlatabilir.
İdarece Vergi Tarhı
Vergi dairelerinin yapmış oldukları detaylı incelemeler sonucunda ortaya çıkar. Bu süreç, mükellefin vergi beyannamesinin detaylı bir incelemeye tabi tutulmasıyla başlar. Örneğin, vergi daireleri bir işletmenin giderlerini yanlış şekilde beyan ettiğini tespit ederse, idarece vergi tarhı işlemi ile gerekli düzeltmeler yapılır. Mükellef, bu süreçte vergi dairesine başvurarak itiraz edebilir veya dava açılması gerekebilir.
Vergi Tarhına Karşı Dava Açma
Verginin tarhına karşı dava açma süreci, mükelleflerin vergi dairelerinin kararlarına karşı hukuki yolları kullanma hakkını temsil eder. Bu sürecin başlatılması için belirli bir süreniz vardır. Örneğin, bir mükellef vergi idaresinin yaptığı tarh işlemine itiraz etmek istediğinde, vergi mahkemelerine başvurarak dava açabilir. Bu süreçte, mükellef tarafından sunulan deliller ve argümanlar önemlidir. Vergi mahkemesi, tarafların argümanlarını değerlendirerek bir karara varır.
VERGİ SUÇU VE CEZALARI
Vergi suçları ve cezaları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir. Vergi suçlarının amaçları, yasal düzenlemelere uymayan mükelleflerin cezalandırılması yoluyla ticari hayatı denetim altında tutmak ve devletin vergi kaybının önüne geçmektir. Çünkü devletin en temel geliri vergi alacağıdır, bu nedenle vergi suçları cezai yaptırımlarla korunur. Vergi suçları ;
Vergi Ziyaı
Vergi ziyaı suçu, usulsüz veya eksik beyanlarla vergi kaybına yol açan bir suçtur. Vergi ziyanı, mükellefin veya sorumlunun vergi yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz yerine getirmediği durumlarda ortaya çıkar. Vergi ziyanı, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesine veya eksik tahakkuk ettirilmesine neden olan durumlarda söz konusu olur. Vergi ziyanına sebep olan kişilere, ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyanı cezası uygulanır. Ancak, Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen fiiller nedeniyle vergi ziyanı meydana gelmişse, bu ceza üç kat artırılabilir.
Genel Usulsüzlük
Genel usulsüzlük, vergi mükelleflerinin veya vergi sorumlularının yasal düzenlemelere aykırı davranışlarına atıfta bulunur. Genel usulsüzlük suçu, mükelleflerin Vergi Usul Kanunu’na göre yerine getirmeleri gereken görevleri ihlal ettikleri durumlarda ortaya çıkar. Bu görevler, bildirimlerde bulunmak, defter tutmak, muameleleri vesikaya dayandırmak, belirli sürelerde beyanname vermek, vergi karnesi kullanmak, muhafaza ve ibraz görevlerini içerir. Mükellefler, bu görevlerini kanuni sürelerde, usul ve şekil şartlarına uyarak yerine getirmezlerse genel usulsüzlük suçu işlemiş olurlar. Vergi incelemesine başlandıktan veya takdir komisyonuna sevk edildikten sonra kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanabilir.
Özel Usulsüzlük
Özel usulsüzlük, belirli bir vergi veya vergi mükellefinin yasalara aykırı davranışlarını ifade eder.Mükelleflerin belirli bir konuda, örneğin belirli bir işlem veya işlem sınıfında, Vergi Usul Kanunu’na aykırı davrandıkları durumlarda ortaya çıkar. Özel usulsüzlükler genellikle daha spesifik durumları ve ihlalleri içerir.
Vergi Kaçakçılığı
Vergi kaçakçılığı, yasalara aykırı şekilde mal ve hizmetlerin alım-satımını gerçekleştiren bir suçtur. Vergi kaçakçılığı, mükelleflerin vergilendirmeye ilişkin bilgileri sakladıkları veya yanıltıcı bilgiler sundukları durumları ifade eder. Vergi kaçakçılığı, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini kaçırma veya eksik ödeme amacıyla uyguladıkları hileli yöntemleri içerir.
Vergi suçları ve cezaları, devletin vergi hukuku gelirlerini koruma ve düzenleme amacını taşır. Vergi suçlarına karşı çıkan kişilere Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca çeşitli cezalar uygulanabilir. Vergi ceza hukuku, mükellefleri vergi yükümlülüklerini tam ve doğru bir şekilde yerine getirmeye teşvik etmeyi hedeflemektedir.
