Sahte İlaç Nedeniyle Tazminat Davası

sahte ilaç nedeniyle tazminat davası

Sahte İlaç Nedeniyle Tazminat Davası

Sahte İlaç Nedeniyle Tazminat Davası 960 524 Şerife Duran

Sahte ilaç, günümüzde sadece halk sağlığını değil, hukuki ve cezai düzeni de tehdit eden kritik bir sorun haline gelmiştir. Üretim, dağıtım veya satış aşamasında denetim dışı yollarla piyasaya sürülen bu ilaçlar, kişilerin tedavi süreçlerini sekteye uğratmakla kalmaz; aynı zamanda ciddi zararlara ve ölüme kadar varabilecek sonuçlara yol açabilir. Bu yazımızda sahte ilaç nedir sorusunun cevabını detaylandırarak, bu tür ilaçların doğurduğu hukuki sorumlulukları, tazminat davalarını ve cezai yaptırımları ele alacağız.

Sahte İlaç Nedir?

Sahte ilaç, yasal düzenlemelere ve standartlara uygun şekilde üretilmeyen, genellikle aldatıcı bir şekilde piyasaya sürülen ve tedavi edici özellikler taşıdığı iddia edilen ilaçlardır. Bu ilaçlar, etken madde içermemesi, yanlış veya eksik dozajda olması, tamamen farklı ve zararlı maddeler içermesi ya da ambalaj ve etiket sahteciliği gibi çeşitli yollarla sahte hale getirilebilir. Sahte ilaçlar, bireylerin sağlıklarını ciddi şekilde tehdit ederken tedavi süreçlerini olumsuz etkileyebilir ve hayati riskler doğurabilir.

Bu tür ilaçlarla karşılaşılması durumunda, derhal ilgili makamlara şikayette bulunmak büyük önem taşır. Türkiye’de sahte ilaç bildirimleri, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) aracılığıyla yapılabilir. TİTCK’nın internet sitesindeki sahte ilaç raporlama bilgilendirme sayfasında yer alan bildirim formu doldurularak sahteilac@titck.gov.tr adresine e posta ile iletebilir ya da Alo 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi üzerinden ihbarda bulunabilirsiniz. Sağlık Bakanlığı, sahte ilaçlarla mücadelede yetkili bir kurum olarak gerekli denetim ve incelemeleri yürütmektedir. Sahte ilaç kullanımı nedeniyle mağdur olan kişiler, Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunabilir. Bunun yanı sıra, Eczacılar Odası sahte ilaçlarla ilgili şikayetlerin değerlendirilmesinde ve gerekli bildirimlerin yapılmasında önemli bir destek sunmaktadır. Bu ihbarlar, hem sahte ilaçların piyasadan çekilmesini sağlamak hem de sorumluların hukuki yaptırımlarla karşılaşmasını temin etmek için kritik bir role sahiptir.

Sahte İlaç Nedeniyle Tazminat Davası

Yanlış ilaç kullanımı, bireyin sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir ve geri dönüşü olmayan zararlar doğurabilir. Sahte ilaçlar, içerdiği yanlış ya da eksik maddeler nedeniyle tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir, hastalığın ilerlemesine, yan etkilerin ortaya çıkmasına veya ölümle sonuçlanabilecek ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu tür durumlarda, mağdurlar, maddi ve manevi zararlarının tazmini için sahte ilaç nedeniyle tazminat davası açma hakkına sahiptir.

Sahte İlaç Nedeniyle Tazminat Sorumluluğu

İlacın üretiminden dağıtımına kadar sorumlu olan tüm taraflar (üretici firma, distribütör, eczane gibi) hukuki sorumluluk altına girebilir. Ayrıca, sahte ilacın piyasaya sürülmesinde denetim eksikliği veya ihmal söz konusuysa, idare hukuku kapsamında kamu kurumlarına karşı da tazminat talebinde bulunulabilir. Bu süreçte, zarar görenin sağlık raporları, ilacın sahte olduğuna dair kanıtlar ve tedaviye dair belgeler dava sürecinin önemli dayanaklarıdır.

Sahte İlaç Nedeniyle İdarenin Tazminat Sorumluluğu

İdare, kamu sağlığını korumak ve denetim mekanizmalarını etkin bir şekilde işletmekle yükümlüdür. Sahte ilaçların piyasaya sürülmesi, idarenin bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkabilir ve bu da idarenin tazminat sorumluluğunu doğurabilir. İdare hukukunda bu tür sorumluluk, genellikle hizmet kusuru ilkesi çerçevesinde değerlendirilir.

