Kara Para Aklama Nedir? Yöntemleri Nelerdir?

kara para aklama suçu

Kara Para Aklama Nedir? Yöntemleri Nelerdir?

Kara Para Aklama Nedir? Yöntemleri Nelerdir? 960 524 Yasemin Berna Aslanbay

Bu yazımızda Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesinde tanımlanan suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçu yani, halk arasındaki ismi ile kara para aklama suçunu, yöntemlerini, aşamalarını ve cezası hakkında genel bilgiler verilecektir.

Kara Para Aklama Nedir?

Kara para aklama nedir? Kara para aklama, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini yurtdışına çıkarmak veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek ya da meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak amacıyla çeşitli işlemlere tabi tutarak temizleme sürecir. Bu süreç, parayı suç faaliyetlerinden elde etmekle birlikte, kaynağını gizlemek ve yasal olarak kullanılabilir hale getirmek amacıyla birden fazla aşamayı içerir.

Suçtan elde edilen paraların temizlenmesi, genellikle paraların kökenini gizlemek, yasal kaynaklarla karıştırmak ve ardından orijinal kaynağına geri döndürmek için karmaşık yöntemler içerebilir.

Kara Para Aklama

Uzun vadeli ve kârlı suç faaliyetlerinin işleyişi için hayati bir unsurdur. Suç faaliyetlerinin çoğu nakit para kullanılarak gerçekleştirilir. Çünkü nakit ödemelerin izlenmesi zor ve takip edilmesi güçtür ancak nakit paralar hızla birikir ve suç örgütleri için büyük bir sorun teşkil edebilir.

Kara para aklama, genellikle suç faaliyetlerinden elde edilen paraların kökenini gizlemeyi, yasal kaynaklarla karıştırmayı ve bu paraları tekrar suç faaliyetlerine yatırmayı içerir. Bu, suç örgütlerinin, ele geçirilme riskini minimize etmek amacıyla büyük miktarlarda nakit parayı küçük miktarlara bölmek ve taşımak gibi taktikler kullanmalarına yol açar.

Gelişmiş güvenlik teknolojileri olmadan önce, büyük miktarlarda nakit parayı taşımak ve gizlemek oldukça zordu. Ancak son yıllarda veri analizi ve makine öğreniminin yaygınlaşması, yasa dışı paraların tanınması ve izlenmesinin daha kolay hale gelmesine yardımcı oldu.

Suçlu kişiler için, yasa dışı parayı yasal görünmesi için maskelemek ve uzun vadede büyük miktarları işlemek, kara para aklamanın önemli bir bileşenidir. Bu süreç, suç faaliyetlerini daha sürdürülebilir hale getirme amacı taşırken, aynı zamanda yasal kurumları ve yetkilileri atlatmaya çalışma çabalarını yansıtır.

Kara Para Aklama Neden Yasa Dışıdır?

Suçun Kazancının Aklanması: Kara para aklama, genellikle diğer suçların gelirlerini temizlemek için kullanılır. Bu, suç faaliyetlerinin daha fazla devam etmesini teşvik edebilir. Örneğin, uyuşturucu ticareti gelirlerini aklamak, bu tür suç faaliyetlerinin artmasına katkıda bulunabilir.

Suçun Ödüllendirilmesi: Kara para aklama, suçluların yasa dışı faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları meşru ekonomiye entegre etmelerine olanak tanır. Bu, suçluların suç faaliyetlerini sürdürebilmelerine ve ödüllendirilmelerine yardımcı olabilir.

Vergi Kaçakçılığı: Kara para aklama, genellikle vergi kaçakçılığına yol açar. Suçlular, gelirlerini gizleyerek vergi ödemekten kaçınabilirler, bu da hükümetlerin önemli gelir kaynaklarını kaybetmelerine neden olur.

Finansal İstikrarsızlık: Kara para aklama, finansal sistemlere zarar verebilir ve istikrarsızlık yaratabilir. Yasa dışı para aklandığında, finansal kurumlar ve piyasalar etkilenebilir, bu da ekonomik istikrarsızlığa yol açabilir.

Suçun Teşvik Edilmesi: Kara para aklama, suç faaliyetlerini teşvik edebilir çünkü suçlular, yasa dışı kazançlarını kolayca temizleyebileceklerini bildikleri zaman suç işlemeye daha fazla eğilimli olabilirler.

