Ülkemizde son dönemde EYT konusunda çalışmaların yapıldığı bu dönemde önem arz eden konulardan bir tanesi de sigorta başlangıç tarihinin tespiti ile ilgili araştırmalardır. Bu yazımızda bir iş yerinde çalışmaya başlama ile sigortalılık başlangıcı arasındaki fark ve burada oluşan ihtilafın, hukuki yollarla nasıl giderilebileceği konusu ele alınacaktır. Diğer bir ifade ile ilk işe giriş tarihi tespiti, (1) bir günlük hizmet tespit davası, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası gibi konular ele alınacaktır. Dolayısıyla sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası yazımızın konusu olacaktır.
Sigortalılığın Bildirilmesi
Sosyal güvenlik hukuku kapsamında kişinin sigorta haklarından faydalanabilmesi ve yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının sigorta ilişkisinden haberdar olması gerekir. İşverenin ya da çalışanların en önemli sorumlulukları arasında sigortalılığı bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Sigortalılığın değerlendirilmesinde, taraflar arasında sadece bir hizmet akdinin bulunması yeterli değildir. Eylemli ve gerçek çalışmanın varlığı gereklidir. Fiili çalışmanın bulunmadığı bir hizmet akdi sigortalılık için yeterli değildir. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre de; hizmet tespitinde 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez.
Yine yukarıda belirttiğimiz gibi bu davada (sigorta başlangıç tarihin tespiti davası) re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davacı tarafça her türlü yazılı delil ve tanık deliline dayanılabilir. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre de; davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespit davası için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Sigortalılık Başlangıç Tarihi
Sigorta başlangıç tarihi; sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı tarihtir. Kurum kayıtlarına geçen ilk işe giriş bildirgesinde sigortalının ilk işe başlama tarihi yazılı olup, işte bu tarih sigortalı açısından sigortalılık başlangıç tarihi anlamına gelmektedir. 1 günlük hizmet tespit davası veya ilk işe giriş tarihi tespiti gibi konular burada çok önemli olmaktadır. Emeklilik gibi durumlarda önem arz eden ilk kez çalışmaya başlanan tarih prim ödemesi yapılmadığından sigorta başlangıç tarihinin yeniden tespiti gerekir.
Sigortalılık Başlangıç Tarihinin Tespiti Davası
Bir günlük hizmet tespit davası veya sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası nedir? 1 günlük hizmet tespit davası; sigortalı işe giriş bildirgesi kurum kayıtlarına girmiş olmasına rağmen sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı güne ait hizmetin kuruma bildirilmemesinden kaynaklanan ve aylık bağlama koşullarını doğrudan etkileyen bir dava türüdür.
Sigortalının bir günlük hizmet tespit davasını açmaktaki amacı; sigortalılık başlangıç tarihini ilk işe giriş bildirgesinin üzerinde yazılı olan çalışma tarihine götürmektir. Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası 1 günlük hizmet tespiti davası olarak da adlandırılmakta ve bu nedenle özü itibariyle hizmet tespiti davasının bir türü olarak kabul edilmektedir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79’uncu maddesinin onuncu fıkrasında “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”düzenlemesi hizmet tespiti davasının yasal dayanağını oluşturmaktadır.
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında davacı, adına işe giriş bildirgesi verilen ve bir günlük dahi olsa çalışma iddiasında bulunan kişidir. Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı olup hizmet tespiti davasından bu yönü ile ayrılır.
Bu konuda; “1günlük hizmet tespit davası kime karşı açılır” sorusu için; bir günlük hizmet tespit davası Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına karşı açılır cevabı verilebilir.
Yargıtay bir kararında “…Eldeki dava, kanun koyucunun gerçekleştirdiği düzenlemede öngörülen 506 sayılı Kanunun 79/10 maddesine dayalı hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık tespiti niteliğinde olmayıp, davalı işveren yanında ilk çalıştığı sigortalı tarihinin tespiti niteliğinde olduğundan ve bu tür uyuşmazlıklarda işverenin taraf olarak yer almasının zorunluluğu da bulunmadığı için, 5521 sayılı Kanunun 7/4 maddesi kapsamı dışında kalan dava yönünden anılan değişikliğin uygulama olanağı bulunmamakta ve Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf sıfatı feri müdahil değil davalı olmalıdır…” demiştir.
