AİHM Yüksel Yalçınkaya Kararı

yüksel yalçınkaya kararı

AİHM Yüksel Yalçınkaya Kararı

AİHM Yüksel Yalçınkaya Kararı 960 524 AdminAD24

YÜKSEL YALÇINKAYA v. TÜRKİYE

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

AİHM KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI: İNSAN HAKLARI ADALETİ

İnsan hakları, dünya genelinde evrensel olarak kabul edilen temel değerlerdir. Ancak bu hakların korunması ve uygulanması, birçok ülkede farklı şekillerde gerçekleştirilebilmektedir. İşte tam da bu noktada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında birçok ülkenin insan hakları ihlallerine ilişkin kararlar vererek bu hakların korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak AİHM kararlarının bağlayıcılığı nasıl işler ve bu kararlar, neden bu kadar önemlidir? Yazının devam eden kısmında bunlara değinilecektir.

AİHM VE AİHS: İNSAN HAKLARININ KORUNMASINDA KİLİT AKTÖRLER

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1959 yılında kurulan, Strasbourg, Fransa’da bulunan bağımsız bir yargı organıdır. AİHM, AİHS’e göre hakları ihlal edilen bireylerin başvurularını inceler ve bu ihlalleri düzeltmek için kararlar verir. AİHS, insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak amacıyla Avrupa Konseyi tarafından hazırlanmış bir uluslararası antlaşmadır ve 47 Avrupa ülkesi tarafından imzalanmıştır. Bu sözleşme, vatandaşların kişisel özgürlüklerini ve adil bir yargılanma hakkını koruma amacını taşır.

AİHM KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI: ULUSAL VE ULUSLARARASI ETKİLER

AİHM, bir davayı inceledikten ve bir insan hakları ihlali tespit ettikten sonra, AİHS’in 46. maddesi uyarınca bu kararı ilgili ülkenin hükümetine bildirir. Bu bildirim, ilgili ülkenin AİHM kararını infaz etmesi için bir yükümlülüğü beraberinde getirir. Ancak AİHM kararları, sadece tazminat ödemenin ötesinde etkilidir. Kararlar, bireysel ve genel tedbirlerin alınmasını gerektirebilir.

Bireysel Tedbirler

AİHM, bir insan hakları ihlali tespit ederse, ilgili ülkeye bu ihlali düzeltmek için bireysel tedbirler almasını talep edebilir. Örneğin, haksız yere tutuklanmış bir kişinin serbest bırakılması ya da haksız bir mahkumiyetin gözden geçirilmesi talep edilebilir. Bu tedbirler, mağdurların haklarının derhal iadesini sağlar.

Genel Tedbirler

AİHM, gelecekte benzer insan hakları ihlallerinin önlenmesi amacıyla genel tedbirler alınmasını da talep edebilir. Bu, ülkenin yasalarının veya uygulama şeklinin değiştirilmesini içerebilir. Genel tedbirler, daha geniş bir nüfusu korumak için önemlidir ve benzer ihlallerin tekrarlanmasını önler.

YÜKSEL YALÇINKAYA KARARI: İHLAL EDİLEN HAKLARIN İADESİ

Yüksel Yalçınkaya v. Türkiye davası, AİHM’in insan hakları ihlalleri ile nasıl başa çıktığının güzel bir örneğini sunar. Bu kararla Mahkeme, Yüksel Yalçınkaya adlı bir öğretmenin adil yargılanma hakkının, kanunsuz ceza olma ilkesinin ve toplantı ve dernek kurma özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, Yalçınkaya’nın ByLock kullanımına dayalı olarak mahkûm edilmesinin AİHS’in 7. Maddesi’ne aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, Yalçınkaya’ya yönelik ceza davasında usulsüzlükler bulunmuş, özellikle onunla ilgili ByLock kanıtlarına erişimi ve bu kanıtlara etkili bir şekilde itiraz etme yeteneği, adil bir yargılama hakkının ihlali olarak görüldü.

  1. Madde İhlali (Kanunsuz Ceza Olma İlkesi)

AİHM, Türk mahkemelerinin başvurucunun silahlı bir terör örgütünün üyeliği nedeniyle mahkûm edilmesinin, AİHS’nin 7. Maddesi’ne aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme, bu maddeyi ihlal eden temel neden olarak, başvurucunun yeterli bir şekilde neyin suç olduğunu bilmediği ve suçlu bulunma eşiğini aşan geniş bir yasa yorumu nedeniyle suçlandığını belirtti.

  1. Madde İhlali (Adil Bir Yargılanma Hakkı)

AİHM, başvurucunun ByLock kanıtlarına karşı etkili bir savunma yapma fırsatının sağlanmadığını tespit etti. Bu, AİHS’nin 6. Maddesi’nin 1. Fıkrası’na aykırıydı. Mahkemeler, başvurucunun kanıtlara itiraz etme fırsatını sınırladılar ve kanıtların güvenilirliği ile ilgili endişeleri ele almadılar.

  1. Madde İhlali (Toplantı ve Dernek Kurma Özgürlüğü)

AİHM, başvurucunun sendika ve dernek üyeliğinin mahkumiyeti ile ilgili olarak, Türk mahkemelerinin sendika ve dernek kurma özgürlüğünü koruma konusundaki yetersiz yaklaşımını eleştirdi. AİHS’nin 11. Maddesi’ne göre bu mahkûmiyet, toplantı ve dernek kurma özgürlüğünü ihlal etti.

AİHM KARARLARININ GENEL ETKİSİ

Bu karar, başvurucunun yanı sıra benzer sorunlarla karşılaşan diğer kişilere de önemli bir referans olabilir ve bu tür ihlallerin önlenmesi veya düzeltilmesi için Türkiye’de yapılması gereken düzeltilmelere işaret edebilir. Ayrıca AİHM kararları, AİHS’ye taraf ülkeler için bağlayıcıdır ve bu nedenle Türkiye’den bu kararların gereğini yapmasını beklemektedir.

SONUÇ: AİHM KARARLARI İNSAN HAKLARININ KORUNMASINDA HAYATİ ROL OYNAR

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, insan haklarının korunmasında kritik bir rol oynar. Bu kararlar, ülkeleri insan hakları ihlallerini düzeltmeye ve gelecekte benzer ihlalleri önlemeye teşvik eder. Yüksel Yalçınkaya kararı da AİHM’nin insan haklarını koruma konusundaki kararlılığını ve ülkelerin insan hakları ihlallerine nasıl sorumlu tutulduğunu göstermektedir. İnsan haklarına saygı ve adalet her yerde ve her zaman öncelik olmalıdır ve bu tür kararlar bu hedefe ulaşmada önemli bir araçtır.