TAPUDA KİMLİK BİLGİLERİNİN DÜZELTMESİ DAVASI
(TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI)
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASINDA YARGI YERİ
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir.
Yargı yetkisinin sınırı ise idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiş yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayarak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar vereceğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Bu bağlamda, taşınmazların geometrik durumları ve hak sahiplerinin belirlenmesi için yapılan kadastro çalışmaları, bu çalışmalara göre sicillerin oluşturulması, sicildeki değişikliklerin kayda işlenmesi idarenin görevleri arasındadır. Ancak, idarenin bu görevlerini yerine getirirken taşınmazların geometrik durumlarının hatalı tespiti, hak sahiplerinin hatalı belirlenmesi ya da kayıtların yolsuz veya usulsüz oluştuğu iddiasının bulunması halinde, gerçek durumun tespiti ve düzeltilmesine ilişkin davalar adli yargıda görülerek çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklardır.
Türk Medeni Kanununun 1027. ve Tapu Sicil Tüzüğünün 72/1. maddesinde de açıkça düzenlendiği gibi davanın görülme yeri adli yargıdır.
TMK Madde 1027 – İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.
Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir.
Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.
TST MADDE 72 – (1) Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.
TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Tapuda kayıt düzeltme davaları HMK’nın 382/1 ve 2-ç/1. Maddeleri uyarınca çekişmesiz yargı içerisinde düzenlenmiş olup, 383. Madde uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir.
Bu davalar, ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek nitelikte davalar olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 12/1. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
HMK’nın 382/1 ve 2-ç/1. Maddeleri uyarınca çekişmesiz yargı içerisinde düzenlenmiş olduğundan Basit Yargılama usulüne tabidir.
TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASININ TARAFLARI
Davacı: Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrasındaki düzenleme uyarınca ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetine konu taşınmazlarda, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Davalı: Tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir.
Uygulamada davaların sıkça “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek açıldığı görülmektedir. Hazine vekili, 4353 sayılı kanunun 18. maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil eder. Bu nedenle “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığında, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilecektir.
TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASINDA DÜZELTİLECEK KAYITLAR
“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 28. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Dolayısı ile Tapu Kaydında Kimlik bilgisi düzeltilmesi davasının konusunu bu üç kayıt oluşturur.
1-Malikin adı
2-Malikin soyadı
3-Malikin baba adı
Yukarıda sayılan kayıtlar arasında malikin doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 26.04.2018 gün ve 2017/314 E. , 2018/9557 K. Sayılı ilamı:
“…Hemen belirtilmelidir ki; 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğü’nün “Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı 28. (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğü’nün 25.) maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir. Görüldüğü gibi bunların arasında T.C kimlik numarası, medeni hali, cilt ve sıra numarası ile doğum tarihi yer almamıştır.Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez.
Ne var ki; akit tablosu, dayanak tapu kaydı, kadastro tutanağı gibi belgelerde var olan çelişkiler veya hatalı yazımlar nedeniyle, idarece tapu maliklerinin talepleri kabul edilmemektedir. Ancak, tapuda intikal ve birtakım işlemlerin yaptırılabilmesi için “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince bir tespit hükmü kurulması gerekeceği açıktır…” şeklinde olup bu karar ile tapu kütüğünde bulunmayan bilgilerin düzeltilmesi istenemez ise de “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince bir tespit hükmü kurulabileceği kabul edilmiştir. Bununla birlikte tapu kütüğünde bulunmayan bilgiler yönünden doğrudan tespit davası açılması da mümkündür.
NÜFUSA KAYITLI OLMAYAN KİŞİLERİN TAPU KAYDINDAKİ KİMLİK BİLGİLERİNİN DÜZELTİLMESİ İSTENEMEZ
Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değildir. Ancak İdari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda Yargıtay tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilebileceğini kabul etmiştir. Bu konuda Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 19.04.2017 gün ve 2016/12685 Esas, 2017/2042 Karar sayılı ilamı:
“Hal böyle olunca, davacıların miras bırakanın kaydının terkin edildiği, kapalı kayıt hakkında düzeltme kararı verilemeyeceği, ancak davacılarının menfaatlerinin devam ettiği, tapu kaydında düzeltim istediğinden, çoğun içinde azı da vardır kuralı gereği tespit kararı verilebileceği gözetilerek, davacının talebini tapu kaydında tespit olarak değerlendirilmek suretiyle bu konuda olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir” Şeklindedir.
Öte yandan nüfusa kayıtlı olmayan kişiler adına kayıtlı taşınmazlar için tapu kaydında düzeltim davası açılması mümkün olmamakla birlikte, bu tür durumlarda doğrudan tespit davası açılması yoluna da gidilebilir.
TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Tapu kaydının düzeltilmesi davası ayni bir hak değişikliğine yol açmadığı ve bu davada mülkiyet aktarımına sebep olacak şekilde karar verilemesi mümkün olmadığı için, herhangi bir zamanaşımı süresine tabi değildir. Nitekim tapu kaydının düzeltilmesi davasına yönelik Kanunlarda zamanaşımı konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenlerle tapu kaydında düzeltim davası herhangi bir süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabilir.
DAVA AÇMADAN ÖNCE TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURU
Tapu Sicili Tüzüğünün 75/4. Maddesi: “ (4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından dava açmadan önce Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuru yapılması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli 2017/1-3165 E. ve 2021/211 K., 2017/1-1230E. ve 2021/210K. sayılı ilamları ve Anayasa Mahkemesinin 2018/23929 başvuru numaralı ve 10.02.2021 tarihli kararında Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurunun zorunlu olmadığı kabul edildiğinden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bu kararından dönmüştür. Bu nedenle dava açılmadan önce Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır.
YARGILAMA GİDERLERİ
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmektedir.
Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaktadır.
YARGI YOLU
Çekişmesiz yargı işi sayılan bu davalarda verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilirler (m. 387).
İstinaf incelemesi sonunda verilen kararlara karşı ise temyiz yoluna başvurulamaz (m. 362/1-ç).
ANKARA TAŞINMAZ HUKUKU AVUKATI
Taşınmaz hukuku; özellikle ayni hakların edinilmesi, kullanılması ve devredilmesine ilişkin işlemler konusunda sıkıntıların yaşandığı bir alandır. Ankara Taşınmaz Hukuku Avukat ile süreç takip edildiğinde hak kayıplarının önüne geçilmiş olunacaktır. Büromuz, taşınmaz hukukunda bilgili, deneyimli ve profesyonel avukatlarıyla taşınmaz hukukuna ilişkin pek çok dava takip etmektedir. Bizimle çalışmanız halinde taşınmaz hukukunu ilgilendiren işlemlerinizde büromuz avukatları sürecin başından sonuna kadar yanınızda olacaktır.