İdari işlemlerden dolayı olumsuz etkilenen kişiler idari işlemin iptali davası ve buna bağlı olarak yürütmenin durdurulması talebinde bulunabilirler. Bu yazımızda yürütmenin durdurulması ve idari işlemin iptali davaları ile ilgili olarak genel bilgiler vereceğiz.
İdari İşlem Nedir?
İdari makamların kamu gücü kullanarak idare işlevine yönelik olarak tesis etmiş oldukları idare hukuku alanında sonuç doğuran işlemlerdir. İdari işlemler tek yanlıdır. Hukuka uygunluk karinesinden yararlanırlar yani bir idari işlemin aksi yargı kararıyla ispat edilene kadar yapılan işlem hukuka uygun kabul edilir. İdari işlem hukuk dünyasında sonuçlar doğurur.
İdare tarafından tesis edilen idari işlemlerin hukuka aykırı olması ya da hakkaniyete aykırı olması hallerinde, kişilerin menfaatinin zedelenmesi sonucunda iptal yoluna başvurulabilir.
İdari İşlemin İptali İçin Nasıl Bir Yol İzlenmelidir?
Anayasa 125.maddede idarenin her türlü eylem ve işlerine yargı yolunun açık olduğu düzenlenmiştir. Anayasal bir zemine dayanarak kişiler, aleyhlerine sonuç doğuran idari işlemlerin iptal olması için yargı yoluna başvurur, bu durumda açılan davaya idari işlemin iptali davası denir.
İptal Davası Hangi Durumlarda Açılabilir?
Yalnızca idari işlemler için açılabilir. İdari işlemler, idarenin kamu gücüne dayanarak tek yanlı irade açıklamasıyla yaptığı işlemlerdir. İdari eylemlere, idari sözleşmelere ve idarenin özel hukuk işlemlerine karşı iptal davası açılamaz. İdari işlem için hukuka aykırılık iddiası olmalıdır.
İptal davası açabilmek için menfaat ihlali şarttır. İdari işlemin tamamlanmış ve kesinleşmiş olması gerekir.
İptal Davasının Ön Koşulları Nelerdir?
Öncelikle dava görevli mahkemede açılmalıdır. İdari işlemlerin iptali davasında görevli mahkeme aksine düzenleme olmadıkça İdare Mahkemeleridir. Yetkiye ilişkin olarak İdari Yargılama Usulü Kanunu İYUK 39 un 32. Maddesinde ifade edildiği üzere; “Bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.”
Kanuni düzenlemeye bakıldığı takdirde, iptal davası açabilmenin ön koşulları şu şekildedir;
- Dava, yetkili mahkemede açılmalıdır.
- Süre olarak yukarıda bahsedilen süre altmış gün aşılmamalıdır. Aksi takdirde dava süre aşımından reddedilecektir.
- En önemli koşullarda birisi, kişinin yapılan işlem sonucunda menfaatinin ihlalinin gerçekleşmiş olmasıdır.
İdari İşlemin İptali Davası Kime Karşı, Hangi Sürelerde Açılmalıdır?
İptal davaları hukuka aykırı oldukları ileri sürülen idari işlemlerin geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılması için açılan idari davalardır. Bir idari işlemin hukuk aykırı olduğu iddiası ile açılır. Davanın açıldığı taraf idaredir fakat gerçek anlamda idare davanın tarafı değildir. Uyuşmazlık konusunu oluşturan idari işlemi gerçekleştiren idare, taraf olarak gösterilir. Ancak işlemi yapan ve uygulayan idari merci farklı ise işlemi uygulayan idari mercie karşı iptal davası açılır.
Davayı açma süresi, özel kanunlarda ayrı bir düzenleme olmadıkça ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakan Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış ve Vergi Mahkemeleri’nde otuz gündür. Altmış günlük süre yazılı bildirimin yapıldığı tarihten itibaren başlar.
İptal Davasının Sonuçları?