Aslan Duran Hukuk Bürosu, Ankara’nın seçkin vergi avukatlarından oluşan kadrosuyla vergi hukuku alanında önde gelen bir isimdir. Ankara vergi avukatı olarak tanınan büromuz, vergi davaları konusunda uzmanlaşmış olup, mükellefler ve işletmeler için hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmetleri sunmaktadır. Vergi mevzuatının karmaşıklığı ve sürekli gelişen yasal düzenlemeler, Ankara vergi avukatlarımızın sürekli olarak kendilerini güncel tutmalarını gerektirmektedir. Bu bağlamda, Aslan Duran Hukuk Bürosu, müvekkillerine her türlü vergi ihtilafında yanında olarak, onların haklarını en iyi şekilde savunmayı amaçlamaktadır.
Alanında derin tecrübelere sahip Ankara vergi avukatlarımız, vergi planlaması, idari itiraz işlemleri ve vergi mahkemelerinde yürütülen davalarda müvekkillerimizin menfaatlerini koruma noktasında yoğun bir çaba sarf etmektedir. Aslan Duran Hukuk Bürosu olarak, vergi iadesinden ceza ihbarnamelerine, finansal yapılandırmadan diğer vergi yükümlülüklerine kadar geniş bir alanda hizmet vererek, vergi hukukunun tüm detaylarına hakim, tecrübeli avukatlarla müvekkillerimize destek olmaktayız. Ankara vergi avukatı ihtiyacı olan bireyler ve şirketler için en güncel mevzuat bilgisiyle donanmış, stratejik ve etkin çözüm yöntemleri geliştirmekteyiz.
Hukuki süreçlerde müvekkillerimizin her zaman bir adım önde olması için özelleştirilmiş hizmet sunan büromuz, vergi hukuku konusunda karşılaşılan her türlü zorluğa karşı profesyonel çözümler üretmektedir. Ankara vergi avukatı, müvekkillerimizin ihtiyaçlarına göre şekillenen hukuki stratejiler geliştirerek, vergi ihtilaflarında en verimli sonuçları elde etmeyi hedeflemektedir. Aslan Duran Hukuk Bürosu’nun deneyimi ve detaylı yaklaşımı, vergi mevzuatı karşısında müvekkillerimizin haklarını etkili bir şekilde koruma altına almak için vardır.
Vergi davası açma süreci, öncelikle vergi idaresi tarafından yapılan tarhiyatın mükellefe tebliğ edilmesiyle başlar. Mükellef, kendisine tebliğ edilen vergi ve cezalara karşı itiraz hakkına sahiptir. İtiraz süreci, öncelikle idari aşamada, yani vergi idaresine yapılan yazılı itirazla (düzeltme talebi) başlar. İdari başvurunun reddedilmesi veya süresinde cevap verilmemesi durumunda, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde vergi mahkemesine dava açma hakkı doğar.
Vergi Davalarında Zamanaşımı Süresi Nedir?
Vergi davalarında zamanaşımı süresi genellikle vergi aslının tarh edildiği tarihten itibaren 5 yıldır. Ancak, bu süre zarfında vergi idaresi tarafından herhangi bir işlem yapılması (örneğin, ihbarnamenin tebliği) durumunda zamanaşımı süresi durur ve tekrar işlemeye başlar. Öte yandan, vergi suçlarına ilişkin cezalar için farklı zamanaşımı süreleri söz konusu olabilir.
Vergi Davasında Hangi Deliller Sunulabilir?
Vergi davasında, mükellefin lehine olan her türlü delil sunulabilir. Bu deliller arasında; defter ve belgeler, tanık beyanları, bilirkişi raporları, olay yeri keşif tutanakları, yazışmalar ve vergi ile ilgili diğer kanıt niteliğindeki her türlü belge ve bilgiler bulunabilir. Önemli olan, sunulan delillerin iddia edilen hususları desteklemesi ve yasalara uygun olmasıdır.
Vergi Davası Sonucu Ne Zaman Kesinleşir?
Vergi davasının sonucu, vergi mahkemesinin karar vermesi ile kesinleşmez. Mahkeme kararına karşı tarafların Yargıtay’a temyiz hakkı bulunmaktadır. Yargıtay’ın kararı onaması durumunda ya da temyiz süresi içinde herhangi bir temyiz başvurusu yapılmadığında mahkeme kararı kesinleşir. Temyiz süresi, mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gündür.
Vergi Davalarında Avukat Tutma Zorunluluğu Var mıdır?
Vergi davalarında avukat tutma zorunluluğu, davanın değerine göre değişiklik gösterir. Belli bir miktardan yüksek davalarda avukat tutma zorunluluğu vardır. Bu miktar her yıl için ayrı ayrı belirlenir. Ancak, karmaşık vergi mevzuatı ve hukuki süreçler göz önünde bulundurulduğunda, mükelleflerin haklarını en iyi şekilde savunabilmeleri için bir vergi hukuku uzmanı olan avukatla çalışmaları tavsiye edilir.