Bazı durumlarda miras bırakanlar, mirasçıların yasal hakkı olan miras paylarından faydalanmalarını önlemek için mirasçılar arasında kanuna aykırılık oluşturacak nitelikte paylaşım yapabilmekte, mirasçılardan birine, hayatta bulunduğu sürede satış yapıyormuş gibi göstererek bağışta bulunabilmektedir. Bu tarz yaşanan durumlar neticesinde mirasçılar yasal haklarından mahrum kalabilmektedir. Kısacası muvazaa yolu ile miras bırakan, satış adı altında işlem yapıyormuş gibi görünerek bağışta bulunur, diğer mirasçılardan mal kaçırmış olur. Bu duruma muris muvazaası, yani kısaca mirastan mal kaçırma denir.
Mirastan Mal Kaçırmanın Unsurları Nedir?
Mirastan mal kaçırma durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit etmek için muris muvazaasının olup olmadığına bakmak gerekir.
Mevcut durumda görünüşte bir işlem olmalıdır. Bu işlem, mal kaçırma esasıyla yapılan işlemi gizlemek için yapılan hüküm ve sonuç doğurmayacak şekilde yapılan işlemdir.
Muvazaa antlaşması, yani görünürdeki işlemin arkasında yapılan işlem, miras bırakan ile diğer taraf arasında yapılan bir antlaşmadır. Yazılı veya sözlü olarak yapılabilir.
Buradaki esas unsurlardan bir diğeri de, aldatma amacının güdülmesidir.
Miras bırakanın gerçek amacı mirasçılardan mal kaçırmak olmalıdır.
Yapılan gizli sözleşme, görünüşteki işlemin arkasına saklanarak yapılan tarafların esas iradelerini ortaya koydukları sözleşmedir. Örneğin satış olarak gösterilen bir işlemin esas olarak bağışlanmış olması halinde, bağış yapılan gizli sözleşmedir.
Mirastan Mal Kaçırma Davasını Kimler Açabilir?
Mirasta pay hakkı olan bütün mirasçılar, mirastan mal kaçırma davası açabilirler. Her bir mirasçı tek başına bu davayı açabilir. Ancak dava tek başına açılırsa, ilgili taşınmazın yalnızca kendi payı oranında açılabilecek bir tapu iptal tescil davası niteliğinde olur.
Eğer dava konusu taşınmazsın terekeye dönmesi gibi bir istem varsa bu durumda diğer mirasçılar da onay vermelidir.
Bu davayı mirası reddeden, miras hakkından feragat eden ve mirasçılıktan çıkarılan kişiler açamayacaktır.
Mirastan Mal Kaçırma Davası Hangi Mahkemede, Nerede Açılır?
Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Dava konusu taşınmaz ise taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesi görevli ve yetkilidir. Dava konusu taşınmaz dışında bir malvarlığı ise dava, miras bırakanın son yerleşim yerinde açılacaktır.
Mirastan Mal Kaçırma Davası Ne Zaman Açılmalıdır?
Söz konusu dava mirasbırakanın ölümünden sonra herhangi bir tarihte açılabilmektedir. Dava hakkında herhangi bir hak düşürücü veya zamanaşımı süresi yoktur.
Mirastan Mal Kaçırma Davasında İspat Yükü Kimin Üzerindedir, İspat Nasıl Yapılabilir?
1.4.1974 tarih ve 1974/1-2 Esas ve Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı’na göre muris muvazaası davalarında mirasçılar, miras bırakanın halefi olarak değil de kendi haklarına dayanarak dava açtıkları için iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilecektir.
Burada öncelikle ispat edilmesi gereken husus; miras bırakanın davacı mirasçıyı miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği taşınmazını ya da taşınırı satış gibi göstererek temlik etmiş olmasıdır.
Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde de öncelikle miras bırakanın bakıma ihtiyacı olmadığının, taşınmazını temlik alanın da miras bırakana bakmadığının, asıl amacın mal kaçırmak olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.
Miras bırakanın gerçek iradesinin araştırılması noktasında tanık delili büyük önem arz etmekte olup ayrıca Yargıtay içtihatları ile şekillenen bir takım ölçütler bulunmaktadır.
Satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki fark, murisin ve miras bırakanın ekonomik durumu, aile ilişkileri, bölgenin gelenekleri, psikolojik nedenler, terekeden satış parasının çıkıp çıkmadığı bu ölçütlerden bazılarıdır. Bu tür davalarda temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı, asıl amacın bağış olduğu, miras bırakanın mallarını satmaya gereksiniminin bulunmadığı; taşınmazın devredildiği üçüncü kişinin (muris muvazaası davasının davalısı) taşınmazı alım gücünün bulunmadığı; miras bırakanın taşınmazı satmak için makul nedenlerinin bulunmadığı, satışta gösterilen ücretin miras bırakanın banka hesabına geçip geçmediği gibi hususların kanıtlanması gerekmektedir. Muris muvazaası iddiasının ispatı; tanık, bilirkişi, keşif ve her türlü yasal delille mümkündür.
Aslan & Duran Hukuk Bürosu
Ofisimiz; Avukat Yasemin Berna ASLANBAY ile Avukat Şerife DURAN tarafından kurulmuş olup tecrübeli avukatlar ve alanında uzman danışmanlardan oluşmaktadır. Miras hukuku konusunda yıllara varan tecrübe ve uzmanlık ile müvekkillerinin yararına olacak çalışmalar yapmaktadır. Miras hukuku ile ilgili diğer makalelerimize ulaşmak için burayı tıklayabilirsiniz.
Miras hukukuna ilişkin sayfamızı ziyaret ederek konu hakkında daha detaylı bilgiyle ulaşabilirsiniz.
Web sitemizde yayınlanan güncel makalelerimiz aynı zamanda sosyal medya hesaplarımızda da paylaşmaktayız. Instagram hesabımızı takip ederek güncel makalelerimizden anlık olarak haberdar olabilirsiniz. Aslan Duran Hukuk bürosu Miras Hukuku konusunda Ankara miras avukatı olarak uzman kadrosu ile hizmet vermektedir.