Türk Ceza Hukukunda Af Kurumu: Genel ve Özel Af Ayrımı ile 10. Yargı Paketinin Af Niteliği ve İnfaz Süresine Etkisi

10. yargı paketi genel af

Türk Ceza Hukukunda Af Kurumu: Genel ve Özel Af Ayrımı ile 10. Yargı Paketinin Af Niteliği ve İnfaz Süresine Etkisi

Türk Ceza Hukukunda Af Kurumu: Genel ve Özel Af Ayrımı ile 10. Yargı Paketinin Af Niteliği ve İnfaz Süresine Etkisi 960 524 Şerife Duran

TÜRK CEZA HUKUKUNDA AF KURUMU: GENEL AF VE ÖZEL AF AYRIMI ve 10 YARGI PAKETİNİN AF NİTELİĞİNDE YA DA İNFAZ SÜRESİNE ETKİ EDEN HÜKÜM İÇERİP İÇERMEMESİ

GİRİŞ

Ceza hukuku, kamu düzeninin sağlanması amacıyla suç teşkil eden fiillerin yaptırımlarla karşılanmasını düzenlerken, bazı olağanüstü durumlarda veya kamu yararı gerekçeleriyle bu yaptırımlardan vazgeçilebilmesine de olanak tanımaktadır. Bu bağlamda, af kurumu, ceza hukukunun istisnai ve kamu hukukuna özgü araçlarından biridir. Türk Ceza Hukuku’nda af; genel af ve özel af olmak üzere iki ana başlık altında düzenlenmiştir.
Af, ceza hukukunda devletin cezalandırma yetkisinden feragat etmesini ifade eden olağanüstü bir hukuki kurumdur. Af, toplumsal barışın tesisi, siyasal uzlaşma süreçleri veya cezaevlerindeki aşırı yoğunluğun giderilmesi gibi gerekçelerle gündeme gelebilmektedir. Türk Ceza Hukuku’nda af kurumunun dayanağı Anayasa’da ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenmiştir. Bu çalışmada, af kavramı açıklanacak; genel af ile özel af arasındaki farklar incelenecek; af kurumunun hukuki sonuçları ile bir süredir hukuk gündemini meşgul eden 10. Yargı Paketinin af niteliğinden bir hükmü bulunup bulunmadığı ya da infaz süresine etki eden yasa değişikliği içerip içermediği hususlarına yer verilecektir.

I. AF KAVRAMI VE TÜRLERİ

A. GENEL TANIM

Af, bir veya birden çok kişinin işlediği suç nedeniyle maruz kaldığı cezanın devletin yüksek takdir yetkisiyle kaldırılması veya hafifletilmesidir. Af, cezai yaptırımı ortadan kaldırdığı hâllerde yalnızca birey lehine değil, aynı zamanda yargı organları üzerindeki yükün azaltılması gibi kamusal yararları da hedef alır.

Bir diğer deyişle af, işlendiği sabit olan bir suçtan dolayı verilen cezanın kaldırılması, azaltılması veya infazının durdurulması anlamına gelir. Af, ceza yargılamasına ilişkin sonuç doğurur; hem ceza hem de mahkûmiyet kararına ilişkin etkiler yaratır.

Anayasamız genel af çıkarma yetkisini meclise vermiş olup bu düzenleme diğer pek çok ülkenin anayasası ile bağdaşmaktadır. Özel af çıkarma konusunda ise, hem meclis hem Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır.

Anayasanın “Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri” başlıklı 87. Maddesinde;
“Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Buna göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi; … genel ve özel af ilanına karar verebilecek, genel af ilanı için beşte üç (3/5) çoğunluk gerekli olacaktır.

B. AFFIN HUKUKİ DAYANAKLARI VE YETKİ

1. YASAMA YETKİSİNE DAYALI AF

Türk Anayasası’nın 87. maddesi uyarınca, genel ve özel af çıkarma yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) aittir. Bu yetkinin kullanılabilmesi için TBMM üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu, yani 600 milletvekili üzerinden en az 360 milletvekilinin kabul oyu gereklidir.