Bu nedenlerle kara para aklama, birçok ülke tarafından ciddi bir suç olarak kabul edilmekte ve sıkı düzenlemelere tabi tutulmaktadır. Hükümetler, finansal kurumlar ve uluslararası kuruluşlar, kara para aklamayı engellemek ve tespit etmek için işbirliği yapmaktadır.

Kara Para Aklama ile İlişkili Suçlar

Büyük miktarlarda para ticareti içeren birçok suç faaliyeti, gelirlerin aklanmasını mümkün kılmak için kara para aklamaya ihtiyaç duyar. Kara para aklama, bu tür suçlarla en çok ilişkilendirilen suçlardan bazıları şunlar;

Genel Dolandırıcılık: Dolandırıcılık faaliyetleri, sahte işlemler, kimlik hırsızlığı ve sahte finansal düzenlemeler gibi yöntemlerle büyük miktarlarda para elde etmeyi amaçlar. Kara para aklama, bu gelirleri yasallaştırmak için kullanılabilir.

Narkotik Kaçakçılığı: Uyuşturucu madde ticareti, yasa dışı uyuşturucu satışlarından elde edilen büyük miktarlardaki nakit parayı aklamayı gerektirir.

Hırsızlık ve Zimmet: Hırsızlık, soygunlar, vurgunculuk gibi suçlar, hızlı nakit elde etme amacı güder. Bu tür gelirlerin kaynağını gizlemek için kara para aklama kullanılabilir.

Vergi ve Gümrük İhlali: Vergi kaçakçılığı, sahte belgelerle gelirleri gizleme ve vergi kaçırma amacı güder. Kara para aklama, bu tür suçların gelirlerini yasallaştırmak için bir araç olarak kullanılabilir.

Siber Suçlar: Siber suçlar, bilgisayar korsanlığı, fidye yazılımları ve kimlik hırsızlığı gibi yollarla elde edilen gelirleri aklamayı gerektirebilir.

Bu tür suçlar, dünya genelinde büyük miktarda zarara neden olur ve bu gelirlerin aklanması, suç örgütlerinin faaliyetlerini sürdürmesine ve kazançlarını yasal kaynaklarmış gibi göstermesine yardımcı olur. Kara para aklamanın önlenmesi ve tespiti için uluslararası iş birliği ve yasal düzenlemeler büyük önem taşır.

Kara Para Aklamanın Aşamaları Nelerdir?

Kara para aklamanın aşamaları, suçtan elde edilen geliri yasal gibi göstermek için kullanılan karmaşık bir süreçtir. Kara para aklama planları, genellikle aşağıdaki temel aşamaları içerir. Ancak her bir plan, karmaşıklık düzeyine ve yerel düzenlemelere göre farklılık gösterebilir

Bu aşamalar, genellikle aşağıdaki gibi sıralanır:

  1. Yerleştirme:Yerleştirme aşaması, suç gelirlerini finansal sistem içine sokma aşamasıdır. Bu aşamada, yasa dışı gelirler bankalara yatırılabilir, mevcut işletmelerin hesaplarına dahil edilebilir veya sahte işlemlerle gizlenebilir. Yerleştirme genellikle küçük ve normal işlemlerle yapılır, ancak büyük miktarda nakit para yatırmanın dikkat çekebileceği riski bulunur. Bu nedenle, yerleştirme genellikle en riskli aşama olarak kabul edilir.
  2. Katmanlama:Katmanlama aşaması, yasa dışı gelirlerin meşru parayla karıştırıldığı veya karmaşık bir dizi işlemle geçirildiği aşamadır. Katmanlama, paranın kaynağını gizlemek ve takip edilmesini zorlaştırmak amacıyla çok sayıda farklı işlemi içerebilir. Örneğin, yasa dışı para kumar oynamak için kullanılabilir, ardından hisse senetlerine yatırılabilir, farklı para birimlerinde karıştırılabilir ve nihayet hayat sigortası poliçeleri gibi finansal ürünler satın almak için kullanılabilir.
  3. Entegrasyon:Entegrasyon aşaması, aklanan paranın tekrar meşru ekonomiye sokulduğu aşamadır. Para, yasal işlemlerden veya yatırımlardan gelmiş gibi görünmelidir. Bu aşamada, aklanan para lüks varlıklara, mülklere, uzun vadeli yatırımlara veya yeni işlere yatırılabilir. Entegrasyon, kara para aklama işlemini daha güvenli hale getirmek için kullanılabilecek varlıkları satın almak için kullanılabilir.