Hizmet kusuru, idarenin bir hizmeti hiç yerine getirmemesi, eksik veya hatalı yerine getirmesi durumunda ortaya çıkar. Eğer sahte bir ilaç, denetim eksikliği, piyasaya sürülüşünün engellenememesi ya da yeterli kontrol mekanizmalarının işletilmemesi nedeniyle kullanılmış ve bir bireyde maddi veya manevi zarara yol açmışsa, mağdur kişiler idare aleyhine tam yargı davası açabilir.

İdare Hukukunda Tam Yargı Davası

Tam yargı davası, bireylerin, idarenin işlem, eylem veya ihmali nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini için açtıkları dava türüdür.

Sahte ilaç nedeniyle idareye karşı açılacak tam yargı davalarında, idarenin kusurlu olup olmadığını kanıtlamak için şu unsurlar dikkate alınır:

  1. İdarenin Kusuru: İlaçların üretim, dağıtım veya satış süreçlerinde denetim eksikliği ya da ihmalin varlığı.
  2. Zarar: Sahte ilaç kullanımı nedeniyle bireyin maddi veya manevi olarak zarara uğramış olması.
  3. Nedensellik Bağı: İdarenin denetim eksikliği ile ortaya çıkan zarar arasında doğrudan bir bağlantının bulunması.

Eğer mahkeme, idarenin kusurlu olduğuna karar verirse, mağdur kişiye uğradığı zararın karşılanması için tazminat ödenmesine hükmedebilir. Bu süreçte, mağdurun sağlık raporları, sahte ilaca ilişkin analiz sonuçları ve idarenin kusurunu gösteren belgeler davanın temel delillerini oluşturur.

Zira, sahte ilaçların yol açtığı zararlar, yalnızca üretici ve satıcıların değil, aynı zamanda denetim görevini yerine getirmeyen idarenin de sorumluluğunu doğurabilir. Bu nedenle, idarenin etkin bir denetim mekanizması kurması, toplum sağlığının korunmasında hayati bir öneme sahiptir.

İdarenin Hizmet Kusurundan Sorumluluğu

İdarenin hizmet kusurundan sorumluluğu, kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmemesi, eksik veya hatalı yerine getirmesi ya da hiç yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar. Bu sorumluluk, idarenin hukuka aykırı işlem, eylem veya ihmali sonucu bireylerin maddi ya da manevi bir zarara uğraması halinde gündeme gelir.

Örneğin, sahte ilaçların piyasada bulunması, idarenin ilaç denetim görevini eksik veya hatalı yerine getirmesinden kaynaklanıyorsa, bu bir hizmet kusuru olarak değerlendirilebilir.

İdarenin hizmet kusurundan sorumluluğu, kusursuz sorumluluk esasına dayandığından, mağdurun zararının tazmini için idarenin mutlaka kasıtlı ya da kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekmez. Ancak, mağdurun zarara uğradığını ve bu zararın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığını göstermesi gerekir.

Bu tür durumlarda, bireyler idare aleyhine tam yargı davası açarak zararlarının karşılanmasını talep edebilir. Mahkeme, hizmet kusurunu ve zararın boyutunu değerlendirerek, mağdur lehine tazminata hükmedebilir. İdarenin hizmet kusurundan sorumluluğu, kamu hizmetlerinin etkin ve hukuka uygun bir şekilde sunulmasını sağlamak açısından önemli bir denetim mekanizmasıdır.

Sahte İlaç Nedeniyle Eczacıların Tazminat Sorumluluğu

Eczacılar, hastalarına güvenli ve doğru ilaç temin etme sorumluluğuna sahiptir. Eğer bir eczane sahte ilaç satar veya hastaya yanlış ilaç verirse, bu durum eczacının tazminat sorumluluğunu doğurabilir. Sahte ilaç, eczaneye yasal olmayan yollarla girmiş olabilir ya da ilaç yanlışlıkla sahte olarak tedarik edilmiş olabilir.