2. CUMHURBAŞKANININ AF YETKİSİ

Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca sürekli hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle bazı kişilerin cezalarını hafifletebilir veya kaldırabilir. Bu, bireysel nitelik taşıyan ve yasama işlemi olmayan idari bir özel af yetkisidir. Ancak bu yetki, sadece bireysel durumlarla sınırlı olup genel suç gruplarına uygulanamaz.

3. AF TÜRLERİ

3.1. GENEL AF
3.1.1. TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Genel af, kamu davasının düşmesine ve mahkûmiyet hükümlerinin tüm sonuçlarıyla ortadan kalkmasına neden olan bir yasama işlemidir. Türk Ceza Kanunu’nun 65/1. maddesinde düzenlenmiş olup, ceza hukukunun sonuçlarını geriye dönük olarak etkisiz kılar. Genel af, yargılaması süren davalarda davanın düşmesine, kesinleşmiş hükümlerde ise cezanın infaz edilmemesine ve adli sicil kayıtlarının silinmesine yol açar.

Genel af, suçun hukuki varlığını ortadan kaldıran, kamu davasını düşüren, hükmolunan cezaları tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldıran bir af türüdür.

3.1.2. GENEL AF’IN HUKUKİ SONUÇLARI

Kamu davası düşer, infaz edilmeyen cezalar ortadan kalkar.

Ceza mahkûmiyetine bağlı hak yoksunlukları ortadan kalkar.

Adli sicil kaydı arşivlenir, sabıka kaydından çıkarılır.

Tekerrür hükümleri uygulanmaz.

Cezaevindeki hükümlüler derhal tahliye edilir.

Disiplin cezaları, mahkûmiyete bağlıysa ortadan kalkar.

Suçtan doğan özel hukuk talepleri (tazminat gibi) etkilenmez.

3.2. ÖZEL AF

3.2.1. TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Özel af, TCK m.65/2’de yer almakta olup, cezanın infazına ilişkin sonuç doğurur. Ceza mahkûmiyetini ortadan kaldırmaz, yalnızca cezanın infaz süresinde indirime gidilmesi, cezanın ertelenmesi veya adli para cezasına çevrilmesi gibi sonuçlar doğurur. Özel af, kişisel nitelik taşıyabileceği gibi bazı suç tipleri veya hükümlü grupları açısından da uygulanabilir.

Özel af, suçun varlığını ve mahkûmiyeti ortadan kaldırmaz; yalnızca verilen cezanın tamamı ya da bir kısmı kaldırılır ya da hafifletilir.

3.2.2. ŞARTLARI VE UYGULAMA BİÇİMİ

Özel af, genellikle yaşlılık, hastalık, sakatlık gibi kişisel durumlara bağlı olarak uygulanır. Örneğin, cezanın infazına engel olan sürekli hastalık halinde Cumhurbaşkanı tarafından özel af yetkisi kullanılabilir (TCK m.104).

3.2.3. ÖZEL AF’IN HUKUKİ SONUÇLARI

Ceza infazı durdurulur veya süresi azaltılır.

Ceza adli para cezasına çevrilebilir.

Hak yoksunlukları devam eder.

Sicil kaydı silinmez, tekerrür uygulanabilir.

Bireysel (Cumhurbaşkanlığı affı) veya grup temelli olabilir.

Yargılama sürecine doğrudan etkisi yoktur.

Örnek: 4616 sayılı “Şartla Salıverme ve Erteleme Kanunu” özel af niteliğinde olup, belirli suçlar ve koşullar altında infazı etkilemiştir.

