Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu

kişisel verilerin kaydedilmesi suçu

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu 960 524 Yasemin Berna Aslanbay

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, bireylerin kişisel bilgilerinin izinsiz olarak toplanması, saklanması veya başkalarına aktarılmasıyla meydana gelen önemli bir suç türüdür. Bu suç, kişilerin özel hayatlarının ihlali anlamına geldiği için hem Türk Ceza Kanunu (TCK) hem de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında cezai yaptırımlara tabidir. Özellikle dijital dünyada artan veri akışıyla birlikte kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kaydedilmesi ve paylaşılması durumları giderek yaygınlaşmakta; bu da hukuki koruma ihtiyacını artırmaktadır. Bu makalede, kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun unsurları, yargı süreci ve bu suça yönelik cezai sorumluluklar ele alınacaktır.

Kişisel Veri Nedir?

Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ait her türlü bilgiyi ifade eder. Bir kişinin kimliğini doğrudan ya da dolaylı olarak belirlenebilir kılan tüm bilgiler bu kapsama girer. Bu bilgiler, kişisel, mesleki, finansal, sağlık ya da sosyal hayata dair bilgiler olabilir.

Kişisel verileri iki ana gruba ayırabiliriz:

Genel Nitelikli Kişisel Veriler

Kişinin adı, soyadı, doğum tarihi, TC kimlik numarası, adresi, fotoğrafı gibi bilgiler genel nitelikli kişisel veriler arasında yer alır. Bu veriler kişiyi doğrudan tanımlayan ya da tanımlamaya yardımcı olabilecek bilgileri kapsar.

Özel Nitelikli Kişisel Veriler

Kişinin ırkı, etnik kökeni, dini inancı, siyasi düşüncesi, biyometrik verileri, sağlık bilgileri, cinsel yönelimi gibi hususlar ise özel nitelikli kişisel veri olarak değerlendirilir. Bu tür veriler, kişilerin daha hassas bilgilerini içerdiği için korunmaları daha sıkı kurallara tabi tutulmaktadır.

Kişisel veriler, bir kişinin kimliğini açığa çıkarabilecek her türlü bilgiyi içerebileceği için korunması hukuki düzenlemelere tabi tutulur.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) Nedir?

6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), kişisel verilerin işlenmesi, kaydedilmesi, saklanması ve imha edilmesi süreçlerine ilişkin temel kuralları belirler. Bu kanun, bireylerin mahremiyetinin ve kişisel verilerinin korunmasını güvence altına almayı amaçlamaktadır. KVKK, kişisel verilerin kaydedilmesi suçu kapsamında da önemli düzenlemeler getirir ve bu suça ilişkin hukuki çerçeveyi belirler. Bilişim suçu içerisinde de yer alabilecek bir konudur.

Kişisel verilerin kaydedilmesi, bir kişiye ait verilerin, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın herhangi bir yöntemle toplanması, depolanması veya saklanması anlamına gelir. KVKK, bu sürecin hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi için belirli kurallar ve şartlar öngörmektedir.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesinde Açık Rıza İlkesi

KVKK’ya göre, kişisel verilerin kaydedilmesi ve işlenmesi için veri sahibinin açık rızası gereklidir. Veri sahibi, hangi verilerin ne amaçla kaydedileceği konusunda bilgilendirilmeli ve özgür iradesiyle bu işleme onay vermelidir. Açık rıza olmadan yapılan veri kayıt işlemleri hukuka aykırı kabul edilir ve suç teşkil eder.

Veri İşleme Şartları

Açık rıza olmaksızın kişisel verilerin kaydedilmesine ilişkin istisnai durumlar KVKK’da düzenlenmiştir. Aşağıdaki şartlar altında kişisel veriler açık rıza olmaksızın kaydedilebilir:

  • Kanunlarda açıkça öngörülmesi.
  • Fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda olanların verilerinin işlenmesi.
  • Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan ilgili olması.
  • Veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirmesi için gerekli olması.
  • İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla veri sorumlusunun meşru menfaatleri için zorunlu olması.