Kara Para Aklama Yöntemleri

Kara para aklama, suçtan elde edilen gelirin yasal gibi görünmesi için birçok farklı yöntemle gerçekleştirilebilir. Bu yöntemlerden bazıları özel kurumlar ve yerlerle ilişkilendirilmiştir. Genel başlıklar ile sayacak olursak, kara para aklama yöntemleri; bankaların ve finans kurumlarının kullanılması, parçalama (structuring) yöntemi, şirinler (smurfing) yöntemi, vergi cennetleri (off-shore merkezleri), kıyı bankacılığı ve paravan ve göstermelik şirketlerin kullanılmasıdır.

Bankaların ve Finans Kurumlarının Kullanılması

Genellikle en büyük bankalar, kara para aklamanın merkezleridir. Dünya genelinde birçok büyük banka, yasa dışı faaliyetlerin izini kaybettirebilecek kadar büyük işlemlere aracılık edebilir. Bu nedenle, finans kuruluşları sıkça kara para aklama planlarının içinde yer alırlar. Bununla birlikte, finans sektöründe daha sıkı düzenlemeler ve denetimler getirilmiştir ve bankalar raporlama gereksinimlerine uymak zorundadır. Kara para aklama sürecinde bankaların ve finans kurumlarının kullanılması iki ana şekilde gerçekleşir. İlk grup bankalar, ya doğrudan ya da dolaylı olarak yasa dışı örgütlerin denetiminde veya etkisi altında bulunur ve kara para aklama işlemleri bu örgütler tarafından bilinçli bir şekilde gerçekleştirilir. Diğer grup bankalar ise kara para aklama işlemlerinde kullanılan aracı bankalardır. Ancak bu bankaların bu suç örgütleriyle organik bir bağı yoktur. Bu bankalar, organizasyon eksikliği, eğitim ve denetim eksikliği gibi nedenlerle bilinçsizce bu tür işlemlere aracılık edebilirler.

Parçalama (Structuring) Yöntemi

Parçalama (Structuring) yöntemi nedir? Parçalama structuring yöntemi; suçtan elde edilen paranın, kimlik bildirim üst sınırının altındaki meblağlara bölünerek farklı banka hesaplarına ve farklı şubelere yatırılmasıdır. Burada amaç paranın kimlik bildirim üst sınırının altındaki rakamlara bölünerek belli kişiler aracılığı ile sistem içerisine dahil etme çabasıdır.

Zaman zaman, kara parayı küçük miktarlara böldükten sonra bu paraları bankalara yatıracak yeterli sayıda güvenilir kişi bulmak zor olabilir. Bu kişilerin güvenilir olmaları ve bir tür risk üstlenmeleri gerekebilir. Bu tür durumlarda, kişi sayısı yerine işlem sayısını artırma yöntemi kullanılır ve bu sayede kara para finansal sisteme sokulur. Bu yaklaşım, Şirinler yöntemi ile benzerdir, tek fark ise kişi sayısının azalarak işlem sayısının artmasıdır. Daha az sayıda kişi, farklı bankalar ve şubelerde kimlik bildirim üst sınırlarına uygun olarak daha fazla işlem yapar. Bu yöntem oldukça zaman alıcıdır ve bazen büyük meblağlar söz konusu olduğunda çok sayıda işlem gerektiğinden işlemler uzun bir süreç gerektirebilir.

Şirinler (Smurfing) Yöntemi

Şirinler yöntemi; suçtan elde edilen paranın, finansal sistem içinde izlenemez hale getirilmesi için küçük miktarlara bölünerek, farklı kişi adına açılan hesaplara yatırılmasıdır.

Şirinler yöntemi kara para aklamada en sık kullanılan tekniklerden biridir. Bu taktikte, kara para aklamak isteyen kişiler, ellerindeki parayı küçük miktarlara böler ve bu paraları birçok farklı kişinin adına açılmış hesaplara yatırırlar. Bu sayede kara para finansal sistem içinde izlenemez hale gelir.

