İdari sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar, kamu gücünü kullanan idare ile özel kişiler arasında imzalanan sözleşmelerden kaynaklanan, teknik ve karmaşık hukuki süreçlerdir. Bu uyuşmazlıklar genellikle sözleşmenin ifası, feshi, hak ediş ödemeleri veya tek taraflı işlemler sebebiyle ortaya çıkar. Hem iptal hem de tazminat davalarıyla yargı sürecine taşınan bu ihtilaflar, idare hukuku bağlamında özel uzmanlık gerektirir.
Giriş
İdare ile özel kişiler arasında kurulan sözleşmeler, kamu hizmetinin yürütülmesine katkı sağlayan ve kamu gücünün etkisini taşıyan özel nitelikte sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmeler, “idari sözleşme” olarak adlandırılır ve diğer özel hukuk sözleşmelerinden birçok yönden ayrılır. İdari sözleşmeler, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında düzenlenmekte olup, bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar idare hukuku alanında oldukça önemli bir yere sahiptir.
Bu makalede, idari sözleşmelerin tanımı, hukuki niteliği, tarafları arasında yaşanabilecek başlıca uyuşmazlık türleri ve bu uyuşmazlıkların çözüm yolları üzerinde durulacak; özellikle iptal ve tazminat davaları detaylı şekilde ele alınacaktır.
İdari Sözleşme Nedir?
İdari sözleşmeler, kamu hizmetinin sağlanmasına yönelik olarak, idare ile özel kişi arasında kurulan, kamu hukukuna tabi olan ve kamu gücü ayrıcalıklarını içeren sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerin en belirgin örnekleri arasında:
- Yapım işleri sözleşmeleri
- Hizmet alım sözleşmeleri
- Mal alımı sözleşmeleri
- Danışmanlık hizmetleri sözleşmeleri
- Yap-işlet-devret sözleşmeleri
- Kamu özel iş birliği projeleri
sayılabilir.
Bu sözleşmelerin ortak özelliği, idarenin üstün hak ve yetkilere sahip olması, yani tek taraflı değişiklik veya fesih gibi ayrıcalıkları elinde bulundurmasıdır.
İdari Sözleşmelerde Uyuşmazlıkların Kaynağı
İdari sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar genellikle şu durumlardan ortaya çıkar:
- Sözleşme hükümlerinin idare tarafından tek taraflı değiştirilmesi
- Mücbir sebep halleri ve bu durumlara ilişkin yüklenici talepleri
- İşin geç teslimi veya ifanın gecikmesi
- Teminatların irat kaydedilmesi
- Hakediş ödemelerinin zamanında yapılmaması
- Sözleşmenin idare tarafından tek taraflı feshi
- Sözleşme dışı işlerin ifa ettirilmesi ve bedel ödenmemesi
Bu durumlar, taraflar arasında ciddi mali ve hukuki ihtilaflara yol açabilmekte ve söz konusu ihtilafların çözümü, idari yargı mercilerinde aranmaktadır.
İdari Sözleşmelerde İptal Davası
İdari sözleşmelerin tarafı olan yüklenici veya hak sahibi, idarenin tek taraflı olarak tesis ettiği bir işlemin (örneğin sözleşmenin feshi, teminatın iradı, ceza uygulanması gibi) hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa, bu işleme karşı idari yargıda iptal davası açabilir.
İptal davası, işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, kaçırılması hâlinde idarenin işlemi kesinleşir. İptal davası açılabilmesi için;
- Ortada idarenin tek taraflı bir işlemi olmalı,
- Bu işlem yüklenici açısından hukuka aykırı olmalı,
- Menfaat ihlali açık olmalıdır.
İptal davasında, idarenin kamu gücüne dayanarak tesis ettiği işlem yargı denetimine tabi tutulur ve işlemin iptali hâlinde yükleniciye açılabilecek bir tazminat davasının da önü açılmış olur.
Tazminat Davası: Tam Yargı Davası
İdari sözleşmeden doğan zararların giderilmesi için açılabilecek dava türü, “tam yargı davası”dır. Tam yargı davası, kişisel bir hak kaybı veya zarar söz konusu olduğunda başvurulan tazminat davası türüdür.
Bu dava genellikle şu zarar kalemleri üzerinden açılır:
- Uğranılan doğrudan maddi zararlar
- Kar kaybı (yitirilen kazanç)
- Faiz zararları
- İtibar kaybı (istisnai olarak)
Tam yargı davaları, ilgili işlemin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde ve her hâlükârda olaya sebep olan fiilden itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır. Davanın kabul edilmesi hâlinde, idare mahkemesi, davacının uğradığı zararın tazminine karar verir.
Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları: Alternatifler
İdari sözleşmelerde uyuşmazlıkların çözümünde bazı alternatif yollar da bulunmaktadır. Özellikle büyük projelerde taraflar arası tahkim veya uzlaşma mekanizmaları kullanılabilmektedir. Ancak Türk idare hukukunda genel kural, idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde çözümlenmesidir.
Ayrıca bazı durumlarda, idare ile yüklenici arasında “arabuluculuk” ya da “uzlaşma” süreçlerinin işletilmesi de söz konusu olabilir. Ancak bu mekanizmalar, kamu düzenine ilişkin olmayan, mali yönü ağır basan ihtilaflarda etkili olmaktadır.
Danıştay ve Yargı İçtihatlarının Rolü
İdari sözleşmelerden doğan iptal ve tazminat davalarında, Danıştay kararları büyük önem taşır. Özellikle idarenin yetkisini kötüye kullanıp kullanmadığı, tek taraflı fesihlerin hukuka uygun olup olmadığı, sözleşme hükümlerinin yorumlanması gibi hususlarda Danıştay içtihatları yol göstericidir.
Son yıllarda, Danıştay 13. ve 6. Daire kararlarında, idarenin sözleşmeyi feshetme hakkını kullanırken “ölçülülük” ve “orantılılık” ilkelerine dikkat etmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Aynı şekilde, hakedişlerin ödenmemesi durumunda yüklenicinin ifayı durdurmasının haklı neden oluşturacağına dair kararlar mevcuttur.
Uzman Hukuki Destek Olmazsa Olmaz
İdari sözleşmeler, şekil şartlarına ve kamu yararına sıkı sıkıya bağlı özel sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar da oldukça teknik ve karmaşık yapıya sahiptir. Gerek iptal gerekse tazminat davası süreçlerinde, idare hukuku alanında uzman bir avukat ile çalışmak, hak kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem taşır. Bu anlamda ankara idare avukatı olarak görev yapan uzman ve deneyimli bir avukat seçimi önem taşımaktadır.
İdari işlem ve sözleşmelerle ilgili bir uyuşmazlıkla karşı karşıyaysanız; ihale süreci, sözleşmenin ifası, feshi veya ödeme ihtilafı gibi konularda profesyonel hukuki destek almanız, ileride geri dönüşü mümkün olmayan zararları engelleyebilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
İdari sözleşmeye tarafım, idare sözleşmeyi feshetti. Ne yapabilirim?
İdarenin fesih işlemi hukuka aykırıysa, 60 gün içinde iptal davası açabilirsiniz. Ayrıca uğradığınız zararı talep etmek için tam yargı (tazminat) davası da açabilirsiniz.
Tam yargı davası nedir?
İdari eylem ve işlemlerden doğan maddi/manevi zararların giderilmesi amacıyla açılan tazminat davasıdır.
İptal ve tazminat davası birlikte mi açılır?
Hayır. Genellikle önce iptal davası açılır; işlem iptal edilirse, ardından tazminat davası açılır. Ancak bazı durumlarda doğrudan tam yargı davası da mümkündür.
Kamu ihalesine katıldım, sözleşme yapılmadı. Ne yapabilirim?
İhale sürecindeki hukuka aykırılıklar için Kamu İhale Kurumu’na başvurabilir, ardından dava açabilirsiniz.
İdari sözleşmelerde arabuluculuk uygulanabilir mi?
Kamu düzenini ilgilendirmeyen, sadece maddi alacaklara ilişkin ihtilaflarda sınırlı şekilde uygulanabilir.
Teminatım irat kaydedildi, bunu geri alabilir miyim?
İdarenin işlemi hukuka aykırıysa iptal davası açarak teminatın iadesini talep edebilirsiniz.
Danıştay’ın rolü nedir?
İlk derece mahkemesi kararlarının temyiz mercii olan Danıştay, idari sözleşme uyuşmazlıklarında içtihat oluşturur.
Avukatla çalışmak zorunlu mu?
Zorunlu olmasa da sürecin teknik niteliği ve sürelerin kısalığı dikkate alındığında, uzman bir avukattan destek almak son derece önemlidir.
Sonuç
Sonuç olarak, idari sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar çoğu zaman ciddi mali kayıplara ve uzun yargı süreçlerine neden olabilecek karmaşık davalardır. Gerek iptal gerekse tazminat davalarında süreler ve hukuki prosedürler büyük önem taşır. Bu nedenle, yüklenici ya da hak sahibi kişilerin hak kaybına uğramamaları için, alanında uzman bir idare hukuku avukatından destek almaları kritik bir gerekliliktir.
Leave a Reply