Boşanmada Tazminat Miktarının Tespiti

boşanmada tazmiant miktarının tespiti

Boşanmada Tazminat Miktarının Tespiti

Boşanmada Tazminat Miktarının Tespiti 960 524 AdminAD24

Boşanmada tazminat miktarının tespiti, tarafların evlilik süresince ve boşanma sürecinde maruz kaldıkları maddi ve manevi zararların telafisi açısından oldukça önemlidir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi kapsamında düzenlenen bu süreçte, eşler arasında kusur oranı, ekonomik durumlar, evlilik süresi ve kişilik haklarına yönelik ihlaller dikkatle değerlendirilir. Hem maddi hem de manevi tazminat taleplerinin, yasal şartlara uygun şekilde yapılandırılması, mahkemeden olumlu sonuç alınabilmesi için kritik rol oynar. Bu yazımızda, boşanma davası sürecinde tazminat miktarlarının nasıl belirlendiğini, hangi şartların arandığını ve hâkimin hangi kriterleri göz önünde bulundurduğunu kapsamlı şekilde ele alıyoruz.

Boşanma Davalarında Tazminat

Boşanma davalarında tazminat, tarafların evlilik birliği içindeki veya boşanma sürecindeki maddi ve manevi zararlarının giderilmesi amacıyla talep edilebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi uyarınca, maddi tazminat talebinde bulunabilmek için davacının boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmiş olması, daha az kusurlu veya kusursuz olması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Maddi tazminat, genellikle boşanma sonrası ekonomik kayıplar yaşayan eş tarafından talep edilmektedir.

Manevi tazminat ise kişilik haklarına saldırı teşkil eden fiiller nedeniyle talep edilir ve burada da davacının daha az kusurlu olması şarttır. Hakim, tazminat taleplerini değerlendirirken tarafların kusur durumlarını, sosyal ve ekonomik koşullarını ve olayların gelişimini dikkate alır. Tazminat talebi boşanma davası sırasında ileri sürülebileceği gibi, boşanma kesinleştikten sonra ayrı bir dava ile de talep edilebilir. Ancak, boşanma davasında talep edilmeyen tazminat haklarının daha sonra dava edilmesi durumunda zaman aşımı süresi gibi hak kaybı riski oluşabilir. Maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygun şekilde şekillendirilmesi, taleplerin mahkeme tarafından kabul edilme olasılığını artırır.

Ayrıca daha önce yazmış olduğumuz Boşanmada Manevi Tazminat başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminat

Maddi tazminat Türk Medeni Kanunu Madde 174/1’de şu şekilde düzenlenmiştir:

“Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.”

Boşanma davalarında maddi tazminat, boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen tarafın, daha kusurlu olan taraftan talep edebileceği bir tazminat türüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesine göre, bu tazminatın talep edilebilmesi için davacının kusursuz ya da daha az kusurlu olması, boşanma nedeniyle ekonomik bir kayba uğramış olması ve bu kaybın kusurlu davranıştan kaynaklanmış olması gerekmektedir. Maddi tazminat taleplerinde, tarafların kusur oranları, sosyal ve ekonomik durumları, boşanma öncesi ve sonrası yaşam standartları gibi hususlar mahkeme tarafından değerlendirilir. Örneğin, evlilik süresince çalışmayan bir eşin, boşanma sonrasında ekonomik açıdan zor durumda kalması halinde, ekonomik kaybını telafi etmek amacıyla maddi tazminat talep edilebilir.

Maddi tazminat, boşanma davası sırasında ileri sürülebileceği gibi, boşanmanın kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava ile de talep edilebilir. Ancak talep sürecinde, zaman aşımı gibi hukuki sınırlamalar göz önünde bulundurulmalıdır. Hâkimin takdir yetkisi, maddi tazminatın miktarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar ve bu süreçte tarafların sosyal, ekonomik ve kusur durumları dikkate alınır.

