Uyuşturucu suçu isnadıyla karşı karşıya kalmak veya bir yakınınızın bu duruma düşmesi, şüphesiz hayatınızdaki en kaygı verici ve karmaşık süreçlerden biridir. Türk Ceza Kanunu’ndaki en ağır yaptırımları içeren bu suçlamalar, yalnızca özgürlüğünüzü değil, aynı zamanda sosyal ve profesyonel geleceğinizi de derinden etkileme potansiyeli taşır. Belirsizliklerle dolu bu zorlu süreçte atılacak en doğru ve en kritik adım, hukuki prosedürlere ve güncel Yargıtay kararlarına hakim, alanında uzman bir ankara uyuşturucu avukatı ile yola çıkmaktır. Bu rehber niteliğindeki yazımızda, uyuşturucu suçlarının türlerini, yargılama aşamalarını, lehinize kullanılabilecek hukuki mekanizmaları ve tecrübeli bir avukatın bu süreçteki hayati rolünü detaylarıyla ele alacağız.
Türk Ceza Kanunu’na (TCK) Göre Uyuşturucu Suçları
Uyuşturucu suçlarıyla ilgili yapılan yargılamalarda, Türk Ceza Kanunu (TCK) temel bir ayrım yapar: Eylemin kişisel kullanım amacıyla mı, yoksa ticaret amacıyla mı gerçekleştirildiği. Bu ayrım, davanın kaderini, sanığın alacağı cezayı ve uygulanacak hukuki prosedürleri tamamen değiştirir. Bir fiilin hangi suç kapsamına girdiğinin tespiti; ele geçirilen maddenin miktarı, bulundurulduğu yer, şüphelinin davranışları gibi birçok kritere bağlı olup, bu noktada yapılacak uzman bir hukuki değerlendirme hayati önem taşır.
Kullanmak Amacıyla Uyuşturucu Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak (TCK m. 191)
Halk arasında “içicilik” olarak bilinen bu suç, kişinin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satma, başkasına verme veya dağıtma gibi bir amacı olmaksızın, yalnızca kişisel kullanımı için bulundurmasını ifade eder. Bu suçla ilk kez karşılaşan şüpheli hakkında, Cumhuriyet Savcısı tarafından 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Bu süre zarfında kişiye, ihtiyacına göre tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanabilir. Erteleme süresi boyunca kişi, yükümlülüklere uygun davrandığı takdirde hakkında dava açılmaz ve soruşturma dosyası kapanır. Ancak bu süreçteki en ufak bir usul hatası veya yükümlülük ihlali, kişinin doğrudan hapis cezası istemiyle yargılanmasına yol açabilir. Bu nedenle, “cezası yok” gibi görünen bu suç tipinde dahi bir avukatın rehberliği, sürecin lehe sonuçlanması için kritik bir güvencedir.
Ayrıca bu bölüm daha önce yazmış olduğumuz Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ve Cezası başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti (TCK m. 188)
Uyuşturucu suçları kategorisindeki en ağır suç tipidir ve kanun koyucu tarafından çok ciddi hapis cezaları öngörülmüştür. Bu suç; uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satmak, satışa arz etmek, başkalarına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek veya bulundurmak gibi geniş bir eylem yelpazesini kapsar. Yargıtay kararlarına göre, kişisel kullanım sınırının üzerinde bir miktarda uyuşturucu madde ile yakalanmak, maddenin hassas terazi veya paketçikler halinde bulundurulması gibi deliller, eylemin ticaret amacıyla yapıldığına dair karine teşkil edebilir. Bu suçlamayla karşı karşıya olan bir kişinin, soruşturmanın ilk anından itibaren alanında tecrübeli bir avukatla savunmasını hazırlaması, özgürlüğünü korumak adına atacağı en önemli adımdır.
Bu konu ile ilgili olarak kapsamlı bir şekilde ele aldığımız ve daha önce yazmış olduğumuz Uyuşturucu Madde Suçlarında Kullanım ve Ticareti Ayıran Kriterler ve Usulsüz Soruşturma İşlemleri başlıklı yazımızı ayrıca okumanızı tavsiye ederiz.