Her ülkenin mali denetleme kurumları, bankalardaki işlemleri denetlemek amacıyla kimlik bilgilerini beyan etme gerekliliğini bir denetim yöntemi olarak kullanır. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından yapılan bir düzenleme ile finansal işlemlerde kimlik doğrulama zorunlu hale getirilmiştir.

Şirinler yöntemi, kara parayı finansal kuruluşların kimlik bildirim yükümlülüğünden kaçırmak amacıyla belirli bir miktarın altına bölme işlemiyle başlar. Daha sonra, bu bölünmüş paralar farklı kişiler (şirinler) tarafından farklı bankalara veya aynı bankanın farklı şubelerine yatırılır. Bu şekilde, kara parayı finansal sisteme yerleştirme aşaması tamamlanmış olur. Bu süreç, kara para aklama işleminin ilk adımıdır ve parayı izlenemez hale getirir.

Şirinler yönteminde, kara para aklamak isteyen kişiler çok sayıda insanı harekete geçirir. Bu insanlar, düzenli olarak belirli bir dönemde ya da günlük olarak bankalara giderek küçük miktarlardaki paraları hesaplarına yatırırlar. Vade sonunda, biriken paralar daha fazla izlenme riski olmadan başka bir hesaba transfer edilir. Bu yöntem, kara parayı temizlenmiş ve sahibine geri dönmüş gibi gösterir.

Vergi Cennetleri (Off-Shore Merkezleri)

Bazı ülkeler, bölgeler veya merkezler düşük veya sıfır vergi uygulamasıyla tanınır ve bu nedenle genellikle vergi cennetleri veya off-shore merkezleri olarak adlandırılırlar. Bu bölgelerin yönetimleri, bölgenin ekonomik kalkınmasını desteklemek amacıyla finansal kaynakları çekmeye odaklanır. Vergi cennetlerinde, ticari ve bankacılık bilgilerinin gizli tutulması önemlidir. Vergi oranlarının düşük veya sıfır olması, gizlilik prensibi, sermaye hareketlerinin serbestçe yapılabilmesi ve nakit para üzerindeki düşük denetim, vergi cennetlerini kara para aklama için uygun yerler haline getirir.

Kıyı Bankacılığı

Kıyı bankacılığı, bir ülkenin bankacılık düzenlemeleri ve yükümlülüklerinden muaf olan, genellikle vergi cennetleri olarak bilinen bölgelerde faaliyet gösteren özel bir bankacılık sistemini ifade eder.

Kıyı bankacılığı, özellikle ulaşım, altyapı, politik istikrar ve yüksek pazar potansiyeli gibi avantajlara sahip serbest bölgelerde kara para aklama işlemleri için uygun bir çalışma ortamı sunar ve yakalanma riskini minimize eder.

Kıyı bankacılığında, ülkenin dışında bulunan başka bir para birimi üzerinden işlemler gerçekleştirilir. Ayrıca, bu tür bankalar yerleşik olmayan kişiler veya kurumlarla da işlem yapabilirler.

Yerel bankacılık ve finansal düzenlemelerin büyük bir kısmından muaf tutulurlar ve kendi faiz oranlarını belirleme özgürlüğüne sahiptirler. Gizlilik prensibi büyük önem taşır ve kıyı bankaları doğrudan vergi kaldırılmış veya düşük vergi oranlarına tabidirler.

Kıyı bankaları, aslında diğer bankalarla aynı türde işlemler yaparlar ve mevduat toplar, kredi verir ve güven ilişkisine dayalı işlemler gerçekleştirirler. Ancak, diğer bankalardan en önemli farkları şunlardır:

  • Mevduatlar genellikle yasal düzenleyiciler tarafından denetlenmez.
  • Bankacılık işlemlerinde çoğunlukla vergi uygulanmaz.
  • Faiz oranları belirleme serbestisi vardır.
  • Döviz kurlarıyla ilgili sınırlamalar genellikle yoktur.
  • Likidite ve sermaye yeterliliği detaylı denetim ve incelemeye tabi tutulmaz.
  • Gizlilik esası benimsenir.
  • Sermaye hareketlerinde tam serbestiyete sahiptirler.”