Bu yazımızla birlikte Boşanmada Mal Paylaşımı Davası başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminatın Şartları

Boşanma davalarında maddi tazminat talep edebilmek için Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesinde belirtilen bazı şartların bir arada bulunması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:

  1. Mevcut veya Beklenen Menfaat Kaybı: Maddi tazminat talebinde bulunacak tarafın, boşanma nedeniyle mevcut bir zararının oluşması veya gelecekteki menfaatlerinin zedelenmesi gerekir. Örneğin, boşanma sonrasında ekonomik durumunun kötüleşmesi veya evlilik nedeniyle oluşmuş olan destekten yoksun kalması bu kapsama girer.
  2. Kusur Şartı: Maddi tazminat talep eden tarafın, diğer taraftan daha az kusurlu ya da tamamen kusursuz olması gerekir. Eşit kusur durumunda maddi tazminat talebi genellikle kabul edilmez. Kusur, boşanmaya sebep olan olayların gelişiminde belirleyici bir kriterdir.
  3. Zarar ile Kusur Arasında İlliyet Bağı: Maddi tazminat talep edilebilmesi için, zararın diğer tarafın kusurlu davranışından kaynaklanmış olması gerekir. Eğer zarar, tarafların kusurundan bağımsız bir nedenden doğmuşsa tazminat talebi reddedilebilir.
  4. Hukuki Dayanak: Maddi tazminat talebi, boşanma davası sırasında ileri sürülebileceği gibi, boşanmanın kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava ile de talep edilebilir. Ancak, tazminat talebinin zaman aşımı süresi içinde yapılması gerekir.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminat Miktarının Belirlenmesi

Boşanma davalarında maddi tazminat miktarının tespiti, mahkeme tarafından çeşitli faktörlerin dikkate alınarak yapılır. İlk olarak, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumu belirleyici bir rol oynar. Kusurlu taraf, daha az kusurlu ya da kusursuz olan tarafa daha fazla tazminat ödemek zorunda kalır. Ayrıca, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da tazminat miktarını etkileyen önemli bir unsurdur.

Davacının ve davalının gelir düzeyleri, mal varlıkları ve yaşam standartları mahkeme tarafından göz önünde bulundurulur. Evlilik süresi de tazminat miktarını etkileyebilir; uzun süreli evliliklerde daha fazla ekonomik kayıp söz konusu olabileceğinden, tazminat daha yüksek olabilir. Boşanma sonucu uğranılan maddi zararlar, mal rejimi ve paylaşımlar da tazminat miktarının belirlenmesinde etkili faktörlerdir. Ayrıca, tarafların sunduğu hukuki deliller, tazminatın hesaplanmasında büyük önem taşır; gelir belgeleri, mal paylaşım belgeleri gibi somut deliller mahkemenin kararını şekillendirir.

Konu ile ilgili olarak Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası ve Şartları başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Son olarak, mahkeme, tüm bu unsurları dikkate alarak adil bir karar verir ve maddi tazminat miktarını takdir yetkisini kullanarak belirler. Bu süreçte her davanın kendine özgü koşulları olduğu için tazminat miktarı her davada farklılık gösterebilir.

Boşanma Davalarında Manevi Tazminat

Manevi tazminat Türk Medeni Kanunu Madde 174/2’de şu şekilde düzenlenmiştir: “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”

Boşanma davalarında manevi tazminat, bir tarafın, diğerinin hukuka aykırı ya da kusurlu davranışları sonucunda kişilik haklarının ihlal edilmesi durumunda öngörülmüştür. Kanunun amacı, mağdur olan tarafın yaşadığı manevi sıkıntıları, itibar kaybını veya onuruna yönelen saldırıları bir ölçüde telafi etmektir.

Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davalı tarafın boşanmaya yol açan olaylarda kusurlu olması ve bu kusurun davacının kişilik haklarına doğrudan zarar vermiş olması gerekir. Mahkeme, manevi tazminat miktarını belirlerken, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, manevi zararın ağırlığını ve hakkaniyet ilkesini göz önünde bulundurur. Bu tazminat, mağdur tarafın yaşadığı manevi acıyı hafifletmeyi ve bir nebze olsun adalet duygusunu sağlamayı hedeflemektedir.

