Türk Vatandaşlığının Kazanılması

türk vatandaşlığının kazanılması

Türk Vatandaşlığının Kazanılması

Türk Vatandaşlığının Kazanılması 960 524 Şerife Duran

Son yıllarda Türkiye, gerek coğrafi konumu gerekse bölgesinde yaşanan savaşlar ve krizler nedeniyle yoğun göç almaktadır. Türkiye’ye yerleşmek isteyen birçok yabancı için en çok merak edilen konulardan biri de Türk vatandaşlığının nasıl kazanılacağıdır. Türk vatandaşlığının kazanılması, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda belirlenmiş birtakım şartlara bağlanmıştır. Bu şartların sağlanmaması halinde vatandaşlık kazanılamaz. Bununla birlikte, tüm şartların yerine getirilmiş olmasına rağmen idari makamların vatandaşlığa kabul talebini reddetmesi de mümkündür. Bu gibi hallerde, verilen ret kararına karşı ilgili kişiler idare mahkemelerinde iptal davası açabilirler.

Türk Vatandaşlığının Kazanılma Yolları

Bu konuda temel düzenleme, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’dur. Kanuna göre Türk vatandaşlığı iki şekilde kazanılabilir: doğumla veya sonradan (m.5). Bu makalede, söz konusu kanuni düzenlemeler ışığında Türk vatandaşlığının doğumla ve sonradan kazanılma halleri ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Doğumla Kazanılan Vatandaşlık

Doğumla kazanılan vatandaşlık, soy bağı (jus sanguinis) veya doğum yeri (jus soli) esasına göre kendiliğinden gerçekleşir ve doğum anından itibaren hüküm ifade eder (TVK m.6). Kanunumuz esas itibariyle soy bağı ilkesini benimsemiş olmakla birlikte, vatansızlığın önlenmesi amacıyla doğum yeri esasına ilişkin hükümler de öngörülmüştür.

Soy bağı (TVK m.7): Soy bağı esasına göre kazanılan vatandaşlık, ana babanın evlilik birliği içerisinde olup olmamasına göre değişiklik gösterir. Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Evlilik birliği dışında doğumlarda; annenin Türk vatandaşı olması halinde çocuk doğrudan vatandaşlık kazanır. Babanın Türk vatandaşı, annenin yabancı olması halinde ise vatandaşlık, soy bağının kurulmasına ilişkin usullerin tamamlanmasıyla kazanılır.

Doğum yeri (TVK m.8): Türkiye’de doğan ve yabancı anne-babasından dolayı herhangi bir ülkenin vatandaşlığını kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşıdır. Ayrıca Türkiye’de bulunan ve anne-babası bilinmeyen çocuklar da aksi ispat edilmedikçe Türk vatandaşı kabul edilir.

Bu yazımızla birlikte daha önce yazmış olduğumuz Turkuaz Kart hakkındaki yazımızı da okuyabilirsiniz.

Sonradan Kazanılan Vatandaşlık

Sonradan kazanma üç temel yolla gerçekleşir (TVK m.9):

  1. Yetkili makam kararıyla vatandaşlığa alınma,
  2. Evlat edinilme yoluyla vatandaşlığın kazanılması,
  3. Seçme hakkının kullanılması suretiyle vatandaşlığın kazanılması.

Bunlardan yetkili makam kararıyla kazanma, kendi içinde farklı alt kategorilere ayrılmaktadır:

  • Genel yoldan vatandaşlığa alınma (TVK m.11),
  • İstisnai hallerde vatandaşlığa alınma (TVK m.12),
  • Türk vatandaşlığının yeniden kazanılması (TVK m.13–15),
  • Evlenme yoluyla vatandaşlığın kazanılması (TVK m.16).

Yetkili Makam Kararı ile Türk Vatandaşlığının Kazanılması (Telsik)

Telsik Kavramı

Türk vatandaşlığının doğum dışındaki yollarla kazanılmasında en önemli yöntem, yetkili makam kararıyla vatandaşlığa alınmadır. Doktrinde bu yol “telsik” olarak ifade edilmektedir.

Telsik, daha önce Türk vatandaşlığı ile bağı bulunmayan yabancı bir kişinin, kanunda öngörülen şartları yerine getirerek başvuruda bulunması ve yetkili makamların kararıyla vatandaşlığa kabul edilmesi sürecini ifade eder.