Hizmet Tespit Davasının Amacı
Bu dava ile çalıştıkları dönemde sigortası yapılmayan veya eksik bildirilen çalışanlar, hizmet tespit davası yolu ile geçmişe dönük olarak çalışmalarının tespitini sağlamış olacaklardır.
Ayrıca bu davada aşağıdaki hususlar ele alınmaktadır.
- Tescillenmiş işe giriş bildirgelerindeki yanlış yazılan kimlik kayıtlarının ve sigorta sicil numaralarının tashihi,
- Sigortalıya ait olması gerekirken başkası adına bildirilen çalışma sürelerinin asıl hak sahibine kazandırılması,
- Hizmet süresinin başlangıç tarihinin doğru olarak tespiti,
- Prime esas kazancın tespiti,
- Başka işyerinden bildirim yapıldı ise gerçekte çalışılan işyerinin tespiti gibi hususlar da ele alınmaktadır.
Hizmet tespit davası özelliği gereği diğer hukuk davalarından farklı bir yerdedir. İşçilik Alacağı davaları ile de birlikte görülmez. Eğer işçilik alacağı davaları ile birlikte açılmışsa ki uygulamada bu hata çok yapılmaktadır, davaların ayrılması gerekmektedir.
Zira araştırma usulleri farklıdır. Hizmet tespiti davalarında ceza hukukuna benzer bir özellik olarak, re ’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Çünkü sigortalılığın tespiti aynı zamanda kamu düzenini ilgilendirmektedir. Dava kamu düzenine ilişkin olduğu için mahkeme, davalı tarafın kabul beyanı da dâhil olmak üzere davacı ve davalı taraf beyanları ile bağlı olmayıp çalışmanın fiili olarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitini araştırmakla yükümlüdür. Bu nedenle uygulamada delillerin resen araştırılması ve değerlendirilmesi prensibi benimsenmiştir.
Kuruma Başvuru
Sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası ile ilgili olarak, kuruma başvuru şartının aranıp aranmadığı noktasında bir netlik bulunmamaktadır. Lakin gelinen son aşamada Yargıtay bazı kararlarında başvuru şartı aramaktayken bazı kararlarında ise bu şartı aramamaktaydı. Nihayetinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen bir kararda Kuruma başvuru yapılmadan davanın açılması durumunda davanın kesin dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi hatalıdır şeklinde karar verilmiştir. Örnek Yargıtay kararları aşağıdadır.
- Yargıtay bu dava türünü bir (1) günlük hizmet tespiti davası olarak kabul etmekle birlikte aynı zamanda Kurum işleminin iptali olarak değerlendirdiği için Kuruma başvuru şartını aramaktadır. (Yargıtay 10. HD., 2016/17653 E., 2017/590 K, 06.02.2017, www.uyap.gov.tr., E.T.: 02.12.2020.)
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.09.2020 tarihli ve 2017/10-2695 E., 2020/587 K. sayılı kararında Kuruma başvuru şartının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115’inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında tamamlanabilir dava şartı olarak değerlendirilmesi gerektiği, kesin dava şartı olarak kabulünün hatalı olduğu belirtilmiştir.
Sonuç olarak Kuruma başvuru şartı aranmadan bu davanın açılması mümkündür. Mahkeme takdir ederse Kuruma başvuru için süre verebilmektedir.
Davada İspat Yükü
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası da hizmet tespiti davası gibi kamu düzenine ilişkindir. Sosyal güvenlik hakkı kamu düzenine ilişkin olduğundan bu hakka ilişkin davalarda “resen araştırma” ilkesi uygulanmaktadır. Resen araştırma ilkesinin uygulandığı davalar daha çok tarafların dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardan olup, çalışma olgusunun sağlıklı bir biçimde ortaya konulması amacıyla gerekli inceleme ve araştırma yapılmalıdır.[1]
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre bu davalarda araştırma usulünün nasıl olacağı şu şekilde tespit edilmiştir;
- Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.
- Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmelidir.
Daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmelidir. Dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları olmalıdır. Ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Hak Düşürücü Süre – Hizmet Tespit Davasında Zamanaşımı
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Kanunda öngörülen beş yıllık süre zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süredir. 1 günlük hizmet tespit davasında zamanaaşımı var mı? Veya bu konuda hak düşürücü süre nedir diye sorarsak; 1 günlük hizmet tespit davasında zamanaşımı süresi; yasal düzenleme gereği hizmet tespiti davalarında işçinin işten ayrıldığı tarihteki yılın son günü itibariyle başlayan ve 5 yılı kapsayan süredir. Kanunda 5 yıllık hak düşürücü süre ön görülmüştür.
Hak düşürücü süreler niteliği gereği ilk itiraz olmayıp, Mahkemece kendiliğinden değerlendirilen sürelerdir. İşyeri tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna herhangi bir bildirim yapılmış olan işçiler, hak düşürücü süreye tabi olmadan her zaman hizmet tespit davası açabilirler.
Hiçbir bildirim yapılmayan durumda ise hizmet tespiti davasının açılabilmesi için hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıllık bir süre öngörülmüştür. Bu husus, 5510 sayılı Kanun m. 86/9’da yer alan “sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse” ifadesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Kanunda öngörülen beş yıllık süre zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süredir. Buna göre; işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar prim ve hizmet beyannamesi verilen kişiler 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadan, her zaman hizmet tespit davası açabilirler.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 07.10.2003 tarihli 2003/6987 Esas, 2003/7562 Karar sayılı ilamı; “Hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen sigortalı hizmetlerinin tespiti isteminde yasal dayanak 506 sayılı Yasa’nın 79/10 maddesidir. Anılan madde de yönetmelikte tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açabilecekleri hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere yönetmelikte tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda 5 yıllık hak düşürücü süreden söz edilemeyeceği açıktır.”
1999 Öncesi Hizmet Tespit Davası
1999 öncesi hizmet tespit davası yine bu yazımız ile ilgili bir konudur. Özellikle EYT’nin kabul edilmesi ve uygulamaya başlaması ile birlikte en çok sorulan sorulardan bir tanesi de 1999 öncesi çalıştım ama sigortam yok ne yapmalıyım sorusu olmuştur. Yukarıda izah edildiği gibi 1999 öncesi çalıştı iseniz bunu ispatlamanız halinde sizler de sigorta başlangıç tarihinin öne alınması konusunda bir adım atabilirsiniz.
Genel olarak konuyu özetlemekle birlikte şimdi bu konular hakkında en çok sorulan sorulara kısa cevaplar vermeye çalışarak makalemizi daha faydalı hale getirelim.
Bir Günlük Hizmet Tespit Davası Nedir?
1 günlük hizmet tespit davası; sigortalı işe giriş bildirgesi kurum kayıtlarına girmiş olmasına rağmen sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı güne ait hizmetin kuruma bildirilmemesinden kaynaklanan ve aylık bağlama koşullarını doğrudan etkileyen bir dava türüdür.
Bir Günlük Hizmet Tespit Davası Şartları Nelerdir?
1 günlük hizmet tespit davası açmak için şartlar şu şekildedir;
- Öncelikle davacının bir iş yerinde fiili olarak çalışması, işverenle iş akdini yapması ancak işverenin sigortalılığı bildirme yükümlülüğünü zamanında yapmaması,
- Bu konuda açılacak davanın, işçinin işten ayrıldığı tarihteki yılın son günü itibariylebaşlayan ve 5 yıllık süre içerisinde davayı açması
Şartlar arasında sayılmaktadır.
1 Günlük Hizmet Tespit Davası Açılır mı?
Yukarıda açıkladığımız gibi gerekli şartları sağlaması halinde bir günlük hizmet tespit davası sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı tarihi belirlemek, yani sigortalılık başlangıç tarihini tespit etmek amacıyla açılır?
1 Günlük Hizmet Tespit Davasında Zamanaşımı Var mı?
Bir günlük hizmet tespit davaları için zamanaşımı süresi geçerli bir tabir değildir. Bu davalarda 5 yıllık hak düşürücü süre ön görülmüştür. 5 yıllık hak düşürücü süre de; işçinin işten ayrıldığı tarihteki yılın son günü başlayan ve sonraki 5 yılı kapsayan süredir. Bu süre zamanaşımı süresi değil hak düşürücü süre olarak anlaşılmalıdır.