Paravan ve Göstermelik Şirketlerin Kullanılması

Paravan veya hayali şirketler, genellikle yurtdışında kurulan veya hiçbir zaman gerçekte var olmayan ve yalnızca kara para aklama işlemleri için oluşturulan şirketlere verilen isimdir.

Bu şirketlerin temel amacı, kara parayı ve aklamaya çalışanları takip edilemez hale getirmektir. Sıklıkla, kara para aklamak isteyen yasa dışı örgütler çok sayıda paravan şirket kullanır ve fonları birinden diğerine aktararak izlerini kaybetmeye çalışırlar.

Göstermelik şirketler ise genellikle ülke dışında merkezleri bulunan ve herhangi bir üretim veya ticari faaliyeti olmayan şirketlerdir. Göstermelik şirketler ve paravan şirketler farklı profiller oluştururlar.

Göstermelik şirketler, aslen kara para aklama amacıyla kurulmuş olabilirler, ancak yasal bir iş yeri ve faaliyeti bulunur. Paravan şirketler ise sadece kâğıt üzerinde var olan şirketlerdir. Fon transferleri genellikle bu şirketler aracılığıyla yapılır ve bu, para izini sürmeyi ayrıştırma aşamasında zorlaştırır.

Nakit Kaçakçılığı (Currency Smuggling)

Fonların fiziken ülke dışına çıkarılması yöntemi veya nakit kaçakçılığı olarak da bilinir. Nakit kaçakçılığı; suç sonucu elde edilen kara paranın işlendiği ülkeden daha az denetim ve hukuksal kısıtlamaların bulunduğu başka bir ülkeye, kara, hava veya deniz yoluyla fiziksel olarak transfer edilmesini ifade eder.

Bu şekilde, nakit para veya diğer finansal araçlar, gerçek kaynağından bir miktar uzaklaştırılmış olur. Daha sonra, paranın gönderildiği ülkede bir dizi işlemle, para birkaç farklı ülkeyi dolaşır ve sonunda ilk çıkış yaptığı ülkeye geri getirilerek aklanmış olabilir.”

Sahte veya Yanıltıcı Fatura Düzenlemek Kullanmak

Sahte veya yanıltıcı fatura düzenlemek veya kullanmak ihracatın bir ülke için önemli bir ekonomik gelir kaynağı olduğu gerçeğiyle ilişkilidir. İhracat yapan firmalar, genellikle ülkeler tarafından teşvik edilir ve sıkı denetimlere tabi tutulmazlar.

Ülkemizde, ihracatın büyük bir kısmı “yeşil hat” olarak adlandırılan bir sistem üzerinden gerçekleştirilir. Bu sistemde, ihraç edilen malların değeri ve miktarı herhangi bir denetime tabi tutulmadan ihraç edilir, bu da aklayıcılar için cazip bir alternatif sunar. İhracat yapan bir firma, ihraç edeceği ürünlerin değerini gerçek değerinden daha yüksek göstererek ithalat yapan firmanın ödemesi gereken tutarı artırır. Böylece ihracatçıya ödenen kara para, ihracat geliri olarak gösterilir ve bu şekilde aklanmış olur.”

Kumarhaneler

Kumarhaneler, yasa dışı gelirleri temizlemek için kullanılan etkili araçlardan biridir. Yasa dışı paraları kumar oynamak için kullanabilir ve ardından bu paraları meşru “kazançlar” olarak sunabilirsiniz.

Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesinde suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu tanımlanmıştır. Buna göre suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, yani kara para aklama suçu “alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tâbi tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” olarak tanımlanmıştır.

Yani kara para aklama suçunun cezası 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezasıdır.

TCK 282/2. madde de ise; “Birinci fıkradaki suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü bulunmaktadır. Kişinin suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini bilerek satın alması, kabul etmesi, bulundurması veya kullanması sonucu kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Ayrıca TCK 282/3 de ise suçun kamu görevlisi tarafından veya bir meslek sahibi kişi tarafından bu mesleğin icrası sırasında işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır hükümleri bulunmaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesinde düzenlenen suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, genellikle toplum arasında “kara para aklama” olarak bilinir. Kara para aklama, suç gelirini gizleyerek, ellerinde bulunduranların cezalandırılma korkusu olmadan meşru olmayan kazançlarından yararlanma amacı taşıyan işlemleri ifade eder.

