Hatalı Estetik Ameliyat Tazminat Davası

estetik ameliyat tazminat davası

Hatalı Estetik Ameliyat Tazminat Davası

Hatalı Estetik Ameliyat Tazminat Davası 960 524 Yasemin Berna Aslanbay

Estetik ameliyat tazminat davası, estetik müdahale sonrası istenmeyen sonuçlarla karşılaşan bireylerin, haklarını aramak için başvurduğu hukuki bir süreçtir. Bu davalar, hatalı tıbbi uygulama (malpraktis) nedeniyle oluşan fiziksel ve psikolojik zararların giderilmesini hedefler. Malpraktis ve komplikasyon ayrımının doğru yapılması, bu davalarda büyük önem taşır. Hatalı estetik ameliyatlar nedeniyle ortaya çıkan maddi ve manevi zararların tazmini için açılacak davalarda hukuki sorumluluk, zamanaşımı ve tazminat miktarları gibi birçok konu detaylı bir şekilde değerlendirilir.

Estetik Ameliyat

Estetik ameliyat, bireylerin fiziksel görünümünü iyileştirmek veya değiştirmek amacıyla yapılan cerrahi müdahalelerdir. Hukuki açıdan, bu tür ameliyatlar diğer tıbbi müdahalelerden farklı bir değerlendirmeye tabi tutulur, çünkü genellikle sağlık açısından zorunlu bir gereklilik olmaksızın, estetik kaygılarla gerçekleştirilir. Bu durum, hekimin sorumluluğunu ve hasta – hak ilişkisini özel bir boyuta taşır.

Estetik ameliyatlarda hekimin, Türk Borçlar Kanunu’nda ki özen yükümlülüğüne uygun hareket etmesi, ameliyat öncesinde hastayı doğru ve tam bir şekilde bilgilendirmesi ve hastanın yazılı olarak aydınlatılmış onamını alması gerekir.

Hatalı uygulamalar veya beklentilerin karşılanamaması, tazminat davalarına yol açabilir. Bu bağlamda, estetik ameliyatlar yalnızca tıbbi bir işlem değil, aynı zamanda hukuki sorumluluklar ve haklar çerçevesinde değerlendirilmesi gereken önemli bir alan oluşturur.

Estetik Ameliyat Tazminat Davası Nedir?

Estetik ameliyat tazminat davası, estetik cerrahi müdahaleler sonucunda ortaya çıkan hatalı uygulamalar (malpraktis) nedeniyle zarar gören bireylerin maddi ve manevi kayıplarını talep ettiği bir dava türüdür. Bu davalar, estetik operasyon sırasında veya sonrasında hekim tarafından standart tıbbi uygulamalara aykırı şekilde yapılan işlemler nedeniyle ortaya çıkan fiziksel, psikolojik veya sosyal zararların tazmin edilmesini amaçlar. Malpraktis davalarında, hatanın estetik ameliyatın komplikasyonlarından mı yoksa hekimin ihmali veya kusurundan mı kaynaklandığının belirlenmesi büyük önem taşır. Estetik ameliyat sonrası mağduriyet yaşayan bireylerin, hukuki haklarını korumak ve zararlarını gidermek için bu davaları açmaları mümkündür.

Hatalı Estetik Ameliyat Malpraktis

Malpraktis, bir sağlık profesyonelinin mesleki bilgi ve becerilerindeki eksiklik, dikkatsizlik, özen eksikliği ya da ihmalkâr bir davranış nedeniyle hastanın zarar görmesine yol açan hatalı tıbbi uygulamaları ifade eder. Estetik ameliyatlar da birer tıbbi müdahale olduğundan, bu tür operasyonlarda malpraktis durumu da söz konusu olabilir. Özellikle estetik cerrahinin sonuç odaklı doğası, her türlü başarısızlık durumunun hukuki açıdan değerlendirilmesini gerektirir.

Estetik cerrahilerde, hekimlerin özellikle alanlarında uzman olmaları, cerrahinin gerekliliklerini tam anlamıyla yerine getirmeleri ve tıbbi standartları aşmayan bir yaklaşım sergilemeleri gerekir. Eğer bir estetik ameliyat, hekimin hatalı bir davranışı, eksik bilgi veya deneyim nedeniyle başarısız olursa, bu durum malpraktis olarak değerlendirilir.

Malpraktis ve Komplikasyon Ayrımı

Malpraktis, hekimin bilgisizlik, dikkatsizlik veya özensizlik nedeniyle hatalı tıbbi uygulama yaparak hastaya zarar vermesidir. Komplikasyon ise hekimin tüm özenine rağmen önlenemeyen, tıbbi müdahalenin doğal bir riski olarak ortaya çıkan durumdur.

Malpraktis: Hekim hatalıdır ve hukuki/cezai sorumluluk doğar.

Örneğin, estetik ameliyat sırasında yanlış teknik kullanmak veya hastayı yeterince bilgilendirmemek gibi hatalar malpraktis olarak değerlendirilir ve hekim hukuki/cezai sorumluluk taşır.

Komplikasyon: Hekimin kusuru yoktur ve sorumluluk doğmaz.