Önemli bir husus olarak, telsik geçmişe etkili değildir. Kişi, vatandaşlığı ancak kararın hüküm doğurduğu tarihten itibaren kazanır (TVK m.20). Bu nedenle, vatandaşlığın kazanılmasından önceki fiil ve işlemleri bakımından kişi “yabancı” muamelesi görür ve buna bağlı sonuçlara katlanır.

Muhaceret (göç) yoluyla gelen Türk soylu kişilerin İskân Kanunu kapsamında vatandaşlığa alınmaları da telsik niteliğindedir ve aynı sonuçları doğurur.

Genel Şartlar

Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda aranan şartlar, TVK m.11’de düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
  • Başvuru tarihinden geriye doğru en az 5 yıl kesintisiz Türkiye’de ikamet etmek,
  • Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışlarıyla teyit etmek,
  • Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığının bulunmaması,
  • İyi ahlak sahibi olmak,
  • Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,
  • Geçimini sağlayacak gelir veya meslek sahibi olmak,
  • Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir durumunun olmaması, şarttır.

Türkiye’de yerleşme iradesi; taşınmaz satın almak, yatırım yapmak, iş kurmak veya bir iş yerinde çalışmak, bir Türk vatandaşı ile evlenmek ya da ailece vatandaşlık başvurusunda bulunmak gibi davranışlarla ortaya konulur. Buna karşılık, yalnızca eğitim, turistik seyahat, kısa süreli iş ziyareti veya tedavi amacıyla Türkiye’de bulunan yabancıların başvuruları kabul edilmez.

Başvurucunun iyi ahlak sahibi olup olmadığı; kaçakçılık, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlardan ceza alıp almadığına veya Türk toplumunun örf ve adetleriyle bağdaşmayan uyuşturucu kullanımı, fuhuş gibi davranışlarının bulunup bulunmadığına göre değerlendirilir. Yabancının herhangi bir suçtan yargılanması, mahkûmiyeti ya da tutukluluğu, başvurunun reddine sebep olabilir.

Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek durumlar ise uygulamada Millî İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmalarla tespit edilir.

Vatandaşlık başvuruları yurt içinde kişinin yerleşim yerinin bulunduğu valiliklere, yurt dışında ise dış temsilciliklere yapılır. Başvuru bizzat yapılabileceği gibi, özel vekâletname aracılığıyla da gerçekleştirilebilir.

Önemle belirtilmelidir ki, tüm şartların taşınması vatandaşlığın kesin olarak kazanılacağı anlamına gelmez. Son karar idarenin takdirindedir. Bu nedenle, başvurusunun reddi halinde kişi, ilgili işleme karşı idare mahkemelerinde iptal davası açabilir.

İstisnai Haller

Cumhurbaşkanı kararıyla, milli güvenlik ve kamu düzeni açısından engel bulunmamak kaydıyla bazı yabancılar istisnai olarak vatandaşlığa alınabilir (TVK m.12). Bunlar arasında:

  • Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişiler.
  • İkamet izni alanlar ile Turkuaz Kart sahibi yabancılar ve bunların yabancı eşi, kendisinin ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı çocuğu.
  • Göçmen olarak kabul edilen,
  • Vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişiler

sayılmıştır.

Türk Vatandaşlığının Yeniden Kazanılması

İkamet Şartı Aranmaksızın Yeniden Kazanma (TVK m.13)

Millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla;

  • Çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler,
  • Ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybedenlerden, kanunda öngörülen süre içinde seçme hakkını kullanmayanlar,

Türkiye’de ikamet etme süresine bakılmaksızın Bakanlık kararıyla vatandaşlığı yeniden kazanabilirler.

İkamet Şartına Bağlı Olarak Yeniden Kazanma (TVK m.14) 1. madde uyarınca Türk vatandaşlığı kaybettirilenler Cumhurbaşkanı kararıyla, 1. madde uyarınca Türk vatandaşlığını kaybedenler ise Bakanlık kararıyla, millî güvenlik açısından engel teşkil edecek bir hali bulunmaması ve Türkiye’de üç yıl ikamet etmesi şartıyla vatandaşlığı yeniden kazanabilirler.