Bu suçun işlenebilmesi için failin fiilinin ceza hukukuna göre suç niteliğinde olması gereklidir. Hukuki olarak korunan değer, devlete ait adli ve yargısal varlıkların korunmasıdır. Ayrıca, kara para aklama suçu, elde edilen değerlerin aklanarak yasal ekonomik sistem içine sokulması nedeniyle suçluların hak etmedikleri bir zenginlikten kolayca faydalanmalarına ve gelir dengesinin bu kişiler lehine değişmesine yol açar. Bu durum, toplum nezdinde mevcut sistemin saygınlığının zedelenmesine ve güvenin azalmasına neden olabilir.

Sonuç

Son zamanlarda gündemi hayli meşgul eden konuların başında kara para aklama, vergi kaçırma, dolandırıcılık suçları gelmektedir. Sahte belge/fatura düzenleme, paravan -hayali şirket kurma, yurt dışından nakit para akışını mücevherler, menkul ve gayri menkul mallar üzerinden sağlama son dönemde zenginleşme aracı olarak çokça kullanılmaktadır. Mali suçları araştırma kurulu (MASAK), bireylerin ya da kurumların banka hesaplarında meydana gelen büyük değişimleri, hesaplara yatırılan paraların kaynaklarını ve para akışına eş değer vergilendirme olup olmadığını incelemektedir. MASAK yapmış olduğu araştırmalar neticesinde kara para aklamanın ve vergi kaçırma suçunu işleyenlerin tespitini ve ilgililerin cezalandırılmasını sağlamaktadır. Ülkemizde medyatik, herkes tarafından beğenilen ve takip edilen, her yaptığı takipçileri tarafından büyük ilgi gören bu kişiler lüks araç alımı, banka hesaplarında çok büyük meblağların olmasından fakat aynı oranda vergilendirmenin olmamasından dolayı haklarında soruşturma başlatılmıştır. Bu kişilerin Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini (Kara Para) Aklama Suçunu işlemiş olmaları halinde mal varlığı değerlerine el konulup haklarında tutuklama gerçekleştirilmelidir.

Aslan Duran Hukuk ve Arabuluculuk, Ankara’nın saygın hukuk bürolarından biri olarak, özellikle ceza hukuku alanında önemli bir yere sahiptir. Büronun kurucusu ve baş avukatı Aslan Duran, geniş bir hukuki bilgi birikimine ve derin bir deneyime sahip olan, sektörde tanınmış bir isimdir. Müvekkillerine sunduğu titiz ve özverili hizmetlerle tanınan Duran, karmaşık ceza davalarında etkili savunma stratejileri geliştirmekte ve müvekkillerinin haklarını en üst düzeyde korumayı amaçlamaktadır. Hukuki süreçlerde gösterdiği başarılar ve etik yaklaşımı ile Aslan Duran, Ankara ceza avukatı hem bireysel hem de kurumsal müvekkiller tarafından güvenle tercih edilen bir avukattır.

Bunun yanı sıra, Aslan Duran Hukuk ve Arabuluculuk, arabuluculuk ve anlaşmazlık çözümü konularında da uzman bir hizmet sunmaktadır. Arabuluculuk süreçlerinde taraflar arasında adil ve kalıcı çözümler üreterek, yargıya taşınan uyuşmazlıkları minimuma indirgeyen bir yaklaşım benimsemektedir. Büro, müvekkillerine hukuki danışmanlık ve temsil hizmetlerinin yanı sıra, hukuki anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine yönelik profesyonel destek sağlamaktadır. Aslan Duran ve ekibinin bu alandaki tecrübesi, müvekkillerine zaman ve maliyet açısından etkili çözümler sunmaktadır.

Yasemin Berna Aslanbay

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda Adalet Bakanlığı Arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucudur. İş hukuku uzman arabulucusu olarak özellikle Ankara iş hukuku ve Ankara ticaret hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapmakta olan Avukat Yasemin Berna Aslanbay evli ve 2 çocuk annesidir.

All stories by:Yasemin Berna Aslanbay