4. GENEL AF VE ÖZEL AF ARASINDAKİ TEMEL FARKLAR

Kriter Genel Af Özel Af
Suçun varlığı Ortadan kalkar Kalkmaz
Mahkûmiyetin sonuçları Tümden silinir Devam eder
Hukuki Etki Ceza ve tüm sonuçları ortadan kalkar Ceza infazı etkilenir
Kamu davası Düşer Ceza infaz edilmez
Adli Sicil Silinir, arşiv kaydına alınır Sicil kaydı devam eder
Tekerrür Uygulanamaz Uygulanabilir
Hak Yoksunlukları Ortadan kalkar Devam eder
Çıkarma Yetkisi TBMM TBMM ve bireysel olarak Cumhurbaşkanı

Şartlı Uygulama Mümkündür Mümkündür

II. 10. YARGI PAKETİ’NDE GENEL VEYA ÖZEL AF NİTELİĞİNDE BİR DÜZENLEME VAR MI?

Bir süredir kamuoyunun gündemini meşgul eden 10. Yargı Paketinde bir kısım suçlar için hukuken af niteliğinde düzenleme olup olmayacağı merak edilmektedir.

Adalet Bakanlığı yetkililerince yapılan açıklamalarda 10. Yargı Paketi’nde genel af veya özel af düzenlemesinin olmadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte düzenlemelerin cezaevindeki şartlarla ilgili olduğu ifade edilmiştir.

Bu bağlamda infaz sistemine yönelik yapılması planlanan ve cezaevinde kalma şartlarına ilişkin kabul edilecek değişiklikler, bazı mahkûmlar için fiilen ceza sürelerinin kısalmasına yol açabileceğinden kamuoyunda “örtülü af” olarak da değerlendirilmektedir.

İNFAZ SİSTEMİNDE GETİRECEĞİ YENİLİKLER NELERDİR? CEZAEVİNDE KALMA SÜRESİ AZALACAK MI?

10. Yargı Paketinin önümüzdeki günlerde yasalaşmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Pakette ceza infaz sürelerinde reformlar, denetimli serbestlik sürecinde iyileştirmeler ve mükerrer suçlar için düzenlemelerin değerlendirileceği bilinmektedir.

Bu noktada infaz düzenlemeleri ve olası etkilerine değinilmelidir.
Yargı Paketi’nde infaz sürelerinde yapılacak değişiklikler ve denetimli serbestlik uygulamalarının genişletilmesi planlanmaktadır. Bu düzenlemeler, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmayı ve adalet sistemini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Ancak, bu düzenlemelerin kapsamı ve kimleri etkileyeceği, yasa tasarısının Meclis’te görüşülmesi sürecinde açıklık kazanacaktır.

Henüz resmi olarak yasalaşmamış olmakla birlikte, basına yansıyan bilgiler doğrultusunda 10. Yargı Paketi ile şu alanlarda düzenlemelerin yer alması öngörülmektedir:

Denetimli serbestlik süresinin genişletilmesi: Bazı suçlar açısından denetimli serbestlikte kalma süresinin artırılması veya yaygınlaştırılması planlanlanmaktadır.

Ceza infaz rejiminde esneklik: İyi hal uygulamaları ve koşullu salıverme sürelerinde düzenleme beklenmektedir.

Suç tiplerine özgü infaz kolaylıkları: Bazı suçlar için infazda esneklik veya yeni indirim oranları gündeme gelebilecektir.

En çok merak edilen konulardan biri de af düzenlemesi ve infaz indirimidir. Henüz af niteliğinde bir madde pakete eklenmemiştir; ancak infaz rejiminde bazı suçlar için kısmi indirimlerin veya uygulamalı iyileştirmelerin yapılabileceği konuşulmaktadır. Özellikle topluma kazandırma ve rehabilitasyon odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi hedeflenmektedir.

31.07.2023 TARİHİNDEN ÖNCE SUÇ İŞLEYENLER HAKKINDA DENETİMLİ SERBESTLİK KARARI MI VERİLECEK? İNFAZ DÜZENLEMESİ HANGİ SUÇLARI KAPSAYACAK?

Söz konusu Yargı Paketinde, 14 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme olduğu, Kanun teklif taslağı yürütme ve yürürlük dahil toplam 55 maddeden oluştuğu bilinmektedir.