Örneğin, enfeksiyon veya iyileşme sürecindeki aksaklıklar, her ne kadar hekim gerekli önlemleri alsa da meydana gelebilir. Bu durumda hekimin kusuru yoktur ve sorumluluk doğmaz.

Ayrım, hekimin davranışlarının tıbbi standartlara uygun olup olmadığı ve zararın önlenebilir olup olmadığına göre yapılır.

Hatalı Estetik Ameliyatta Hukuki Sorumluluk

Hatalı estetik ameliyatlarda hukuki sorumluluk, hekimin hatalı uygulamaları sonucu hastanın zarar görmesi durumunda ortaya çıkar. Hekimin kusurlu davranışı, zarar ile nedensellik bağı ve zararın meydana gelmesi bu sorumluluğun temel unsurlarıdır. Hatalı uygulama sonucunda hasta, meydana gelen zararı tazmin etme hakkına sahiptir.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davası

Estetik ameliyatlar, bireylerin dış görünüşlerini iyileştirmeyi amaçlayan cerrahi müdahalelerdir. Ancak, estetik cerrahinin doğal riskleri ve bazen de hekimin hatalı müdahaleleri nedeniyle sonuçlar beklendiği gibi olmayabilir.

Başarısız ameliyatlarda dava süreci, genellikle hastanın estetik ameliyat sonucu memnuniyetsizliğinin yanı sıra, hekimin yaptığı hatanın tespitiyle başlar. Hekim, hastaya doğru bilgilendirmeyi yapmadıysa, uyguladığı teknik hatalıysa veya gerekli özeni göstermediyse, hasta hukuki olarak maddi-manevi tazminat talep edebilir.

Özellikle yanlış burun ameliyatı ve buna ilişkin tazminat davaları, estetik cerrahiden kaynaklanan en yaygın hukuki sorunlardan biridir. Burun estetiği gibi hassas işlemler, yapılan hatalı müdahaleler sonucunda ciddi psikolojik ve fiziksel zararlara yol açabilir. Bu tür başarısız burun estetiği  gibi durumlarda hukuki yoldan haklarınızı arayarak tazminat talep etme hakkınız bulunmaktadır.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Maddi Tazminat

Hatalı estetik ameliyatlar, tedavi masrafları, iş gücü kaybı ve ek sağlık harcamaları gibi maddi kayıplara yol açabilir. Bu durumda hasta, hekimin hatalı müdahalesi nedeniyle maddi tazminat talep edebilir. Tazminat, zararın boyutuna göre belirlenir ve hasta, gerekli düzeltici tedavi masraflarını ve diğer kayıplarını karşılamak için hukuki yola başvurabilir.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Manevi Tazminat

Estetik ameliyat manevi tazminat, hatalı bir cerrahi müdahale sonucu bireylerin yaşadığı psikolojik ve duygusal zararların telafisi amacıyla talep edilen bir tazminat türüdür. Estetik ameliyatlarda beklenen sonucun alınamaması veya hekimin tıbbi standartlara uygun hareket etmemesi durumunda bireyler, özgüven kaybı, toplumsal hayattan soyutlanma ve psikolojik travma gibi ciddi mağduriyetler yaşayabilirler.

Manevi tazminat talepleri, kişinin yaşadığı acı ve üzüntünün bir nebze olsun giderilmesi için mahkemeye sunulan hukuki bir başvurudur. Bu tür davalarda, hatalı uygulamanın malpraktis kapsamına girdiğinin ispatlanması büyük önem taşır. Estetik ameliyat manevi tazminat miktarı, mahkeme tarafından olgunun özellikleri ve mağdurun yaşadığı zarar dikkate alınarak belirlenir. Manevi tazminat talepleri, hem bireylerin haklarını savunmalarına hem de tıbbi uygulamalarda daha dikkatli bir yaklaşım sergilenmesine katkı sağlar.

Hatalı estetik ameliyatlar, hastanın psikolojik zararlar yaşamasına neden olabilir. Manevi tazminat, estetik müdahale sonucu özgüven kaybı, psikolojik travma veya duygusal acı yaşayan hasta tarafından talep edilir. Bu tazminat, hastanın yaşadığı duygusal zararların hukuki olarak karşılanmasını sağlar.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davası Şartları

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle tazminat davası açmak için bazı şartlar gereklidir:

  1. Zararın Tespiti:Estetik müdahale sonucu hastada fiziksel veya psikolojik zarar oluşmalıdır.
  2. Hekimin Kusuru:Hekimin hatalı bir uygulama yapmış olması (malpraktis) gereklidir.
  3. Zarar ve Kusur Arasındaki Bağlantı:Zararın, hekimin hatalı müdahalesiyle ilişkili olması gerekir.
  4. Zaman Aşımı Süresi:Dava açılmadan önce belirli bir süre geçmemiş olmalıdır.