Özel Nitelikli Kişisel Verilerin Kaydedilmesi

Özel nitelikli kişisel verilerin (ırk, etnik köken, siyasi düşünce, dini inanç, sağlık verileri gibi) işlenmesi ve kaydedilmesi daha sıkı düzenlemelere tabidir. Bu tür veriler, kural olarak, açık rıza olmaksızın işlenemez. Ancak kanunlarca öngörülen istisnalar ve sağlık verilerinin kamu sağlığı için işlenmesi gibi durumlar hariç tutulmuştur.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu (TCK m.135)

Türk Ceza Kanunu (TCK) 135. maddesi, kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kaydedilmesini suç olarak düzenlemektedir. KVKK, kişisel verilerin hukuka uygun işlenmesini ve kaydedilmesini sağlarken, TCK 135 ile bu kuralların ihlal edilmesi durumunda cezai yaptırımlar öngörür. Kişisel veri ihlali,kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu oluşturur.Veri gizliliği ihlali oluşmaması için dikkat edilmesi gereken konular yazımızın devamındadır.

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kısım Dokuzuncu Bölüm “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup; kanun hükmü şu şekildedir:

Madde 135-Kişisel verilerin kaydedilmesi:

(1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Kişisel verilerin kaydedilmesi cezası kanunda belirtildiği üzere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. TCK 135/2. maddeye göre de ceza yarı oranda arttırılır. 

Bu makalemiz ile birlikte Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunda Şikâyet Süresi ve Zamanaşımı

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, özel hayata yönelik bir suç olmasına rağmen takibi şikâyete bağlı suçlardan değildir. Suçun işlendiğinin anlaşılmasıyla birlikte, savcılık kendiliğinden soruşturma başlatmalıdır. Bu nedenle, kişisel verilerin kaydedilmesi suçu için belirli bir şikâyet süresi bulunmamaktadır.

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar ve 8 yıl dolmadan yetkili mercilere bildirilmelidir. Aksi takdirde, zamanaşımı süresi sona ereceğinden, suçla ilgili herhangi bir soruşturma yürütülemeyecektir.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunda Ceza

TCK Madde 135/1’de öngörülen kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer suç ağırlaştırıcı koşullara sahipse ceza artırılabilir.

TCK Madde 135/2’de ise cezayı ağırlaştıran nedenler düzenlenmiştir. Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda cezanın yarı oranda artırılması öngörülmektedir.

TCK Madde 137’de kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun, kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak ya da belirli bir meslek ve sanatın sağladığı avantajlardan yararlanarak işlendiği takdirde, Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesi uyarınca verilecek hapis cezasının yarı oranında artırılması öngörülmektedir.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu Nasıl Anlaşılır?

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, bireylerin özel hayatına yönelik bir ihlal olarak Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 135. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu suç, bireylerin kimlikleri veya özel yaşamları ile ilgili bilgilerin, hukuka aykırı bir şekilde elde edilmesi, kaydedilmesi veya saklanması durumunda meydana gelir. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu şu şekillerde anlaşılabilir:

Açık Rıza Olmadan Veri Kaydedilmesi: TCK’ya göre, kişisel verilerin kaydedilmesi için veri sahibinin açık rızası gereklidir. Kişinin açık onayı alınmaksızın kişisel bilgilerinin toplanması veya kaydedilmesi durumunda, bu suçun işlendiği kabul edilir. Veri sahibinin onayı olmadan yapılan tüm kayıt işlemleri hukuka aykırı kabul edilir.

Kişiyi Belirlenebilir Kılacak Bilgilerin Toplanması: Kişisel veriler, bireyin kimliğini doğrudan ya da dolaylı olarak belirlenebilir hale getirebilecek tüm bilgilerdir. Ad, soyad, TC kimlik numarası gibi kimlik bilgileri ya da sağlık durumu, etnik köken, dini inanç gibi özel nitelikli bilgiler, hukuka aykırı şekilde kaydedildiğinde suç oluşur. Bu tür bilgilerin izin alınmaksızın toplanması, kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu oluşturur.

Hukuka Aykırı Bir Amaca Hizmet Etmesi: Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, yalnızca rıza olmaksızın kayıt işlemiyle değil, aynı zamanda verilerin hukuka aykırı bir amaçla kullanılmasında da ortaya çıkabilir. Eğer kişisel veriler, veri sahibinin zararına olacak veya yasadışı amaçlar için kullanılıyorsa, kaydedilmesi suç teşkil eder.