Uyuşturucu Davalarında Yargılama Süreci ve Avukatın Rolü
Uyuşturucu suçu şüphesiyle başlayan hukuki süreç, her adımı büyük bir titizlik ve uzmanlık gerektiren iki ana aşamadan oluşur: Soruşturma ve Kovuşturma. Bu aşamaların herhangi birinde yapılacak bir hata veya ihmal, telafisi imkansız sonuçlar doğurabilir. Alanında uzman bir ankara uyuşturucu avukatı, bu karmaşık sürecin her anında müvekkilinin haklarını korumak ve en adil sonuca ulaşmak için stratejik bir savunma kalkanı oluşturur. Uyuşturucu suçlarında genel okarak, ceza davalarında uzman bir, Ankara ceza avukatı ile yola çıkmanızı öneririz.
Soruşturma Aşaması: Gözaltı, İfade ve Tutuklama
Bu aşama, davanın temelinin atıldığı ve kaderinin büyük ölçüde şekillendiği en kritik evredir. Süreç genellikle kolluk kuvvetlerinin (polis, jandarma) şüphe üzerine yaptığı arama, el koyma ve yakalama işlemleriyle başlar. Şüpheli gözaltına alındıktan sonra savcılık tarafından ifadesine başvurulur. İşte bu ilk anlarda bir avukatın varlığı hayati önem taşır:
- Hukuka Aykırı Delillere İtiraz: Yapılan aramanın veya el koyma işleminin hukuka uygun olup olmadığını denetler. Hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller, mahkemede kullanılamaz ve bu durum dosyanın seyrini tamamen değiştirebilir.
- İfade Sırasında Güvence: Müvekkilinin ifade sırasında baskı altına alınmasını veya haklarının ihlal edilmesini engeller. Gerekli durumlarda “susma hakkı”nın kullanılmasını tavsiye ederek, müvekkilinin aleyhine kullanılabilecek ifadeler vermesinin önüne geçer.
- Tutuklamaya İtiraz: Savcılık sorgusu sonrası Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen şüphelinin tutuklanmasını engellemek için güçlü bir hukuki argüman sunar. Tutuklama, bir ceza değil, bir tedbirdir ve bu tedbirin uygulanmaması için gerekli şartları mahkemeye izah eder.
Soruşturma aşamasında atılacak doğru adımlar, henüz bir dava bile açılmadan dosyanın kapanmasını veya müvekkil lehine en uygun koşullarda açılmasını sağlayabilir.
Kovuşturma (Dava) Aşaması: Savunma Stratejileri
Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle kovuşturma, yani halk dilindeki adıyla “dava” aşaması başlar. Artık şüpheli, “sanık” sıfatını alır ve mahkeme önünde yargılanır. Bu aşamada uyuşturucu avukatının görevi, en etkili savunma stratejisini kurgulamak ve uygulamaktır:
- Dosya Analizi: İddianameyi ve ekindeki tüm delilleri en ince ayrıntısına kadar inceler, dosyadaki çelişkileri ve lehe olan noktaları tespit eder.
- Delil Değerlendirmesi: Savcılığın sunduğu delillerin (tanık beyanları, HTS kayıtları, teknik takip vb.) hukuki geçerliliğini sorgular ve bu delilleri çürütecek karşı argümanlar geliştirir.
- Etkili Savunma: Duruşmalar sırasında tanıkları sorgular, mahkemeye yeni deliller sunar ve müvekkilinin masumiyetini veya eylemin hukuki vasfının neden daha az cezayı gerektirdiğini (örneğin ticaret değil, kullanıcılık) hukuki temellere dayanarak ispatlamaya çalışır.
Kısacası, kovuşturma aşaması, avukatın hukuki bilgisini, tecrübesini ve hitabet yeteneğini kullanarak müvekkilinin özgürlüğü için mücadele ettiği bir arenadır.
Ceza davalarında avukatın rolü ve tüm detaylar için Ceza Hukuku sayfamızı ayrıca ziyaret edebilirsiniz.
Cezayı Azaltan veya Ortadan Kaldıran Durumlar
Uyuşturucu davaları, her zaman mahkumiyetle sonuçlanmak zorunda değildir. Türk Ceza Kanunu, belirli şartların varlığı halinde sanığın daha az ceza almasını ve hatta cezanın hukuki bir sonuç doğurmamasını sağlayan önemli mekanizmalar sunar. Bu lehe hükümlerin uygulanabilmesi, dosyanın durumuyla yakından ilgili olup, bu fırsatları tespit edip mahkemeye sunmak tecrübeli bir uyuşturucu avukatının en önemli görevlerindendir.