Bu şartlar sağlandığında, hasta maddi ve manevi tazminat talep edebilir.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Miktarı (2025)

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle açılacak tazminat davalarında, tazminat miktarı, hastanın uğradığı maddi (tedavi masrafları, iş gücü kaybı) ve manevi (psikolojik travma, özgüven kaybı) zararlara göre belirlenir. Doktor hatası tazminat davası hesaplama, hekimin hatalı müdahalesi ile zararın arasındaki ilişkiye göre yapılır. 2025 itibarıyla, tazminat hesaplamasında sağlık harcamaları, uzman görüşleri ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurulur.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Açılacak Tazminat Davalarında Zamanaşımı

Estetik doktora dava açma süresi, davanın açılacağı mahkemeye ve hasta-doktor ilişkisine bağlı olarak değişir. Estetik doktora dava açma süresi şu şekildedir;  Adli yargıda, hasta ile doktor arasındaki ilişki sözleşmeye dayanıyorsa, estetik doktora dava açma süresi 5 yıldır. Ancak, eğer ilişki sözleşmeye dayanmıyorsa, haksız fiil hükümleri geçerli olur ve zamanaşımı süresi, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 2 yıl olup, fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılabilir.

İdari yargıda ise, zarar öğrenildikten sonra en geç 5 yıl içinde ilgili idareye başvuru yapılması gerekmektedir. Başvuru yapıldıktan sonra, verilen cevaba göre 60 gün içerisinde idare mahkemesinde tam yargı davası açılabilir.

Yetkili ve Görevli Mahkeme

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle açılacak tazminat davalarında yetkili mahkeme,

  • Davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi, genel yetkili mahkeme olarak kabul edilir. Birden fazla davalı varsa, davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesi yetkili olur.
  • Eser veya vekalet sözleşmesinden kaynaklanan malpraktis davalarında yetkili mahkeme, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir.
  • Tüketici mahkemelerinin görev alanına giren davalar, tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.
  • Haksız fiil nedeniyle açılacak malpraktis davalarında ise genel yetkili mahkemeye ek olarak, haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi, zararın oluştuğu yer mahkemesi veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabilir.

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle açılacak tazminat davalarında görevli mahkeme, davanın taraflarına ve koşullarına bağlı olarak değişir:

  • Eğer dava, eser veya vekalet sözleşmesi çerçevesinde açılıyorsa, tüketici mahkemesi görevli olur.
  • Bağımsız çalışan doktorlar aleyhine açılacak tazminat davaları da tüketici mahkemesinin görev alanına girer.
  • Özel hastaneler, şirketler veya adi ortaklıklar tarafından işletilen sağlık kurumlarına karşı tıbbi malpraktis nedeniyle açılacak davalarda da tüketici mahkemeleri yetkilidir.
  • Kamu hastanelerine ve sağlık kuruluşlarına karşı açılacak tazminat davaları ise idare mahkemesinin görevine girer. Üniversite hastanelerindeki malpraktis nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarına bakacak mahkeme de idare mahkemesidir.

Hatalı Estetik Ameliyat Arabuluculuk

Özel hastane ve sağlık kuruluşlarında yapılan hatalı estetik operasyonlarla ilgili olarak, tüketici mahkemelerinde açılacak tazminat davalarında önce arabuluculuk süreci tamamlanmaıdır. Zorunlu arabuluculuk süreci tamamlanmadan doğrudan dava açılması durumunda, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilecektir.

Estetik Davaları

Estetik davaları, hatalı cerrahi müdahaleler veya beklentiyi karşılamayan sonuçlar nedeniyle mağduriyet yaşayan bireylerin haklarını aradığı hukuki süreçlerdir. Bu davalar, genellikle maddi ve manevi tazminat taleplerini içerir ve estetik ameliyatlarda hekimin tıbbi standartlara uygun hareket edip etmediği incelenir. Bu süreçlerde, hukuki detayların karmaşıklığı nedeniyle bir estetik davaları avukatı ile çalışmak büyük önem taşır. Estetik davaları avukatları, hem hukuki sürecin doğru bir şekilde yönetilmesini sağlar hem de müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunur. Estetik cerrahiden doğan mağduriyetlerin giderilmesi, profesyonel bir avukat desteğiyle daha etkili hale gelir.

Sonuç

Estetik ameliyat tazminat davası, mağdur bireylerin fiziksel ve psikolojik zararlarını telafi edebilmesi için önemli bir hukuki süreçtir. Ancak, bu süreçte malpraktis ve komplikasyon ayrımının doğru yapılması ve davanın zamanaşımı süresi içinde açılması kritik önem taşır. Hatalı estetik ameliyat nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep eden bireylerin, hak kaybı yaşamamak için alanında uzman bir tazminat avukatı desteği alması tavsiye edilir. Bu tür davalarda, hukuki süreçlerin dikkatle yönetilmesi mağduriyetin giderilmesi açısından belirleyicidir. Konu hakkında bir avukat desteği almanız ve özellikle Ankara’da iseniz Ankara avukat ofisine danışmanız kesinlikle tavsiye olunur.

Yasemin Berna Aslanbay

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda Adalet Bakanlığı Arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucudur. İş hukuku uzman arabulucusu olarak özellikle Ankara iş hukuku ve Ankara ticaret hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapmakta olan Avukat Yasemin Berna Aslanbay evli ve 2 çocuk annesidir.

All stories by:Yasemin Berna Aslanbay

Leave a Reply