İkamet ve Sürelerin Hesaplanması (TVK m.15)

Başvuru için aranan ikamet süresi, Türk kanunlarına uygun olarak Türkiye’de oturmayı ifade eder. Yabancı, bu süre içinde toplam on iki ayı aşmamak kaydıyla Türkiye dışında bulunabilir. Türkiye dışında geçirilen bu süreler, ikamet süresi içinde değerlendirilir.

Evlenme Yoluyla Vatandaşlığın Kazanılması

Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre, bir Türk vatandaşı ile evlenmek tek başına vatandaşlık kazanımına yol açmaz. Ancak en az üç yıldır evli olan ve evliliği fiilen devam eden yabancılar, gerekli şartları taşımaları halinde Türk vatandaşlığı için başvuruda bulunabilirler (TVK m.16).

Başvuru sahiplerinde aranan temel koşullar şunlardır:

  • Aile birliği içinde fiilen yaşamaya devam etmek,
  • Evlilik birliği ile bağdaşmayacak herhangi bir faaliyette bulunmamak,
  • Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir durumunun bulunmaması.

Evlilik devam ederken Türk vatandaşı eşin vefat etmesi halinde, aile birliği şartı aranmaz. Ayrıca, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanan yabancı hakkında evliliğin butlanına karar verilse bile, eğer kişi evlenmede iyiniyetli ise Türk vatandaşlığını korumaya devam eder.

Evlat Edinilme Yoluyla Türk Vatandaşlığının Kazanılması

Bir Türk vatandaşı tarafından evlat edinilen ergin olmayan yabancı çocuk, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel bulunmaması şartıyla, evlat edinme kararının verildiği tarihten itibaren vatandaşlığı kazanır (TVK m.17).

Seçme Hakkı ile Türk Vatandaşlığının Kazanılması

Ana veya babasına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybeden çocuklar, ergin olduktan sonra üç yıl içinde seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığını yeniden kazanabilirler (TVK m.21). Bu kazanım da ancak karar tarihinden itibaren hüküm doğurur (TVK m.22).

Usul ve Başvuru Yöntemleri

Başvurular yurt içinde valiliklere, yurt dışında ise dış temsilciliklere yapılır. 11. ve 16. madde kapsamında başvurular, vatandaşlık başvuru inceleme komisyonları tarafından değerlendirilir (TVK m.18). Şartları taşıyan başvurular Bakanlığa iletilir ve inceleme sonucunda vatandaşlığa alınma veya reddedilme kararı verilir (TVK m.19).

Vatandaşlığın kazanılması kararları, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder (TVK m.20). Bu karar eşin vatandaşlığına doğrudan etki etmez; ancak velayet altındaki çocuklar diğer eşin rızasıyla vatandaşlığı kazanabilir.

Sonuç

Türk vatandaşlığı, yalnızca hukuki bir statü değil; aynı zamanda geleceğe dair güvence, yeni fırsatlara açılan bir kapıdır. Bu kapının aralanması ise kanunda öngörülen şartların eksiksiz yerine getirilmesi ve idari sürecin titizlikle yürütülmesiyle mümkündür. Başvuru adımlarının her biri, dikkatli bir değerlendirme ve kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmaktadır.

Pek çok kişi, vatandaşlık yolunda küçük ayrıntıları gözden kaçırdığı için yıllar süren emeğini kaybedebilmektedir. Bu nedenle sürece adım atanların yalnızca kanunu bilmesi değil, aynı zamanda idari uygulamaları, güncel mevzuat değişikliklerini ve pratikte karşılaşılan sorunları da yakından takip etmesi gerekir.

Doğru bilgi ve bilinçli adımlar, vatandaşlığa giden yolu kolaylaştırır. Bu noktada profesyonel destek almak, hem sürecin sağlıklı ilerlemesine katkı sağlayacak hem de olası riskleri en aza indirecektir.

Şerife Duran

Avukat Şerife DURAN, 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Asliye Ceza Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi, Kadastro Mahkemesi, Türkiye Adalet Akademisi’nde ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nde hakimlik görevinden sonra avukatlık yapmaya başlamıştır. Selçuk Üniversitesi Özel Hukuk Anabilimdalı Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans yapan DURAN, doktora öğrencisi olup evli ve 3 çocuk annesidir.

All stories by:Şerife Duran

Leave a Reply