İptal davası ön koşulla nedeniyle reddedildiği takdirde dava konusu yapılan işlem hakkında herhangi bir sonuç doğmaz. Taraflar, süre aşımıyla reddedilmiş olması durumu haricinde, eksik olan ön koşulu yerine getirerek yeniden iptal davası açabilirler.
Dava esastan reddedildiği takdirde, dava konusu idari işlemin hukuka uygun olduğu varsayılır. Davacı aynı işleme karşı yeniden iptal davası açamaz. İptal davası kabul edilirse idari işlemin varlığı sona erer.
İşlem tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kalkar. İptal kararı genel etkilidir, sadece davayı açan kişi için değil herkes için etkili hale gelir. İdare verilen iptal kararını derhal uygulamalı, kararın tebliğinden itibaren otuz günü geçmemelidir. İptal kararlarının uygulanmaması ağır bir hizmet kusurudur. Uygulanmaması halinde idare aleyhine idari yargıda maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Yürütmenin Durdurulması Nedir?
Yürütmenin durdurulması, dava konusu işlemin uygulanmasını erteleyen bir yargısal karardır. Yürütmenin durdurulması istemi, yalnızca açılacak bir iptal davasında ileri sürülebilir. İptal davasına sıkı olarak bağlıdır. Yürütmenin durdurulması, geçici bir önlem niteliğindedir. İdarin işlemin uygulanmasını belirli bir süre ertelemektedir.
Yürütmenin Durdurulması Koşulları Nelerdir?
Yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi için gerekli koşullar şunlardır.
- Davacının mutlaka bu yönde bir istemi olmalıdır.
- Açılmış olan bir iptal davasından istenebilir.
- Karar teminat karşılığında verilir fakat durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir.
- İdari işlem uygulandığı takdirde giderilmesi güç ya da olanaksız zararlar doğmalıdır. idari işlem açıkça hukuk aykırı olmalıdır.
Yürütmenin Durdurulması Talebinde Bulunabilmek İçin İdarenin Savunmasının Alınması Gerekli Midir?
Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.
Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Yolu
Yürütmenin durdurulması kararının hukuka aykırı olduğunu düşünen ilgililer, kararı veren yargı merciine göre itiraz edebilirler. İdare ve vergi mahkemelerince kurul, ya da tek yargıçla verilenlere karşı, bölge idare mahkemesine, Bölge idare mahkemelerince verilenlere karşı, en yakın bölge idare mahkemesine, Danıştay dava dairelerince verilenlere, konusuna göre, ya İdari, ya da Vergi Dava Daireleri Kuruluna, çalışmaya ara verme süresi (adli tatil) içinde ise, idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı, en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye itiraz edilebilir.
Yürütmeyi durdurma kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir.
Bu kararlara karşı bir kez itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Yürütmenin Durdurulması Kararının Sonuçları Nelerdir?
Yürütmenin durdurulması kararı verilince dava konusu işlem hiç yapılmamış sayılır ve işlemden önceki durum geri gelir.
Bu karar dava sonuna kadar devam eder, mahkeme davayı esastan reddettiği takdirde karar kendiliğinden ortadan kalkar. Bu durumda idare tesis ettiği işlemini uygulayabilir. Yürütmenin durdurulması kararının uygulanmaması idarenin mali sorumluluğuna yol açacaktır. Dolayısıyla mahkeme tarafından karar verildiğinde idare durdurma kararı verilen işlemi geri almalı, gecikmeksizin yeni işlemi tesis etmelidir. Kararların gereğini yerine getirme süresi hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden itibaren başlayarak otuz günü geçemez.
İdari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması ile ilgili her konuda hak kaybı yaşamamak için süreçlerin uzman bir idare avukatı tarafından takip edilmesinde yarar vardır. Aslan & Duran Hukuk ve Danışmanlık, bünyesinde bulunan Ankara İdare Avukatı konusunda uzman avukatlarla müvekkillerinin hukuki sorunlarına çözüm bulmaktadır.