Etkin Pişmanlık Hükümleri (TCK m. 192)
Etkin pişmanlık, sanığın suçu işledikten sonra pişmanlık göstererek adalete yardımcı olmasını teşvik eden ve karşılığında cezasında ciddi bir indirim sağlayan bir kurumdur. Uyuşturucu suçlarında etkin pişmanlık hükümleri şu şekillerde uygulanabilir:
- Yardım ve Bilgi Verme: Sanığın, suça iştirak eden diğer ortaklarını veya uyuşturucu maddelerin saklandığı ya da imal edildiği yerleri soruşturma makamlarına bildirerek suçun ortaya çıkmasına ve diğer faillerin yakalanmasına hizmet etmesi durumunda cezasında önemli ölçüde indirim yapılır.
- Zamanlama Hayatidir: Bu hükümden en üst düzeyde faydalanabilmek için bilginin ne zaman (soruşturma veya dava aşaması) ve nasıl verildiği büyük önem taşır. Yanlış bir strateji, hem bu indirim hakkını kaybetmenize hem de aleyhinize yeni deliller sunmanıza neden olabilir. Bu nedenle etkin pişmanlık, mutlaka bir avukat kontrolünde yürütülmesi gereken hassas bir süreçtir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ve Cezanın Ertelenmesi
Özellikle daha hafif nitelikteki uyuşturucu suçlarında veya yargılama sonucu düşük bir ceza öngörülen durumlarda, sanığın hayatının olumsuz etkilenmemesi için bazı seçenekler mevcuttur:
- HAGB Kararı: Sanık hakkında hükmedilen ceza 2 yıl veya daha az süreli ise, mahkeme belirli şartların varlığı halinde “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” kararı verebilir. Bu durumda sanık, 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur. Bu 5 yılı kasıtlı yeni bir suç işlemeden ve mahkemenin belirlediği yükümlülüklere uyarak geçirirse, hakkındaki dava düşer ve bu mahkumiyet adli sicil kaydına (sabıka kaydı) işlemez.
- Cezanın Ertelenmesi: Yine belirli şartlar altında mahkeme, sanığın aldığı hapis cezasının cezaevinde infazı yerine, dışarıda denetim altında geçirilmesine karar verebilir.
Bu kararların alınabilmesi, sanığın geçmişi, yargılama sırasındaki tutumu ve suçun niteliği gibi birçok faktöre bağlıdır. Bir avukat, müvekkilinin bu kurumlardan faydalanabilmesi için gerekli hukuki argümanları mahkemeye sunar.
Ankara Uyuşturucu Davalarında Uzman Kadromuzla Yanınızdayız
Uyuşturucu davalarının karmaşıklığı, yalnızca kanun metinlerini bilmekten çok daha fazlasını gerektirir; yargılama pratiklerine hakimiyet, delil değerlendirme tecrübesi ve mahkemenin bakış açısını anlayabilme yeteneği gerektirir. Aslan Duran Hukuk Bürosu olarak, bu zorlu süreçte müvekkillerimize teorik bilginin ötesinde, yılların getirdiği pratik deneyimle hizmet sunuyoruz.
Bir ankara uyuşturucu avukatı arayışında olan müvekkillerimiz, kurucu ortaklarımızdan Avukat Yasemin Berna Aslanbay‘ın soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki titiz dosya takibi ve etkili savunma stratejileri ile güvence altında olurlar. Ancak büromuzu bu alanda farklı kılan en önemli güçlerimizden biri, diğer kurucu ortağımız Avukat Şerife Duran‘ın eski hakim olarak sahip olduğu eşsiz tecrübedir.