Ancak, 1 günlük hizmet tespit davası dışında olan, yani işveren tarafından SGK’ya zamanında bildirim yapılmış olan işçiler için bu hak düşürücü süre geçerli olmayıp, her zaman hizmet tespit davasını açabilecekleri de unutulmamalıdır.
1 Günlük Hizmet Tespit Davası Ne Kadar Sürer?
1 günlük hizmet tespit davasının ne kadar süreceği konusunda kesin ve net bir cevap vermek mümkün değildir. Öncelikle bu türden davalarda ispat yükümlülüğü davacıya ait olduğundan, davaya konu tarihlerde çalışan işçilerin tanıklığı, bu tanıkların sayılarının çokluğu, beyanlarının alınıp alınamaması ve diğer faktörler bir araya geldiğinde süre net bir şekilde belirlenememektedir. Ancak genel olarak cevap verecek olursak; 1 günlük hizmet tespit davası yaklaşık olarak 6 ay ile 2,5 yıl arasında sürebilmekte ve sonuçlanabilmektedir.
1 Günlük Sigorta Başlangıç Sayılır mı?
Bu soru yazımızın temel amacını, yani 1 günlük hizmet tespit davasının temel nedenini izah etmektedir. Amaç emeklilik kapsamında aylık bağlama koşullarının doğrudan etkilenmesi söz konusu olduğundan 1 günlük sigorta başlangıcı emeklilik veya özellikle 1999 öncesini kapsayan ve EYT’yi de içine alan konular için çok önemlidir. EYT söz konusu ise 1 günlük sigorta tespiti bilindiği üzere emeklilikte o dönem şartlarına sahip olabilmeyi ve emekli olabilmeyi gerektirir. Bu açılardan çok önemli bir başlangıç sayılır.
1999 Öncesi Çalıştım Ama Sigortam Yok Ne Yapmalıyım?
En çok sorulan sorulardan biriside 1999 öncesi gerçekleşen sigortasız çalışmaların nasıl belgelendirileceği veya nasıl ispatlanacağıdır. Konuya genel olarak bakıp soruyu şu şekilde sorarsak; bir iş yerinde çalıştığımı nasıl ispat ederim? Yukarıda da izah edildiği gibi çalışma olgusunun varlığı oldukça önemlidir. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmesi ile ispat yoluna gidilebilir.
Burada dikkat edilecek husus;
- Dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları olması,
- Veya komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan vebordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir.
Bu yukarıda bahsedilen tanıkların ifadeleri ile bir işyerinde çalışıldığı ispat edilebilir.
Sizlerde hizmet tespit davası ya da 1 günlük hizmet tespit davası gibi konularda hukuki desteğe ihtiyaç duyarsanız, ofisimiz avukatı ile iletişime geçerek dava danışmanlık hizmetinden faydalanabilirsiniz. 1 günlük hizmet tespit davası açmak için bizleri 0552 846 9430 numaralı telefondan arayabilirsiniz.
Sonuç
Gerek yazımızın konusu olan sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası, gerekse diğer adıyla hizmet tespiti davası veya bir günlük hizmet tespit davası emeklilik hakkı için önemli davalardır. Söz konusu dava ile ilgili olarak 1999 öncesi hizmet tespit davası olarak bir uzmandan yardım almak her zaman lehinize olacaktır. Yine bu davaları açma ve takibinin yapılması konusunda bir uzmandan destek almanız her zaman yararınıza olacaktır. Aslan & Duran Hukuk Bürosu uzun yıllara varan mesleki tecrübesi ve uzman kadrosu ile sizlere bu konuda hukuki destek vermeye her zaman hazırdır. İş avukatı konusunda, yazdığımız diğer yazılarımıza yine blog sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan da güncel paylaşımlarda bulunmaktayız. Bu anlamda güncel bilgilerden haberdar olabilmek için twitter hesabımızı ve medium hesabımızı takip edebilirsiniz. Medium hesabımız için https://medium.com/@aslanduranhukuk adresini tıklayabilirsiniz. Twitter hesabımız için ise https://twitter.com/aslanduranhukuk