Boşanma Davalarında Manevi Tazminatın Şartları

Boşanma davalarında manevi tazminat talep edebilmek için Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi belirli şartlar öngörmektedir. Bu bağlamda:

  1. Boşanma Kararının Mevcudiyeti: Manevi tazminat talebinde bulunulabilmesi için tarafların mahkeme kararıyla boşanmış olması gereklidir. Boşanma kararı kesinleşmeden bu talep ileri sürülemez.
  2. Kişilik Haklarının İhlali: Tazminat talep eden tarafın, boşanmaya neden olan olaylar dolayısıyla kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde ihlal edilmiş olması gerekir. Bu tür ihlaller genellikle sadakatsizlik, hakaret, fiziksel veya psikolojik şiddet ya da onur kırıcı davranışlar şeklinde ortaya çıkar.
  3. Davalı Eşin Kusurunun Fazlalığı: Tazminatın hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı tarafın diğer tarafa kıyasla daha kusurlu olduğunun ispatlanması gereklidir.
  4. Dava Açma Süresi: Manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye taşınmalıdır. Bu süre içinde dava açılmaması durumunda tazminat hakkı zamanaşımına uğrar.

Boşanma Davalarında Manevi Tazminat Miktarının Belirlenmesi

Manevi tazminat miktarının belirlenmesi, maddi tazminatta olduğu gibi standart bir hesaplama yöntemine dayanmamaktadır ve bu durum, belirleme sürecini zorlaştırmaktadır.

Kişilik haklarına yapılan saldırı sonucunda bireyin yaşadığı üzüntü, acı ve ıstırabın her bireyde farklı etkiler yaratması, zararın ölçülmesini güçleştirir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da yer aldığı üzere hâkim, manevi tazminata hükmederken boşanmaya neden olan olayların niteliğini, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, yaşlarını, evliliğin süresini, kişilik haklarına yönelik saldırının şiddetini ve tarafların kusur oranlarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir miktar ve ödeme yöntemi belirler. Zira, manevi tazminatın amacı, bozulan manevi dengenin kısmen de olsa yeniden sağlanması, korunmasıdır. Bu nedenle tarafların kusur derecesi manevi tazminatın belirlenmesinde büyük önem taşır. 

Bu yazımızla birlikte Anlaşmalı Boşanma Davası ve Şartları başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Boşanma Davalarında Tazminat Ödeyecek Olanın Maddi Gücü Yoksa Ne Olur? 

Boşanma davalarında tazminat ödeyecek tarafın maddi gücü yoksa, bu durum tazminatın ödenmesini zorlaştırabilir ancak tazminat yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Mahkeme, tarafların mali durumunu göz önünde bulundurarak tazminat miktarını azaltabilir. Ödeme gücü olmayan taraf için, tazminat taksitler halinde ödenmesine karar verilebilir veya ödeme süresi ertelenebilir. Bu durumda, tarafın mali durumunun düzelmesiyle birlikte tazminat ödemeleri yapılabilir. Ayrıca, tazminat ödemesinin imkânsız hale gelmesi durumunda, mahkeme alternatif çözümler geliştirebilir.

 

Sonuç

Sonuç olarak, boşanmada tazminat miktarının tespiti, yalnızca tarafların uğradığı zararın telafisi değil, aynı zamanda boşanma sonrası adil bir düzenin kurulması açısından da büyük önem taşır. Hâkimin değerlendirmesinde tarafların kusur oranı, ekonomik durumları, evliliğin süresi ve kişilik haklarına yönelik ihlaller belirleyici olurken; maddi gücü olmayan taraflar için ödeme kolaylıkları da sağlanabilir. Bu karmaşık ve çok yönlü süreçte, tarafların hak kaybına uğramaması için hukuki destek alınması, özellikle profesyonel bir Ankara boşanma avukatı ile çalışılması önerilir.

Leave a Reply