Uzun yıllar mahkemelerde verdiği kararlarla adaletin tecellisine hizmet etmiş olan Av. Şerife Duran, bir uyuşturucu dosyasına yalnızca bir savunma avukatı gibi değil, aynı zamanda bir savcının iddialarını nasıl kurguladığını ve bir hakimin delilleri nasıl değerlendirdiğini bilerek, 360 derecelik bir bakış açısıyla yaklaşır. Bu paha biçilmez deneyim, savunmadaki zayıf noktaları öngörmeyi, en güçlü argümanları belirlemeyi ve mahkeme heyetini ikna edecek bir savunma hattı kurmayı mümkün kılar.
Çankaya‘da bulunan ofisimizle, Ankara’nın her yerinden uyuşturucu suçu isnadıyla karşı karşıya kalan müvekkillerimize, bu benzersiz tecrübe birikimini sunarak hizmet vermekteyiz. Davanızın her aşamasında, haklarınızı en üst düzeyde korumak için buradayız.
Bize ulaşmak için;
Adres : Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad. No : 18 Ambrossia Plaza Kat : 7 D: 58 Çankaya / ANKARA
Telefon : +90 552 846 9430
E-mail : info@aslanduran.com
Ankara Uyuşturucu Avukatları
Aşağıdaki listede en iyi uyuşturucu avukatları ankara olarak görev yapan ekibimizin tanıtım sayfaları mevcuttur.
![]() ankara ceza avukatı | ![]() Ankara Ağır Ceza Avukatı |
---|---|
Av. Yasemin Berna Aslanbay | Av. Şerife Duran |
Ankara Uyuşturucu Avukatı | Çankaya Uyuşturucu Avukatı |
İncele | İncele |
Ankara Uyuşturucu Avukatı Vekalet Ücretleri
Bir uyuşturucu davası sürecine girerken, müvekkillerimizin en çok merak ettiği konulardan birinin de avukatlık hizmeti için ödenecek vekalet ücreti olduğunu anlıyoruz. Bu konuda şeffaflığı benimseyen ofisimiz, ücret politikasını yasal çerçeveler ve davanın nitelikleri doğrultusunda belirlemektedir.
Türkiye’de avukatlık ücretleri, avukatların keyfi olarak belirlediği rakamlar değildir. Her yıl Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT), tüm avukatlar için yasal bir zemin oluşturur. Bu tarife, bir avukatın belirli bir dava türü için alabileceği en düşük yasal ücreti, yani taban fiyatı belirler.
Örnek vermek gerekirse, Türkiye Barolar Birliği tarafından yayımlanan son tarifede, Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görülen davalar için tavsiye edilen asgari vekalet ücreti 48.000 TL olarak güncellenmiştir. Bu rakam, bir avukatın bu nitelikteki bir dava için yasal olarak talep edebileceği en düşük miktarı ifade eder ve harcanacak emeğin asgari karşılığıdır.
Ancak her uyuşturucu davası kendi içinde benzersizdir. Bu nedenle, nihai vekalet ücreti, TBB’nin belirlediği bu asgari sınırın üzerinde ve davanın kendine özgü koşulları değerlendirilerek müvekkil ile birlikte şeffaf bir şekilde kararlaştırılır. Vekalet ücretini belirleyen temel faktörler şunlardır:
- Davanın Karmaşıklığı: Dosyadaki sanık ve delil sayısı, suçun niteliği (kullanıcılık, ticaret vb.).
- Davanın Görüleceği Mahkeme: Davanın Asliye Ceza Mahkemesi’nde mi yoksa Ağır Ceza Mahkemesi’nde mi görüleceği.
- Harcanacak Emek ve Mesai: Avukatın dava için ayıracağı zaman, yapacağı araştırmalar ve hazırlayacağı savunmalar.
- Sanığın Tutukluluk Durumu: Sanığın tutuklu olması, avukatın daha sık cezaevi ziyareti yapmasını ve daha yoğun bir mesai harcamasını gerektirir.
Bu sebeple, dosyanıza ilişkin en doğru ve net vekalet ücreti bilgisini, ofisimizde yapacağımız bir ön görüşme ile dosyanın detaylarını inceledikten sonra belirleyebiliriz. Hukuki süreciniz ve ücretlendirme hakkında daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Sonuç
Uyuşturucu suçu suçlaması, şüphesiz hukuki ve sosyal olarak ciddi sonuçları olan, endişe verici bir durumdur. Ancak unutulmamalıdır ki, kanunlar ve yargılama süreçleri karmaşık olduğu kadar, içerisinde savunma haklarını, lehe olan hükümleri ve adil bir yargılanma imkanını da barındırır. Bu imkanları ortaya çıkarmak ve etkili bir şekilde kullanmak, ancak profesyonel, tecrübeli ve stratejik düşünen bir hukuki destekle, bir Ankara ceza avukatı ile mümkündür.