10. Yargı Paketinde şu konuda düzenleme yapılması beklenmektedir:

Pandemi döneminde 31 Temmuz 2023 itibarıyla cezası kesinleşmiş olanlarla ilgili denetimli serbestlikten yararlanma hükmü getirilmişti. Kovid düzenlemesi olarak da bilinen çalışmadan cezaları belli olmayanlar, yargılaması devam edenler faydalanamamıştı. Yani 31 Temmuz 2023 itibarıyla cezası kesinleşmiş olanların denetimli serbestlikten yararlandığı kovid düzenlemesi bu tarihten önce suç işleyen ve cezası kesinleşmeyen hükümlüleri kapsamamıştı. Yeni düzenleme de buna yönelik bir adım atılması beklenmektedir. 31.07.2023 tarihinden önce işlenen suçlar açısından eşitsizliği giderici bir düzenlemenin geleceği konuşulmaktadır. Hangi suçların kapsam dahilinde olduğu ise henüz netlik kazanmamıştır.

Düzenlemede başkaca hangi değişiklikler düşünülmüştür?

2 yıl altı cezalarda cezanın 1/5’inin cezaevinde geçirilmesi,
Ambulans, itfaiye ve polis araçlarına yol vermeyenler için idari para cezası belirlenmesi,
Israrlı araç takibinin suç unsuru sayılması,
Makas atma cezası, drift, ehliyetsiz araç kullanma, alkollü araç kullanma, uyuşturucu etkisi altında araç kullanmanın cezalarının yeniden belirlenmesi hususlarının gündeme geleceği belirtilmiştir.

10. YARGI PAKETİ KİMLERİ ETKİLEYECEK?

10. Yargı Paketi’nin etkileyebileceği gruplar arasında:

Cezaevinde hükümlü olarak bulunan kişiler,
Denetimli serbestlikten yararlananlar,
Yargılama aşamasında olan sanıklar,
İş uyuşmazlığı ve arabuluculuk sürecine giren taraflar,
Adli para cezası alanlar,
Hak ihlali nedeniyle bireysel başvuru yapanların olduğu konuşulmaktadır.

III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Af kurumu, ceza hukukunun temel amacı olan adaletin sağlanmasına yönelik istisnai bir müdahale aracı olup, devletin ceza verme yetkisini sınırladığı özel bir düzenlemedir. Genel af, cezai sonuçları tümüyle ortadan kaldırarak kişileri hukuki anlamda “temiz” bir konuma getirirken; özel af, daha sınırlı etkileri olan ve infaza ilişkin bir düzenleme olarak öne çıkmaktadır.

Ancak her iki af türü de mağdurun özel hukuk yollarını kullanmasına engel değildir. Af, sadece devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi anlamına gelecektir; tazminat gibi özel hukuka dayalı hak talepleri saklı kalacaktır.

Sonuç olarak, af kurumunun kullanımı, hukukun üstünlüğü ve toplum vicdanı arasında dikkatli bir denge gerektirir. Af kararları, siyasi tartışmalara açık olsa da, demokratik sistemlerde yasama erkinin anayasal yetkileri çerçevesinde şekillenir ve uygulanır. Af, hukuk devletinin toplumsal barışı sağlama araçlarından biri olarak değerlendirilmelidir.

Şu an meclis gündeminde olan 10. Yargı Paketi’nde doğrudan bir genel af veya özel af düzenlemesi bulunmamaktadır. Ancak, infaz sistemine yönelik yapılacak değişiklikler, bazı mahkûmlar için ceza sürelerinin kısalmasına neden olabilecektir. Bu nedenle, kamuoyunda “örtülü af” olarak değerlendirilen bu düzenlemelerin detayları, hangi suçların kapsam dahilinde olacağı, cezaevinde geçirilecek süreye ilişkin oranlar ve erken denetimli serbestlik uygulamasının olup olmayacağı yasa tasarısının Meclis’te görüşülmesi sürecinde netlik kazanacaktır.

Şerife Duran

Avukat Şerife DURAN, 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Asliye Ceza Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi, Kadastro Mahkemesi, Türkiye Adalet Akademisi’nde ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nde hakimlik görevinden sonra avukatlık yapmaya başlamıştır. Selçuk Üniversitesi Özel Hukuk Anabilimdalı Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans yapan DURAN, doktora öğrencisi olup evli ve 3 çocuk annesidir.

All stories by:Şerife Duran

Leave a Reply