  1. Eczaneden alınan ilaç sahte olabilir mi? Evet, sahte ilaçlar, eczanelere girmesi halinde hastaya verilebilir. Ancak eczacılar, ilaçların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
  2. Eczaneler sahte ürün satar mı? Eczaneler, genellikle güvenli ve yasal ilaç satmak zorundadır. Ancak hatalı tedarik veya denetim eksiklikleri nedeniyle sahte ilaç satışı söz konusu olabilir.
  3. Eczacı yanlış ilaç verirse ne yapmalıyım? Eczacı yanlış ilaç verdiğinde, derhal eczacıyla iletişime geçmeli ve durumu bildirmelisiniz. Gerekirse, tazminat davası açabilirsiniz.
  4. Eczacıların muadil ilaç verme hakkı var mı? Eczacılar, doktorun yazdığı ilacın yerine, uygun muadil ilaç verebilirler. Ancak, muadil ilacın hastanın sağlığını olumsuz etkilememesi için dikkatli seçilmesi gerekir.

Eczacılar, yanlış veya sahte ilaç vererek hastaların sağlığını riske atarsa, tazminat ödemek zorunda kalabilir. Bu durumda, zarar gören kişi, eczacıya karşı tazminat davası açabilir.

Sahte İlaç Nedeniyle Üçüncü Kişilerin Tazminat Sorumluluğu

Sahte ilaç nedeniyle zarara uğrayan kişiler, sadece ilaç üreticisi veya eczacıya değil, sahte ilaçların tedarik, satış veya dağıtımında rol alan üçüncü kişilere de tazminat davası açabilir. Bu kişiler, distribütörler, toptancılar veya ithalatçılar olabilir. Eğer bu kişiler sahte ilaçları bilerek dağıttıysa, mağdurun uğradığı zarar kapsamında sorumlu tutulabilirler.

Sahte İlaç Nedeniyle Cezai Sorumluluk Ve Yaptırımlar

Sahte ilaçlar, sadece sağlık açısından büyük tehditler oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde cezai sorumluluk doğurur. Sahte ilaç üreten, satan veya tedarik eden kişiler, ciddi suçlar işlemiş olurlar. TCK 186 ve TCK 187 maddeleri, bozulmuş veya değiştirilmiş ilaçların ticaretini yaparak insanların hayatını tehlikeye atmanın suç olduğunu belirtir. Bu tür suçlar, sağlık güvenliğini riske attığı için cezai yaptırımlar oldukça ağırdır.

Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti
Madde 186

(1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları satan, tedarik eden, bulunduran kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma Madde 187

(1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç üreten veya satan kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.

(2) Bu suçun tabip veya eczacı tarafından ya da resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

Sahte ilaç kullanımı sonucu, hastalarda zehirlenme, hastalanma veya ölüm gibi durumlar meydana gelirse, bu durum daha ağır suçların işlenmesine neden olabilir. Bu suçlar arasında kasten öldürme, kasten yaralama, taksirle ölüme sebebiyet verme, ihmal suretiyle kasten öldürme gibi suçlar yer alır ve bu suçlardan dolayı cezai sorumluluk doğar.

Sonuç olarak, sahte ilaç üreten, satan veya kullanan kişiler, yalnızca ilaç güvenliğini ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda insan sağlığını tehlikeye atarak ağır cezalarla karşı karşıya kalabilirler. Sahte ilaçların oluşturduğu zararlar, sadece maddi değil, insan hayatı üzerinde de ciddi etkiler yaratabileceği için cezai sorumluluk oldukça ağırdır.

Sonuç

Sonuç olarak, sahte ilaç kullanımı yalnızca bireysel mağduriyetler doğurmakla kalmaz; eczacılardan devlet kurumlarına, tedarik zincirindeki tüm aktörleri hukuki ve cezai sorumluluklarla karşı karşıya bırakır. Sahte ilaç nedir sorusuna verilen yanıt, yalnızca sağlık açısından değil, aynı zamanda yasal boyutlarıyla da değerlendirilmelidir. Toplum sağlığının korunabilmesi için hem etkin denetim mekanizmaları hem de bilinçli tüketici davranışı büyük önem taşımaktadır. Konu hakkında uzman bir Ankara tazminat avukatı desteği almak önemlidir.

Şerife Duran

Avukat Şerife DURAN, 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Asliye Ceza Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi, Kadastro Mahkemesi, Türkiye Adalet Akademisi’nde ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nde hakimlik görevinden sonra avukatlık yapmaya başlamıştır. Selçuk Üniversitesi Özel Hukuk Anabilimdalı Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans yapan DURAN, doktora öğrencisi olup evli ve 3 çocuk annesidir.

All stories by:Şerife Duran

Leave a Reply