Özel Nitelikli Kişisel Verilerin Korunmaması: Irk, etnik köken, dini inanç, sağlık bilgisi gibi özel nitelikli kişisel verilerin kaydedilmesi, TCK ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) tarafından daha sıkı kurallara bağlanmıştır. Bu tür bilgilerin hukuka aykırı şekilde kaydedilmesi, suçun daha ağır cezalarla sonuçlanmasına yol açabilir. Örneğin, bir kişinin sağlık durumu veya dini inancı gibi bilgilerinin kaydedildiği tespit edildiğinde bu suçun varlığı kabul edilebilir.

Kamu Görevlisi veya Yetkiyi Kötüye Kullanma Durumları: Kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun, kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiler çerçevesinde veya belirli mesleklerin avantajları kullanılarak işlenmesi durumunda, suçun varlığı ve cezanın artırılması söz konusu olabilir. Kamu görevlilerinin, vatandaşların kişisel verilerini hukuka aykırı bir şekilde topladığı veya kaydettiği tespit edildiğinde, bu suçun işlendiği anlaşılır.

Bu suçun varlığını tespit etmek, genellikle özel bir soruşturmayı ve delil incelemesini gerektirir. Özellikle dijital ortamda gerçekleştirilen kayıt işlemlerinin izi sürülebilir ve hukuka aykırı bir işlem yapılıp yapılmadığı araştırılabilir. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, şikâyete tabi olmadan savcılık tarafından resen soruşturulabilir.

Bu yazımızla birlikte daha önce yazmış olduğumuz Kripto Para Dolandırıcılığı başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Kişisel Veri İhlallerinde Cezai Sorumluluk

Kişisel veri ihlallerinde cezai sorumluluk, bireylerin özel yaşamının korunması amacıyla Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında düzenlenmiştir. TCK’nın 135. maddesi uyarınca, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suç sayılır ve ihlalin niteliğine göre ceza artırılabilir. Örneğin, bir bireyin açık rızası olmaksızın kişisel verilerinin kaydedilmesi, bu suçun temel unsurlarından biridir ve fail hakkında hapis cezası uygulanabilir. Bunun yanı sıra, kamu görevlileri veya mesleklerinin sağladığı yetkileri kötüye kullanan kişiler tarafından işlenen veri ihlalleri için daha ağır cezai yaptırımlar öngörülmüştür. KVKK ise, idari para cezaları öngörerek verilerin hukuka uygun işlenmesini sağlamak amacıyla yaptırımlar belirler. Kişisel veri ihlalleri durumunda, mağdur kişiler suç duyurusunda bulunabilirken, bu suçların savcılık tarafından re’sen soruşturulması da mümkündür.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunun Unsurları

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 135. maddesinde düzenlenmiştir ve belirli unsurların varlığı durumunda oluşur. Bu unsurlar, suçun tespiti ve cezai yaptırım uygulanması açısından önemlidir.

Fail ve Mağdur Unsuru: Bu suç, herhangi bir kişi tarafından işlenebilir ve mağdur, kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde kaydedilen bireydir. Suçun mağduru, kimliği belirlenebilir veya belirli olan her gerçek kişidir. Bu bakımdan tüzel kişiler değil, yalnızca gerçek kişiler mağdur olabilir.

Hukuka Aykırılık: Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, verilerin kanuna veya ilgili mevzuata aykırı şekilde kaydedilmesi durumunda oluşur. Verilerin kaydedilmesi sırasında veri sahibinin açık rızasının alınmamış olması ya da yasal bir dayanak bulunmaması, hukuka aykırılık unsurunu ortaya çıkarır.

Veri Unsuru: Bu suç, kimliği belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait verilerin kaydedilmesiyle oluşur. Veriler, kişinin kimliğini doğrudan veya dolaylı olarak tanımlayan bilgilerdir ve hem genel nitelikli (ad, soyad, doğum tarihi vb.) hem de özel nitelikli (ırk, etnik köken, sağlık bilgileri vb.) kişisel verileri içerir.