Aslan Duran Hukuk Bürosu, ankara avukat olarak, uyuşturucu davalarına sadece ceza hukuku mevzuatına hakimiyetle değil, aynı zamanda kurucu ortağımızın eski hakim tecrübesinin getirdiği öngörüyle yaklaşıyoruz. Bir delilin nasıl değerlendirileceğini, bir iddianın nasıl çürütüleceğini ve mahkeme heyetinin nelere dikkat edeceğini bilerek hareket ediyoruz. Hakkınızdaki iddialar ne olursa olsun, kaderinizi tesadüflere bırakmayın. Hukuki durumunuzu değerlendirmek, savunma stratejinizi birlikte çizmek ve bu zorlu süreci en az hasarla atlatmak için bizimle iletişime geçin.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Uyuşturucu davasında avukat tutmak zorunlu mu?
Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda (örneğin uyuşturucu madde ticareti) sanığın bir avukatı yoksa, mahkeme barodan zorunlu olarak bir müdafi atar. Ancak yasal zorunluluk olmasa bile, uyuşturucu davalarının karmaşıklığı ve sonuçlarının ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda, davanın en başından itibaren kendi seçeceğiniz, alanında uzman bir avukatla çalışmak haklarınızı tam olarak koruyabilmeniz için kritik öneme sahiptir. Kendi seçtiğiniz avukat, sadece size atanmış bir avukat olmanın ötesinde, davanıza özel bir strateji geliştirir.
İlk defa uyuşturucu kullanmaktan yakalandım, hapis cezası alır mıyım?
Hayır, Türk Ceza Kanunu’na göre ilk defa kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmaktan yakalanan bir kişi için doğrudan hapis cezası uygulanmaz. Standart prosedür, Cumhuriyet Savcısı’nın 5 yıl süreyle “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı vermesidir. Bu 5 yıllık süre içinde size denetimli serbestlik ve/veya tedavi tedbiri uygulanır. Eğer bu süreyi herhangi bir kasıtlı suç işlemeden ve yükümlülüklerinizi ihlal etmeden tamamlarsanız, soruşturma dosyanız tamamen kapatılır ve dava açılmamış sayılır.
Mahkemede kullanıcı (içici) ile satıcı ayrımı nasıl yapılıyor?
Bu ayrım, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda birçok kritere bakılarak yapılır. Sadece sanığın ifadesi yeterli değildir. Mahkeme; ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarını (kişisel kullanım sınırının üstünde olup olmadığı), maddenin bulundurulma şeklini (tek parça halinde mi, yoksa satışa hazır küçük paketçikler halinde mi olduğu), hassas terazi, poşet gibi yan delillerin varlığını ve sanığın davranışlarını bir bütün olarak değerlendirerek eylemin niteliğine karar verir.
Bir uyuşturucu davası ne kadar sürer?
Bu sorunun net bir cevabı yoktur; süre her davaya göre değişir. Davanın süresini; sanığın tutuklu olup olmaması, davanın görüldüğü mahkemenin (Asliye Ceza/Ağır Ceza) iş yükü, dosyadaki delillerin toplanma süreci ve davanın karmaşıklığı gibi birçok faktör etkiler. Süreç birkaç aydan başlayıp, istinaf ve temyiz aşamalarıyla birlikte birkaç yıla kadar uzayabilir.
Ankara uyuşturucu avukatı vekalet ücreti ne kadar?
Vekalet ücretleri sabit değildir. Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği asgari ücret tarifesi bir taban oluşturmakla birlikte, nihai ücret; davanın karmaşıklığı, harcanacak emek, davanın hangi mahkemede görüleceği gibi faktörlere göre belirlenir. En doğru ücret bilgisini, sayfamızdaki “Vekalet Ücretleri” bölümünü inceleyerek veya dosyanızın değerlendirileceği bir ön görüşme için ofisimizle iletişime geçerek alabilirsiniz.
Leave a Reply