Manevi Unsur: Bu suçun manevi unsuru, kasttır. Failin, verileri hukuka aykırı bir şekilde kaydetme niyetinin bulunması gerekir. Fail, kişisel verileri kaydederken bu işlemin hukuka aykırı olduğunu bilerek hareket etmelidir. Taksirle (dikkatsizlik ya da ihmal sonucu) işlenmesi mümkün değildir.

Maddi Unsur – Fiil: Suçun oluşması için bir kişiye ait kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi gerekir. Kaydetme işlemi, verilerin herhangi bir ortamda (dijital veya fiziki) toplanması, saklanması veya depolanması anlamına gelir.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunda Yargı Süreci

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 135. maddesi kapsamında değerlendirilen bir suç olup, bu suçla ilgili yargı süreci ceza yargılamasına tabi olarak yürütülür. Suçun işlendiği iddiası üzerine savcılık re’sen soruşturma başlatabilir; şikâyet zorunluluğu aranmaksızın, savcılar kişisel veri ihlaliyle ilgili delilleri toplar ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını değerlendirir. Soruşturma sonucunda, yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilirse, savcılık iddianame hazırlayarak kamu davası açar. Yargılama aşamasında mahkeme, suçun işlendiğine dair kesin kanaate varırsa, fail hakkında hapis cezası veya diğer hukuki yaptırımlar uygulanabilir. Bu süreçte, kişisel verilerin korunması hakkına aykırılığın somut delillerle kanıtlanması önem taşır ve ilgili kanun maddelerine göre failin cezalandırılması amaçlanır.

Konunun bilişim suçunun bir parçası da olması nedeniyle bilişim avukatı sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz.

Cezanın Ertelenmesi

Ceza ertelemesi, mahkeme tarafından verilen bir cezanın, belirli bir süre boyunca infazının ertelenmesi anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde, ceza ertelemesi, belirli şartların sağlanması durumunda uygulanabilecek bir kurumdur. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçuna ilişkin cezanın ertelenmesi belirli şartların sağlanması durumunda söz konusu olabilir.

Cezanın Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Cezanın adli para cezasına çevrilmesi, mahkeme tarafından verilen hapis cezasının, belirli şartlar altında para cezasına dönüştürülmesi anlamına gelir. Bu durum, suçun niteliği ve failin durumu gibi faktörlere bağlı olarak uygulanabilir. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçunda da bazı faktörlere bağlı olarak uygulanabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, bireylerin ceza infazı sırasında topluma yeniden kazandırılmasını amaçlayan bir mekanizmadır. Bu uygulama, suç işleyen kişilerin ceza almasına rağmen, ceza infazını erteleyerek topluma entegre olmalarına olanak tanır. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçuna ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması belirli şartların varlığı halinde söz konusu olabilir.

Bu bölümle ilgisi nedeniyle daha önce yazmış olduğumuz Koşullu Salıverme ve Denetimli Serbestlik başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Sonuç

Kişisel verilerin korunması, bireylerin özel hayatının gizliliğini güvence altına almayı amaçlayan önemli bir hukuk alanıdır. Kişisel veri ihlalleri durumunda karşılaşılan yasal süreçler ve ceza kanunu kapsamında düzenlenen yaptırımlar, uzman desteği gerektiren karmaşık adımları içerir. Aslan & Duran Hukuk Bürosu ankara avukat olarak, kişisel veri ihlalleriyle ilgili davalarda ceza avukatı, kişisel veri ihlali avukatı ve veri koruma hukuku avukatı hizmetlerimizle yanınızdayız. Alanında uzman avukatlarımız, haklarınızı en iyi şekilde korumanız ve yasal süreci etkin bir şekilde yürütmeniz için gerekli hukuki desteği sağlar. Kişisel veri ihlallerine karşı hak kaybı yaşamamak için bizimle iletişime geçebilir, profesyonel destek alabilirsiniz.

Yasemin Berna Aslanbay

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda Adalet Bakanlığı Arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucudur. İş hukuku uzman arabulucusu olarak özellikle Ankara iş hukuku ve Ankara ticaret hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapmakta olan Avukat Yasemin Berna Aslanbay evli ve 2 çocuk annesidir.

All stories by:Yasemin Berna Aslanbay

Leave a Reply